Antalya Ticaret Borsası (ATB) Haziran ayı olağan meclis toplantısı gerçekleştirildi. ATB Başkanı Ali Çandır, ilk altı ayın gündemini tek kelimeyle seçim olarak tanımlayarak, “Artık seçim faslını geride bırakmalıyız, şimdi seçim gündeminden geçim gündemine odaklanma zamanı. 23 Haziran’da yenilenen İstanbul seçimlerinin, olgunluk içerisinde tamamlanarak geride kalmasından dolayı mutluluk duyduk. Yeniden başkan seçilen Ekrem İmamoğlu’nu tebrik ediyoruz. Önümüzdeki 4 yılı, toplumsal ve ekonomik ilişkilerin rehabilitasyonu için değerlendirmeliyiz. Ülkemizin kaybedecek bir saniyesi bile yok, kalkınmaya odaklanmalıyız” dedi. ‘İlk çeyrekte küçülerek başladık’ ‘2018 yılını yüzde 2,6’lık büyümeyle kapatmıştık’ diyen Çandır, “Bu performans, en az yüzde 5’lik büyüme sınırımızın yaklaşık yarısıdır. 2019 yılının ilk çeyreğine ise yüzde -2,6 küçülerek başladık. Eğer son 10 yıldaki yüzde 6,4’lük ortalama büyümeyi geçemezsek hedeflerimizi tutturamayacağız. Nisan, Mayıs ve Haziran aylarındaki gerçekleşmeler de geçen yılın aynı döneminden daha iyi değil. Özellikle enflasyon, kredi ve çek ödemeleri gibi ekonomik göstergelerdeki hareketlilikler bu düşüncemize dayanak oluşturmaktadır. 2017 yılından bugüne yaşadığımız yüksek enflasyonun lokomotifi olarak sektörümüz gösterilmektedir. Ancak sektörümüzün yaşadığı zorlukları ve bu tanımlamayı hak etmediğini defalarca rakamlarla anlatmaya çalıştım. Örneğin Mayıs ayı tarım ürünleri üretici enflasyonu (Tarım_ÜFE) aylık olarak yüzde -0,95 ve yıllıkta ise yüzde 30,23 olarak ilan edildi” diye konuştu. Büyüyen ve küçülen sektörler Tarım sektörünün yaşadığı zorluklara rağmen sanayi, inşaat ve hizmet sektörlerine göre son 10 yılda daha düşük, fakat istikrarlı büyüdüğünü aktaran Ali Çandır, “Nitekim, bu 10 yıldaki birinci çeyrek büyümelerini dört ana sektör bakımından değerlendirdiğimizde tarım, yüzde 2,5 ile ortalama büyümesine en yakın sektör olmuştur. Diğer sektörler ise bu dönemde ortalamalarından uzaklaşarak küçülmüşlerdir. Sektörümüz kullandığı krediyi büyümeye yansıtmasıyla da diğer sektörlerin önünde yer almıştır. Örneğin bu yılın ilk çeyreğinde toplam nakdi kredi yüzde 5,3 artarken ülkemiz ekonomisi yüzde -2,6 küçülmüştür. Buna karşılık tarımsal kredilerdeki yüzde 3 artışla sektörümüz yüzde 2,5 büyümeyi başarmıştır. Yani sektörümüz, kullandığı krediyi büyümesine yansıtmıştır” dedi. Kredi kullanımları Yılın ikinci çeyreğindeki kredi ve çek kullanımlarını değerlendirdiklerinde kentin nispeten iyi bir durumda olduğunu hatırlatan Ali Çandır, “Örneğin Nisan ve Mayıs ayları ülkemiz çek ödemelerinde yüzde 1’lik bir artışa karşılık kentimizde yüzde 27’lik bir artış yaşanmıştır. Toplam nakdi kredilerimizde ise ülkemizde yaşanan azalıştan daha düşük bir azalma yaşanmıştır. Sizlere paylaşmak istediğim son bir değerlendirme de, kontrolümüzde olmayan enflasyonun bize getirdiği ilave yükle ilgilidir. Enflasyon oranı yükseldikçe bizler, daha fazla kredi kullanmak durumunda kalır ve daha az büyürüz. Çünkü yüksek enflasyon ortamında kullanılan kredilerin büyümeye etkisi de giderek azalır. Buna karşılık krediye bağımlılık ise gittikçe artar. Dolayısıyla ülkemizin hedeflerine uygun büyüme moduna geçebilmesi için ilk işimiz enflasyonu kalıcı bir şekilde tek haneye düşürmek olmalıdır” dedi.
Esra ALTUNKES
Esra ALTUNKES