Eğitim-İş Antalya Şube Başkanı Fatin Iltar, ‘Tacize, tecavüze, çocuk istismarına karşı susmuyoruz’ diyerek, “İstanbul Küçükçekmece'de 5 yaşındaki bir çocuğun tecavüze uğramasının şoku daha atlatılamamışken aynı ilçede bu kez 7 yaşında bir evladımız cinsel saldırıya uğramıştır. Bu iki olay da, kuşkusuz ki peşine düşülmeyen taciz-tecavüz, cinsel istismar vakalarında, ‘bir kereden bir şey olmaz’ diyenlerin payı, sorumluluğu çok büyüktür. Bu iki vahim olayın sonrasında peşi sıra gelen birkaç gelişme de ne yazık ki endişemizi tırmandırmıştır. 5 yaşındaki yavruya tecavüz edilmesi tüm kamuoyunun vicdanında derin bir yara bırakmışken, konuya ilişkin soruşturmada gizlilik kararı alınması, en ufak tabirle aymazlık olmuştur” dedi. Yargı mekanizmaları işlemeli
‘İstanbul Valiliği'nden konuya ilişkin gelen açıklama ise toplum vicdanında açılan yarayı adeta hançerlemiştir’ diyen Iltar, “Çocuk tacizine karşı ilçede başlayan ve ülkenin çeşitli yerlerine yayılan tepkileri ‘Kaos çıkarmak niyetinde kötü niyetli davranış’ olarak tarif eden Valilik, bu açıklamasıyla yavrularımızı ve onlarla birlikte canı yanan herkesi bir kez daha acıtmıştır” diye konuştu. Yargı mekanizmalarının bir an önce işlemesi gerektiğini hatırlatan Iltar, “Çocuklarımıza dair en ufak saldırıya bile kayıtsız kalınmamalı, kimden geldiğine bakılmaksızın hem caydırıcılık prensibi hem de toplum vicdanının rahatlaması gerekliliği göz önüne alınacak şekilde yargı mekanizmaları işletilmelidir. Ufacık, savunmasız bir yavrunun uğradığı cinsel saldırıda söz konusu olabilecek tek gizlilik yavrunun ve yakınlarının kim olduğudur. Toplum vicdanını yaralayan her konuda, faillere bir kalkan gibi işletilen gizlilikten derhal vazgeçilmelidir” diye konuştu. Çocuklara sınırlar öğretilmeli
Çocuklara pedagojiye uygun olarak, sınırların öğretilmesi gerektiğini vurgulayan Fatin Iltar, “O sınırları aşan yetişkinlere dair kime ne söylemeleri gerektiği anlatılmalıdır. Bu toplumsal bir eğitim eşiğidir, bu can alıcı noktada aileler de eğitilmelidir. Çözüm, insanları cinsiyetine, dillerine, dinlerine, ırklarına göre ayırmakta değil, bu çağın gereği olduğu üzere bir arada yaşamayı öğretmektedir. Eğitim-İş olarak uyarıyoruz; Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk'ün biz eğitim neferlerine emanet ettiği yavrularımız sahipsiz değildir. Onların karşı karşıya kaldığı ve kalacağı her saldırıyı tüm insanlığa tehdit görüp, mücadele edecek bir Eğitim-İş vardır. Kendisini çaresiz hisseden bir yavrunun gözyaşını kendi yanağında hissetmeyen kimseyle yürüyecek yolumuz yoktur. Yarının geleceği olan yavrularımız için ayağa kalkacak koca bir Türk halkı vardır. İstanbul'da vuku bulan bu olayların takipçisi olacağımızın altını çizer, çocuklarımız için ses çıkartan her bir vatandaşa eğitimciler olarak teşekkür ederiz” ifadelerini kullandı. Esra ALTUNKES
‘İstanbul Valiliği'nden konuya ilişkin gelen açıklama ise toplum vicdanında açılan yarayı adeta hançerlemiştir’ diyen Iltar, “Çocuk tacizine karşı ilçede başlayan ve ülkenin çeşitli yerlerine yayılan tepkileri ‘Kaos çıkarmak niyetinde kötü niyetli davranış’ olarak tarif eden Valilik, bu açıklamasıyla yavrularımızı ve onlarla birlikte canı yanan herkesi bir kez daha acıtmıştır” diye konuştu. Yargı mekanizmalarının bir an önce işlemesi gerektiğini hatırlatan Iltar, “Çocuklarımıza dair en ufak saldırıya bile kayıtsız kalınmamalı, kimden geldiğine bakılmaksızın hem caydırıcılık prensibi hem de toplum vicdanının rahatlaması gerekliliği göz önüne alınacak şekilde yargı mekanizmaları işletilmelidir. Ufacık, savunmasız bir yavrunun uğradığı cinsel saldırıda söz konusu olabilecek tek gizlilik yavrunun ve yakınlarının kim olduğudur. Toplum vicdanını yaralayan her konuda, faillere bir kalkan gibi işletilen gizlilikten derhal vazgeçilmelidir” diye konuştu.
Çocuklara pedagojiye uygun olarak, sınırların öğretilmesi gerektiğini vurgulayan Fatin Iltar, “O sınırları aşan yetişkinlere dair kime ne söylemeleri gerektiği anlatılmalıdır. Bu toplumsal bir eğitim eşiğidir, bu can alıcı noktada aileler de eğitilmelidir. Çözüm, insanları cinsiyetine, dillerine, dinlerine, ırklarına göre ayırmakta değil, bu çağın gereği olduğu üzere bir arada yaşamayı öğretmektedir. Eğitim-İş olarak uyarıyoruz; Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk'ün biz eğitim neferlerine emanet ettiği yavrularımız sahipsiz değildir. Onların karşı karşıya kaldığı ve kalacağı her saldırıyı tüm insanlığa tehdit görüp, mücadele edecek bir Eğitim-İş vardır. Kendisini çaresiz hisseden bir yavrunun gözyaşını kendi yanağında hissetmeyen kimseyle yürüyecek yolumuz yoktur. Yarının geleceği olan yavrularımız için ayağa kalkacak koca bir Türk halkı vardır. İstanbul'da vuku bulan bu olayların takipçisi olacağımızın altını çizer, çocuklarımız için ses çıkartan her bir vatandaşa eğitimciler olarak teşekkür ederiz” ifadelerini kullandı.