Antalya ulaşımında çoğu beyaz otobüste sürücüler Halkkart sistemini kullanmayınca kayıtdışılık oluştuğunu belirten Pamfilya A.Ş. Başkanı İnce “Biz keriz miyiz ki 81 otobüste her ay 3 bin lira toplamda yaklaşık 250 bin lira gibi bir parayı devlete ve belediyeye ödüyoruz” dediAntalya’da toplu ulaşımda bugüne değin AN plakalı 84 kırmızı otobüs ile hizmet veren Mehmet İnce yönetimindeki Pamfilya A.Ş., kayıtdışılıktan muzdarip. Kurulan Araç İzleme Merkezi’nde tüm otobüslerini araç içi kameralar sayesinde online olarak 3G üzerinden an be an canlı izleyerek denetleyen firma, ulaşımda kayıtdışılığa adeta savaş açtı. Pamfilya A.Ş. Başkanı Mehmet İnce, ulaşım sektöründeki kayıtdışılığa isyan ederek Antalya Büyükşehir Belediyesi yönetimini ve vergi dairesi yetkililerini kendilerine bu konuda destek vermeye çağırdı. Açıklamalarında adeta feryat eden Mehmet İnce, 3 kırmızı otobüs ile bazı beyaz otobüslerde kayıtdışılığın önlenmesini, yasak olmasına rağmen beyaz otobüslerin çoğunda yakıt yerine 10 numara yağ kullanıldığını belirterek bunun önüne geçilmesini istedi ve şöyle konuştu:Kayıtdışılığı önlüyoruz
Pamfilya şirketi olarak 84 adet alçak tabanlı kırmızı otobüs ile Antalya ulaşımında halkımıza dört dörtlük hizmet veriyoruz. Ancak 3 aracımızın sahibi bizim sistemimizden ayrılmaya karar verdi. Kaldık 81 otobüs. 3 araçtan 2’sinin sahibi serbest muhasebeci. Bunu neden söylediğimi az sonra size anlatacağım. Bizim araçlarımızda A-Kent firmasının işlettiği Halkkart sistemi takılıdır. Yolcunun kartı yoksa ve ulaşım için nakit bedel ödüyorsa, otobüs sürücümüz ‘yetkili kartı’ adı verilen şoför kartını validatöre basarak yolcunun ödediği parayı sisteme girer. Böylece verdiğimiz ulaşım hizmeti karşılığında aldığımız paradan devlete yüzde 18 KDV ve belediyeye yüzde 2 pay ödemiş oluruz. Yani sisteme giren para sayesinde kayıtdışılığın önüne geçmiş oluyoruz.3 araç sahibinin 2’si muhasebeci
Her araç için aylık 3 bin lira kadar KDV ve vergi ödüyoruz. Bu bizim için ciddi bir masraf kalemi olabilir ama önemli olan kayıtdışılığın önüne geçmektir. Ancak bazıları muhasebeci olan araç sahipleri, bu 3 bin lira dolayındaki paranın her ay ceplerinde kalması için şoför kartlarını okutmuyorlar ve bizim kendi içimizde çalıştırdığımız sistemi uygulamıyorlar. Bu nedenle 3 araç sahibi sistemimizden çıkmaya karar verdi. Antalya’daki beyaz otobüslerin çoğunda da şoför kartı basılmıyor. Bu otobüslerde kayıtdışılık çok büyük boyutta. Ve bu otobüslerin çoğunda yine yasak olmasına rağmen 10 numara yağ kullanılmaya devam ediyor Bu otobüsler de yetkili kartı kullanılmayarak kayıtdışılığın ortaya çıkması sağlanıyor. Kayıtdışılığı engellemek için Antalya Büyükşehir Belediyesi yönetimini ve vergi dairesi yetkililerini bize destek vermeye davet ediyorum.10 numara yağ kullananlar var
Belediye, ‘nakit binişlerde sürücüler, yetkili kartını kullanmak zorundadır’ gibi bir karar verebilir, böylece kayıtdışılık önlenmiş olur. Bizim araçlarımız Euro 5 motorludur. Bu motora sahip olan araçları bilerek ve isteyerek seçtik. Bu motorlarda bırakın 10 numara yağı yakıt olarak kullanmayı, kaçak mazotu bile kullanamazsınız. Çünkü araçların motorları ve sistemleri kilitlenir. Validatöre her kartımızı okuttuğumuzda A-Kent firması ulaşımda bizden belediye payı dahil yüzde 5 artı KDV kesiyor. Bu da yüzde 6 gibi bir rakama denk geliyor. 84 aracımız bugüne değin ayda 3 bin lira vergi ve belediye payı olmak üzere her ay devlet ve belediyeye 250 bin lira kadar para ödüyorduk. Biz keriz miyiz ki 81 otobüste her ay 3 bin lira toplamda yaklaşık 250 bin lira gibi bir parayı devlete ve belediyeye ödeyelim. Bu paranın yaklaşık 25-30 bin lirası belediye payıdır. Kayıtdışılıktan dolayı belediyemiz yüzde 2 olan payını, devlet ise yüzde 18’lik vergisini alamıyor. Şükrü AĞIRMAN
Pamfilya şirketi olarak 84 adet alçak tabanlı kırmızı otobüs ile Antalya ulaşımında halkımıza dört dörtlük hizmet veriyoruz. Ancak 3 aracımızın sahibi bizim sistemimizden ayrılmaya karar verdi. Kaldık 81 otobüs. 3 araçtan 2’sinin sahibi serbest muhasebeci. Bunu neden söylediğimi az sonra size anlatacağım. Bizim araçlarımızda A-Kent firmasının işlettiği Halkkart sistemi takılıdır. Yolcunun kartı yoksa ve ulaşım için nakit bedel ödüyorsa, otobüs sürücümüz ‘yetkili kartı’ adı verilen şoför kartını validatöre basarak yolcunun ödediği parayı sisteme girer. Böylece verdiğimiz ulaşım hizmeti karşılığında aldığımız paradan devlete yüzde 18 KDV ve belediyeye yüzde 2 pay ödemiş oluruz. Yani sisteme giren para sayesinde kayıtdışılığın önüne geçmiş oluyoruz.3 araç sahibinin 2’si muhasebeci
Her araç için aylık 3 bin lira kadar KDV ve vergi ödüyoruz. Bu bizim için ciddi bir masraf kalemi olabilir ama önemli olan kayıtdışılığın önüne geçmektir. Ancak bazıları muhasebeci olan araç sahipleri, bu 3 bin lira dolayındaki paranın her ay ceplerinde kalması için şoför kartlarını okutmuyorlar ve bizim kendi içimizde çalıştırdığımız sistemi uygulamıyorlar. Bu nedenle 3 araç sahibi sistemimizden çıkmaya karar verdi. Antalya’daki beyaz otobüslerin çoğunda da şoför kartı basılmıyor. Bu otobüslerde kayıtdışılık çok büyük boyutta. Ve bu otobüslerin çoğunda yine yasak olmasına rağmen 10 numara yağ kullanılmaya devam ediyor Bu otobüsler de yetkili kartı kullanılmayarak kayıtdışılığın ortaya çıkması sağlanıyor. Kayıtdışılığı engellemek için Antalya Büyükşehir Belediyesi yönetimini ve vergi dairesi yetkililerini bize destek vermeye davet ediyorum.10 numara yağ kullananlar var
Belediye, ‘nakit binişlerde sürücüler, yetkili kartını kullanmak zorundadır’ gibi bir karar verebilir, böylece kayıtdışılık önlenmiş olur. Bizim araçlarımız Euro 5 motorludur. Bu motora sahip olan araçları bilerek ve isteyerek seçtik. Bu motorlarda bırakın 10 numara yağı yakıt olarak kullanmayı, kaçak mazotu bile kullanamazsınız. Çünkü araçların motorları ve sistemleri kilitlenir. Validatöre her kartımızı okuttuğumuzda A-Kent firması ulaşımda bizden belediye payı dahil yüzde 5 artı KDV kesiyor. Bu da yüzde 6 gibi bir rakama denk geliyor. 84 aracımız bugüne değin ayda 3 bin lira vergi ve belediye payı olmak üzere her ay devlet ve belediyeye 250 bin lira kadar para ödüyorduk. Biz keriz miyiz ki 81 otobüste her ay 3 bin lira toplamda yaklaşık 250 bin lira gibi bir parayı devlete ve belediyeye ödeyelim. Bu paranın yaklaşık 25-30 bin lirası belediye payıdır. Kayıtdışılıktan dolayı belediyemiz yüzde 2 olan payını, devlet ise yüzde 18’lik vergisini alamıyor. Şükrü AĞIRMAN
sayın ince sen nerden çıktın milleti kandırarak pamfilya a.ş diye bie şirket kurdun eline geçirdin o garibanları şimdide kıvırıp duruyorsun bence belediye senin kurduğun şirketide fes etmeli beyaz dediğin arabalar yani o esnaf senin ve akaydın sayesinde kan ağladı cepten yakıta para verdi ama sen servetine servet katın bırakta bu esnafta ekmek yesin