30 Haziran 2018 tarihinde hayatını kaybeden ve ömrünü İslam bilim tarihine adayan Prof. Dr. Fuat Sezgin’in anısının yaşatılması için Cumhurbaşkanlığı genelgesiyle 2019 yılı ‘Prof. Dr. Fuat Sezgin Yılı’ olarak ilan edildi. Prof. Dr. Fuat Sezgin, bu kapsamda Antalya’da düzenlenen etkinliklerde anıldı. ‘2019 Prof. Dr. Fuat Sezgin Yılı’ etkinlikleri kapsamında Hayme Ana Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde ‘Uyanışın Habercisi; Fuat Sezgin’ konulu konferans düzenlendi. Ayrıca İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından ortaokul ve lise öğrencileri arasında düzenlenen ve ‘Fuat Sezgin İslami Bilimler Temalı Kompozisyon Yarışması’nda dereceye giren öğrencilere ödülleri verildi. Programa Antalya Valisi Münir Karaloğlu’nun eşi Sevim Karaloğlu, Vali Yardımcısı Ali Taşkın Balaban, Konyaaltı Kaymakamı Kamil Köten, İl Milli Eğitim Müdürü Yüksel Arslan, öğretmen ve öğrenciler katıldı.
‘Gelecek gençlerin elinde’Konferansa konuşmacı olarak katılan ve aynı zamanda Prof. Dr. Fuat Sezgin’in öğrencisi olan Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Bilim Tarihi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kaçar, öğrencilere Prof. Dr. Fuat Sezgin’i ve İslam Bilim Tarihine kazandırdıklarını anlattı. Prof. Dr. Sezgin’in yeni bir başlangıcın timsali olduğunu ve yeni ufuklara yelken açılmasını sağlayacak önemli insanlardan birisi olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Kaçar, “Fuat Sezgin Hocamızın yolundan ayrılmayacağız. Bilmek devri artık geçti, artık keşfetmek, icat etmek devri başladı. Gelecek gençlerimizin üretecekleri, icat edecekleri ve dünyada eşi benzeri olmayan icatlar ve o teknolojinin sahibi olanların elinde olacaktır” dedi.
Fuat Sezgin’i anlattıProf. Dr. Sezgin’in araştırmacı bir bilim insanı olduğunu ayrıca problemleri gören, bulan ve çözebilen bir insan olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Kaçar, “Fuat Hoca her şeyden önce bize bir istikamet gösteren, bir uyanışın temsilcisiydi. Kendisi bir hususu sık sık dile getirirdi. ‘İnanamıyorum, neden biz Türkler bu kadar kompleks altındayız’ derdi. İşte bizi bu kompleksten uyandırıp, bu öğrenimli çaresizlikten kurtarıp, yeni ufuklar açan, yeni keşifler yapan bir bilim insanıydı. Bize ve çok sevdiği gençlere ‘Sizin yapamayacağınız hiçbir şey yok. Biraz azim, biraz çalışma, biraz sabır, biraz da içten gelen bir istekle her şeyi yapabilirsiniz. Hepiniz birer bilim insanı olabilirsiniz’ derdi. Evet, gerçekten bilim insanı olabiliriz, hatta hepiniz birer bilim insanı adayısınız. Allah bize bunu müjdelemiş zaten, ‘ilmi isteyene veririm’ diyor. Fuat Hoca gençleri bu çaresizlikten kurtarıp yeni bir uyanışın, yeni bir başlangıcın timsali olarak bugün bizim yeni ufuklara yelken açmamızı sağlayacak en önemli unsurlardan, en önemli insanlardan biri olmuştur” dedi.
‘Yeni bir uyanış içerisindeyiz’2019 yılının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından ‘Prof. Dr. Fuat Sezgin Yılı’ ilan edilmesinin boşuna olmadığını belirten Prof. Dr. Kaçar, “Biz yeni bir uyanış içerisindeyiz ve batı eksenli düşünce tarzının sona erdiğini görüyoruz. İşte bu uyanışı bize sağlayan, bize bu yolu gösteren Fuat Sezgin Hocamızın yolundan ayrılmayacağız. Onun tam olarak kavranmamış olan bu uyanışı gün geçtikçe hepimizde yeni bir keşif heyecanı uyandıracaktır. Çağlar değişince insanlar da değişir, insanlar değiştikçe bilim de değişir. Bilim, sabit veya durağan bir şey değildir. İşte Fuat Hoca bize bu değişimi de öğreten kişidir. Dolayısıyla zaman içerisinde İslam bilimi dünyayı keşfetmek üzere kurgulanmış bir yaklaşımla hemen hemen dünyada keşfedilecek bir şey bırakmamıştır. Daha sonra batı bilimi, özellikle 12 ve 13’üncü yüzyıllarda üniversitelerini kurduklarında üniversitelerde okutulan bütün eserlerini İslam bilimi eserlerinden tercüme etmişlerdir” ifadelerini kullandı.
‘Mucidi İslam alimleridir’İlahiyat, Felsefe, Fizik, Kimya, Astronomi, Matematik, Cebir, Geometri, Uzay Geometrisi, Küresel Geometri gibi bilim dallarının mucidinin İslam alimleri olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Kaçar, “İslam alimleri deney, gözlem ve inceleme metotlarını geliştirmiştir. Bunlar batıya geçtikten sonra batıda farklı bir kulvarda, farklı noktalara ulaşmıştır. Fuat Hocanın ifadesi ile İslam bilimsel çalışmalarının bir sonucu olarak batı üniversitelerinde okutulan eserler bugünkü medeniyetin, bugünkü gelişmişlik seviyesinin esas çekirdeğidir. Dolayısıyla hiçbirimizin batı karşısında herhangi bir komplekse kapılmasına gerek yoktur. Çünkü bu bilimin sahibi biziz, bilimi bizim atalarımız üretmiştir. Peki ne oldu da birden bire batının bu gelişmesi İslam dünyasından daha ileri bir seviyeye gitti. Bu gerçekten önemli bir sorudur. Bunun cevabı bizim çalışmalarımızın sonucunda ortaya çıkacaktır” şeklinde konuştu.
‘İbni Sina’nın eserlerini yaktılar’16’ncı yüzyıla kadar batı üniversitelerinde İslam eserlerinin tercüme edildiğini söyleyen Prof. Dr. Kaçar, “Batı Hristiyan üniversiteleri 16’ncı yüzyıla kadar İslam eserlerini adeta hatmettiler, tercüme ettiler. İbni Sina’nın eserlerini, tıp kitaplarını tercüme ettiler. Dante bile İbni Sina hakkında methiyeler düzdü. Ve 16’ncı yüzyıla geldiğimiz zaman Paracelsus üniversite bahçesinde İbni Sina’nın kitaplarını bahar şenliğinde öğrencilerin yaktığı ateşe atarak hepsini yaktı. Artık yeni bir dünya, yeni bir düzen, yeni bir medeniyet kuruldu ve İbni Sina’ya gerek yoktu. Avrupalılar İslam eserlerini kendi babalarının malı gibi kullanıp istedikleri şekilde yorumladılar. Kurmuş oldukları bütün teorilerin, bulmuş oldukları birçok matematiksel, fizikte ve biyolojideki birçok kuramın esas sahibi, hiç dillerine getirmedikleri İslam alimleridir. Bunu sadece biz söylemiyoruz, Fuat Sezgin Hoca çalışmalarında bunları teker teker ortaya çıkarmıştır” dedi.
‘Amerika’yı Colomb keşfetmedi’Amerika’nın keşfi konusunda da büyük bir yanılsama olduğunu belirten Prof. Dr. Kaçar, “Amerika’nın keşfi meselesi, Fuat Hocamız derdi ki ‘ilk önce Amerika’yı Christophe Colomb keşfetmedi, Müslüman denizciler zaten gidip geliyordu.’ Ve bunu tarihi delillere dayalı olarak anlattı, belgeledi. Peki ne yapacağız. Problem belli, üzerimizdeki iki sıkıntıyı atacağız. Bunlardan birisi atalet, diğeri ise öğrenilmiş mecburiyet. Batıya mecbur değiliz, ancak bu kolay bir şey değil. Hepiniz gerçekten birer bilim insanı olabilirsiniz. Ben çiftçi bir ailenin çocuğuyum, çok çalıştım, hep sınıfımın birincisi oldum. Bilimle uğraşmaya başladım ve bilim insanı oldum. Herkes bilim insanı olabilir. Yapılacak çok fazla bir şey yok, karmaşık da değil. Dediğim gibi, biraz gayret, biraz sabır, biraz azim, biraz çalışma ve dil öğrenmekle hepiniz bilim insanı olabilirsiniz” şeklinde konuştu.
Öğrencilere ödülleri verildiProgram kapsamında ayrıca Fuat Sezgin İslami Bilimler Temalı Kompozisyon Yarışması’nda dereceye giren öğrencilere ödülleri verildi. Yarışmada ortaokul dalında birinci Hatice Cenan Koçakoğlu olurken, lise dalında Mürüvvet Nur Korkut birinci, Yılmaz Şencan ikinci, Türkan Yaşar ise üçüncü oldu. Yarışmada dereceye girenlere ödüllerini Vali Münir Karaloğlu’nun eşi Sevim Karaloğlu, Vali Yardımcısı Ali Taşkın Balaban, Konyaaltı Kaymakamı Kamil Köten, İl Milli Eğitim Müdürü Yüksel Arslan verdi.
Süheyla GÜRÜN