ATB Meclisinde konuşan Ali Çandır, “Tarım ve gıda ürünlerinde uygulanan KDV oranlarındaki farklılıkların üretici ve tüketici lehine düzenlenmesini de umut ediyoruz” dedi
Antalya Ticaret Borsası (ATB) Şubat ayı olağan meclis toplantısı, Hüseyin Cahit Kayan başkanlığında gerçekleşti. ATB Başkanı Ali Çandır toplantıda, gündem ve ekonomi ile ilgili açıklamalarda bulundu. Çandır, iş dünyası için birikmiş KDV iadesinin yapılmasıyla ilgili taleplerinin TBMM’ye taşındığını ifade ederek, “Böylece iş dünyasının birikmiş KDV alacağı gibi bir sorun gelişmiş ülkelerde örnekleri olduğu gibi ortadan kalkacaktır. Yine tarım ve gıda ürünlerinde uygulanan KDV oranlarındaki farklılıkların üretici ve tüketici lehine düzenlenmesini de umut ediyoruz” şeklinde konuştu. Sağlıklı bir tarım sayımı yapılması gerektiğini hatırlatan Çandır, “1 Ocak 2018 tarihinden bu yana devletin, toprak analizi, mazot ve gübre gibi desteklerinin yanı sıra tarım havzaları üretim modeli destekleme listesinde yer alan; arpa, buğday, zeytinyağı, pamuk (kütlü), nohut, patates ve kuru soğan gibi 14 farklı ürün üretimi destekleyecektir. Ancak bunun öncesinde özellikle bölgede sağlıklı bir tarım sayımı yapılması gerekmektedir” dedi.
Sağlıklı tarım sayımı şart
2016 yılında Korkuteli ve Elmalı ilçelerinde TÜİK verilerine göre 218 bin dekar alanda nohut üretildiğini anlatan Çandır, “Geçtiğimiz yıl yine TÜİK rakamlarına göre 194 bin dekar alanda üretim yapılmıştır. 2016 yılında 38 bin ton üretim yapılırken, geçtiğimiz yıl 22 bin ton üretim yapıldığı ilan edilmiştir. Yani destekleme olmasına rağmen 26 bin dekar alanda nohut üretiminden vazgeçilmiş ve buna karşılık verim düşüşüne de bağlı olarak nohut üretimi 16 bin ton azalmıştır. İlan edilen bu sonuçlara göre iki tespitimi sizlerle paylaşmak isterim. İlk olarak rakamların doğruluğunu kabul edersek; üretimin artırılması ve sürdürülebilirliğin sağlanması gibi amaçlarla yapılan destekleme ödemelerinin amacına ulaşmadığını, üreticiyi motive etmediğini aksine üretimin destekleme kapsamında olmasına rağmen azaldığı görülmektedir. İkinci ve esas tespitimiz ise; üyelerimizle yaptığımız görüşmelerden de edindiğimiz bilgilere göre her iki ilçemizde de o miktarda bir nohut üretimi yapılmamaktadır. Dolayısıyla verilere göre belirlenen desteklenecek ürünlerde bir anlam ifade etmemektedir. Bu nedenledir ki öteden beri talep ettiğimiz sağlıklı bir tarım sayımı zorunluluk haline gelmiştir” diye konuştu.
2017 beklediğimiz gibi geçmedi
2017 yılının tarım sektöründe istedikleri gibi geçmediğini anlatan Çandır, “Sektörümüz geçmişte her küçülme döneminin ardından Türkiye ekonomisinin üzerinde bir büyümeyi gerçekleşmiştir. Ancak 2016 yılındaki daralmaya rağmen 2017 yılında Türkiye ortalamasının altında bir büyüme yaşadı. Çünkü bizler maliyet artışlarını satışlarımıza yansıtamadık. İhtiyaç duyduğumuz nakdi Türkiye ortalamasının iki kat üzerinde bir taleple krediye yüklenerek karşıladık. Edindiğimiz bu kredileri yatırıma dönüştürmek yerine, varlığımızı koruyabilmek için cari harcamalarımızda kullandık. Devletimiz de yaşadığımız bu durumu en az bizim kadar iyi biliyor ve takip ediyor. Yeni yatırımların önünü açmak, durağanlaşan, hatta daralan sektörümüzü rahatlatmak gibi amaçlarla yeni tedbirler alıyor” dedi. Çandır, sıkıntıların aşılması yönünde sundukları rapor ve taleplerin, bakanlık tarafından dikkate alınıyor olmasını memnuniyetle karşıladıklarını hatırlatarak, “Bizler bu rapor ve taleplerimizi “Antalya Yaklaşımı” kapsamında belirlemiş olsak da bunların önemli bir bölümü Türkiye ve sektörümüz geneline yaygınlaştırılmış olarak uygulamaya konmuştur” diye konuştu.
Yem zammına tepki
Mecliste S. S. Antalya Bölgesi Hayvancılık Kooperatifleri Birliği Başkanı Hüseyin Simav ise, süt fiyatlarındaki artışa değinerek, “Korkuteli ilçesinde kuraklık yaşanmaktadır. Şubat ayında süte 13 kuruşluk bir zam geldi. Ancak yem sanayisinin de yüzde 5’lik bir zamla bu oranı geri alındı” dedi. Bakanlığın süt ve ete müdahale edip, yem sektörüne müdahale etmediğini ileri süren Simav, yapılan süt zammının üreticiye olumlu yönde yansımadığını hatırlattı.