Kepez Duacı Mahallesi’nde bulunan Ayka Vital Sağlıklı Yaşam Merkezi, adını Rehalife Bütünleyici Sağlık Merkezi olarak değiştirdi. Merkez yöneticileri basın mensuplarıyla kahvaltıda bir araya gelerek, Rehalife Bütünleyici Sağlık Merkezi’nin kuruluş felsefesi ve tedavi/ rehabilitasyon programlarını tanıttı. Merkez yöneticisi fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanı Dr. Kazım Doğan, kardiyoloji uzmanı Dr. Aynur Doğan ve psikiyatri uzmanı Dr. Cem Taylan Erden, madde bağımlılığı ve Rehalife Bütünleyici Sağlık Merkezi’nin bu alanda yapmayı planladığı çalışmaları anlatarak basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
350 yatak kapasitesi
Dr. Kazım Doğan, Rehalife Bütünleyici Sağlık Merkezi’nde farklı dezavantajlı grupları, bir arada olmaları ile ortaya çıkacak sinerjiden yararlanarak rehabilite etmek istediklerini; tesisin spa merkezi, fizik tedavi merkezi, psikoterapi merkezi, el işi atölyeleri, açık kapalı havuzlar ve spor alanları ve 350 yatak kapasitesi ile oldukça elverişli olduğunu ifade etti. Doğan, bundan sonraki süreçte tamamı ile bağımlılıklar, yaşlı ve engelli gruplara odaklanarak çalışmalarını sürdüreceklerini belirterek alanında uzman medikal ekipleri ile bütün sağlık ihtiyaçlarının karşılanacağı bir ortam oluşturduklarını anlattı.
Bütüncül rehabilitasyon
Dr. Cem Taylan Erden ise bağımlılıklar ve bütüncül rehabilitasyon yaklaşımları üzerine yaptığı sunumda, bağımlılığın kronik bir beyin hastalığı olduğunu, önlenebildiğini ve tedavi edilebildiğini belirtti. Tedavi başarısını arttırmak için oluşturdukları bütüncül rehabilitasyon programından bahseden Erden, bu programda bireyin ruh ve beden sağlığını birlikte ele aldıklarını, Türkiye’de ilk kez bireyin tedavi programının psikoterapi, fizyoterapi, ergoterapiyi birlikte içerdiğini söyledi. Aynı zamanda birey, aile ve toplum bütünlüğünü de gözettiklerini belirten Erden, rehabilitasyon programının farklı evrelerinde bireyin aile ve toplumla yeniden bütünleşmesini sağlayacak müdahalelerin yer aldığını sözlerine ekledi. Güçlü medikal bir ekipleri olduğunu hatırlatan Erden, “Böyle bir kadro Türkiye’de başka bir AMATEM’de yok. Basının dili çok korkutucu. Bu dil tedavileri olumsuz yönde etkileyebilir. Umut yeniden nasıl doğar bunu tartışmalıyız. Bağımlılık, bulaşıcı bir hastalık gibi çevremizi sarmış durumda” diye konuştu.
Esra ALTUNKES