Günümüzde şehirlerin büyümesi, iş yaşamının yoğunlaşmasıyla öğrencilerin ödev ve sınava hazırlık süreçleri aileleri zorluyor. Bu durumda ise devreye etüt merkezleri giriyor.
Elma Kurdu Öğrenci Etüt Eğitim Merkezi Kurucuları Volkan Canıtez ve Aysun Canıtez, hem etüt merkezlerinin öğrencilere katkısını anlattı hem de eğitim sistemi ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. 4+4+4 eğitim sistemiyle çocukların 5,5 yaşında okula başladığına dikkat çeken Volkan ve Aysun Canıtez, “Bu yaş grupları için ne kadar fiziksel etkinlik dersleri müfredata eklenmiş olsa da, branş öğretmenlerinin yetersizliği ve sınıf öğretmenlerinin bu sınıfları da hızlı bir şekilde okuma yazmaya geçirmeye çalışması, çoğu öğrencide olumsuz etkiler yarattı. Her çocuğun fiziksel bir gelişim süreci vardır. El- kol koordinasyonu tam anlamıyla gelişmemiş, oyun dönemini tam anlamıyla tamamlamamış çocuklar hem fiziksel hem de psikolojik olarak zorluk yaşadılar. Sonraki yıllarda gerekli düzenlemeler yapılsa da bu sistemin getirildiği yıl ilkokula başlayan çocukların çoğunda halen devam eden okula ve derslere uyum sorunu gözlenmeye devam etmektedir. Eğitim sisteminde yapılan keskin değişiklikler gerekli alt yapı olmadan bu tür olumsuz sonuçlar doğurabiliyor. Ezbere ve teorik bilgiye dayalı eğitim sistemimiz, öğrencileri sürekli bir sınav maratonu içerisinde yormaktadır. Test sistemi öğrenciyi düşünmekten, çözüm üretmekten ve sorgulamaktan uzaklaştırmakta, verilen seçenekler arasından ezberledikleri bilgiyi bulmaya zorlamaktadır. İlkokulu, ders-ödev yoğunluğunda geçiren öğrenciler, çocukluklarını yeterli düzeyde yaşayamamakta. Bu da ilerleyen yaşlarda bireyleri, psikolojik olarak olumsuz yönde etkileyebilmektedir” dedi. Bakanlığa bağlı “Günümüzde şehirlerin büyümesi, iş yaşamının yoğunlaşmasıyla öğrencilerin ödev, ders ve sınava hazırlık süreçleri aileleri zorlamaya başlamıştır” diyen Volkan ve Aysun Canıtez, “Eve yorgun ve geç gelen ebeveynler, öğrencilerin eğitim süreçleriyle tam olarak ilgilenememekte, bunun sonucu da öğrencilerin yazılı ve sınav notlarına olumsuz yansımaktadır. Ayrıca okul sonrası eve gelen öğrenci, vaktini, internet, bilgisayar, telefon veya televizyon başında geçirmekte, bu da geleceğimizin teminatı çocuklarımızın sosyal bireyler olarak yetişmelerinin önünde birer engel teşkil etmektedir. Bu noktada; öğrencilerin ve velilerin ihtiyacını farklı ders ve sosyal aktiviteler ile etüt merkezleri karşılamaktadır. Öğrenci etüt eğitim merkezleri, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı olarak hizmet veren özel kurumlardır. İlkokul ve ortaokul öğrencileri etüt merkezlerinde; ödevlerini yaparlar, proje ve performans ödevlerine destek alırlar, derslerde eksik kaldıkları konuları tekrar edebilme fırsatı bulurlar, Teog sınavına yönelik çalışmalar yaparlar. Bireyselleştirilmiş programlarla hedeflerine daha kolay ulaşırlar” diye konuştu. Uzman kadro Volkan ve Aysun Canıtez şöyle konuştu: “Tek hedef: Başarı parolasıyla ilkokul ve ortaokul öğrencilerinin eğitim süreçlerine destek olmak, onları yarına hazırlamak amacıyla açılmıştır. Bu amaçlara ulaşmak için her biri kendi branşlarında uzman, araştırmacı, iletişim becerileri yüksek, yaratıcı, güler yüzlü, öğrenmeye açık, azimli ve çalışkan bir öğretmen kadrosuyla çalışıyoruz. Kurumumuzda ilkokul ve ortaokul öğrencileri haftalık- 6 günlük yoğunlaştırılmış etüt programıyla ödevlerini yaparlar, proje ve performans ödevlerine destek alırlar, derslerde eksik kaldıkları konuları tamamlama fırsatı bulurlar, TEOG sınavına yönelik çalışmalar yaparlar, deneme sınavlarıyla seviyelerini görürler, öğrencinin ilgi ve algısına göre bireysel farklılıkları gözetilerek, özel hazırlanmış bireyselleştirilmiş programlarla eğitim destek sürecini devam ettirirler.” Tek hedef; Başarı “TEOG sınavına hazırlık süreci ne zaman başlamalıdır” sorusuna cevap veren Volkan ve Aysun Canıtez konuşmasını şöyle tamamladı: “Ülkemizde ortaokullara uygulanan eğitim-öğretim müfredatımız sarmal bir yapıya sahiptir. Bir alt sınıfta elde edilen temel kazanımlar bir üst sınıfa taşınır. Bu yüzden öğrenci, ortaokula başladığı andan itibaren disiplinli bir çalışma programıyla TEOG sınavında başarılı olabilir. Ders konusunda eksiği olduğunu düşünen öğrenciler ise etüt merkezlerinden destek alarak sınava hazırlık süreçlerini daha sağlıklı bir şekilde yürütebilirler. 7. sınıf bittikten sonraki yaz dönemi ise sınava hazırlık sürecinde önemli dönemlerden biridir. Yaz dönemini sıkı bir çalışma programıyla genel tekrar yaparak geçiren öğrenciler, okullar açıldıktan sonra tatil rehavetinde olmadıkları ve yaz döneminde yaptıkları genel tekrarlarla eksiklerini kapattıkları için okul sürecine daha kolay adapte olurlar. Sınava hazırlık süreci disiplinli bir çalışma programı gerektirmektedir. TEOG sınavı, bilginin yanında, okuduklarını anlamaya yönelik sorularla da öğrencilerin yorumlama gücünü ve dikkatlerini test etmektedir. Bu yüzden, öğrencilerin bol soru çözmeleri hem yorumlama becerilerini arttıracak hem de sorulara daha hızlı cevap verebilmelerini sağlayacaktır. Sınav öncesi ve sınava hazırlık sürecinde bol kitap okumaları, özellikle paragraf sorularının çözümünde onlara katkı sağlayacaktır. Bu sınavda zamanla da yarışacak olan öğrencilerin, deneme sınavları ya da tarama sınavlarını zaman tutarak çözmeleri, sınavda süreyi doğru kullanabilmeleri adına yararlı olacaktır. Bir diğer önemli konu ise optik form doldurmadır. TEOG sınavında öğrencilerin cevaplarını optik formlara işaretlemeleri istenmektedir. Optik form kullanmaya alışık olmayan öğrenci, sınav sonucunda, kaydırma, yanlış işaretleme gibi olumsuz sonuçlarla karşılaşabilmektedir. Bu nedenle sınav öncesi birkaç farklı denemede optik form kullanarak, süreyle birlikte kendilerini test etmeleri yararlarına olacaktır. Yarınlarımızın umudu gençlerimizin eğitim süreçlerine katkıda bulunmak, onları geleceğe güvenle bakan, özgüveni yüksek, başarılı, sosyal yönü güçlü, doğaya ve çevresine karşı saygılı ve bilinçli bireyler olarak yetiştirmek için çalışıyoruz. Bu süreçte sürekli kendimizi yeniliyor ve geliştiriyoruz. İlkemiz, “doğruluk ve öz değerlerimizden ödün vermemek”, tek hedefimiz ise “başarı”. Bu ilke ve hedef doğrultusunda yolumuza devam edeceğiz. Bu süreçte yanımızda olan, bize inanan, güvenen ve destek veren herkese teşekkürü bir borç biliriz.”
Elma Kurdu Öğrenci Etüt Eğitim Merkezi Kurucuları Volkan Canıtez ve Aysun Canıtez, hem etüt merkezlerinin öğrencilere katkısını anlattı hem de eğitim sistemi ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. 4+4+4 eğitim sistemiyle çocukların 5,5 yaşında okula başladığına dikkat çeken Volkan ve Aysun Canıtez, “Bu yaş grupları için ne kadar fiziksel etkinlik dersleri müfredata eklenmiş olsa da, branş öğretmenlerinin yetersizliği ve sınıf öğretmenlerinin bu sınıfları da hızlı bir şekilde okuma yazmaya geçirmeye çalışması, çoğu öğrencide olumsuz etkiler yarattı. Her çocuğun fiziksel bir gelişim süreci vardır. El- kol koordinasyonu tam anlamıyla gelişmemiş, oyun dönemini tam anlamıyla tamamlamamış çocuklar hem fiziksel hem de psikolojik olarak zorluk yaşadılar. Sonraki yıllarda gerekli düzenlemeler yapılsa da bu sistemin getirildiği yıl ilkokula başlayan çocukların çoğunda halen devam eden okula ve derslere uyum sorunu gözlenmeye devam etmektedir. Eğitim sisteminde yapılan keskin değişiklikler gerekli alt yapı olmadan bu tür olumsuz sonuçlar doğurabiliyor. Ezbere ve teorik bilgiye dayalı eğitim sistemimiz, öğrencileri sürekli bir sınav maratonu içerisinde yormaktadır. Test sistemi öğrenciyi düşünmekten, çözüm üretmekten ve sorgulamaktan uzaklaştırmakta, verilen seçenekler arasından ezberledikleri bilgiyi bulmaya zorlamaktadır. İlkokulu, ders-ödev yoğunluğunda geçiren öğrenciler, çocukluklarını yeterli düzeyde yaşayamamakta. Bu da ilerleyen yaşlarda bireyleri, psikolojik olarak olumsuz yönde etkileyebilmektedir” dedi.
Dilek BOZKURT ÖZGENÇ