Basını ve kamuoyunu bilgilendirme görevi yapan gazetecileri haberleri nedeniyle 'dava manyağı' yapmaya çalışanlara Antalya 1.Asliye Hukuk Mahkemesi hukuk dersi verdi: Kararda 'Kişilik hakları ile basın özgürlüğü çatışır. Çatışmada hukuka aykırılığı kaldıran koşul varsa yayını yapana sorumluluk yüklenemez' denildi.
Antalya 1.Asliye Hukuk Mahkemesi Mahkeme hakimi İsmail Aysal, 2006/472 esas 2008/98 karar numarasıyla verdiği 26 Mart 2008 tarihli kararda davacı Şükriye Çayır'ı gazetemize, gazete tüzel kişi temsilcisi Murat Çiçek ve istihbarat Şefi Şükrü Ağırman'a açtığı tazminat davasında haksız buldu. 20 Ekim 2006 tarihinde açılan dava 26 Mart 2008 tarihinde sona erdi. Dönemin Baro Meslek Lisesi Müdürü Şükriye Çayır, okulda öpüşen iki öğrenciyi odasına çağırmış, polis ekiplerine haber vermişti. Çayır'ın odasında bulunan gizli kamera ile ortaya çıkan bu görüntülerde öğrencilerin dayak yediği görülmüş, görüntüler basına sızınca gazetemiz bu olayı 'özel haber' olarak kullanmıştı. Haber gazetemizde 16 Ağustos 2006 tarihinde Baro Meslek'te gizli kamera skandalı başlığıyla yer almıştı. Çayır ise önce suç duyurusunda bulunmuş ancak soruşturmaya gerek olmadığı kararı çıkmıştı. Ardından dava açıp kaybeden Çayır hızını alamayıp Antalya 1.Asliye Hukuk Mahkemesi'nde gazetemiz aleyhine tazminat davası açmıştı.
7 bin 500 lira istedi
Dava dilekçesinde öğrencilerin dövüldüğü ve gizli kameraya yansıdığı olayın baştan sona yalan olduğunu, kişilik haklarına, şeref ve haysiyetine açık ve somut bir saldırıda bulunulduğunu, haberin yayınlanmasında kamu yararı bulunmadığını, yazılış şekli ile kişilik haklarını zedeleyici bir üslup kullanıldığını ve saldırgan yönteme başvurulmuş olduğunu, kullanılan sözcüklerin kendisini küçük düşürücü, aşağılayıcı ve abartılı olduğunu, kamera görüntülerini haksız elde edenlerin kahramanlaştırılmış bulunduğunu ileri sürerek 7 bin 500 lira manevi ve 44 lira 96 kuruş maddi tazminatı yasal faizi ile talep etmişti. Mahkeme kararının da gazete de aynı puntolarla yayımlanmasını talep etmişti.
Dava üstüne dava açtı
Mahkeme ise gazete haberi, Milli Eğitim Bakanlığı Teftiş Kurulunun inceleme ve soruşturma dosyası, Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının 2006/8043 soruşturma numaralı takipsizlik dosyası, Antalya 2.Sulh Ceza Mahkemesinin 2005/13-13 sayılı dosyasını getirterek inceledi. Gösterilen tanıkları dinledi. Ayrıca Antalya 8.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/454 Esas, 2007/367 karar sayılı dosyasını inceledi. Anılan dosyada gazetemiz aleyhine Çayır'ın 2 Eylül 2006 tarihli aynı konuyla ilgili haberimize ilişkin manevi tazminat davası açtığı, yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verildiği görüldü. Mahkeme, basın hakları ile ilgili çok ilginç bir açıklama yaparak Çayır aleyhine karar verdi. Tazminat talebini reddetti.
Mahkeme kararında şu ifadelere yer verdi:
'Bilindiği üzere, demokratik yaşamın dayanaklarından biri de basın ve düşünce özgürlüğü olup, bu iki büyük özgürlük Anayasa'da güvence altına alınmıştır. Demokrasi yaşantısının gelişmesinde ve kökleşmesinde basına düşen önemli görevler olduğu gibi sosyal güzel huyların oluşmasını ve gelişmesini sağlama, kamusal çıkarlara ilişkin bütün sorunları ortaya koymada da önemli görevleri vardır. Bu bağlamda denetim, eleştiri, uyarma ve gerçekleri açıklama basının en doğal ödevleridir. Basın günlük olayları bildirmenin yanında bunları tartışma, görüşünü açıklama, onama yada kınama veya eleştirme hakkına da sahiptir. Basın haber vermek, eleştiri yapmak biçimindeki görevini yerine getirirken, çoğu zaman her ikisi de temel hak ve özgürlükler kapsamında olan kişilik hakları ile basın özgürlüğü çatışır. Bu çatışmada kişilik haklarına yönelik saldırının 'hukuka aykırılık' unsurunu kaldıran koşullar varsa yani yayımlama olayında kamu yararı, güncellik, gerçeklik ve özle biçim dengesi gerçekleşmiş ise yayımı yapanlara sorumluluk yüklenemez.'
Özle biçim arasındaki denge korundu
Karar kısmında şöyle denildi: 'Somut olay yukarıda açıklanan ilkeler ışığında değerlendirildiğinde Akdeniz Manşet Gazetesinin 16 Ağustos 2006 tarihli nüshasında yayınlanan Baro Meslek'te gizli kamera skandalı başlıklı haberin dosya içerisine getirtilen Milli Eğitim Müdürlüğü Teftiş Kurulunun 30 Ekim 2006 tarihli inceleme ve soruşturma dosyası kapsamı ve delillere göre haberin güncel nitelik taşıdığı, kamuoyunu ilgilendirdiği, haberin yayınlanmasında basının kamusal çıkarlara ilişkin bütün sorunları ortaya koyma amacı kapsamında, eleştiri sınırları içerisinde doğrudan olay hedef alınmak suretiyle oluşturulduğu ve özle biçim arasındaki dengenin korunduğu sonucuna varıldığından davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere davacının davasının reddine
'
Şükrü AĞIRMAN
Antalya 1.Asliye Hukuk Mahkemesi Mahkeme hakimi İsmail Aysal, 2006/472 esas 2008/98 karar numarasıyla verdiği 26 Mart 2008 tarihli kararda davacı Şükriye Çayır'ı gazetemize, gazete tüzel kişi temsilcisi Murat Çiçek ve istihbarat Şefi Şükrü Ağırman'a açtığı tazminat davasında haksız buldu. 20 Ekim 2006 tarihinde açılan dava 26 Mart 2008 tarihinde sona erdi. Dönemin Baro Meslek Lisesi Müdürü Şükriye Çayır, okulda öpüşen iki öğrenciyi odasına çağırmış, polis ekiplerine haber vermişti. Çayır'ın odasında bulunan gizli kamera ile ortaya çıkan bu görüntülerde öğrencilerin dayak yediği görülmüş, görüntüler basına sızınca gazetemiz bu olayı 'özel haber' olarak kullanmıştı. Haber gazetemizde 16 Ağustos 2006 tarihinde Baro Meslek'te gizli kamera skandalı başlığıyla yer almıştı. Çayır ise önce suç duyurusunda bulunmuş ancak soruşturmaya gerek olmadığı kararı çıkmıştı. Ardından dava açıp kaybeden Çayır hızını alamayıp Antalya 1.Asliye Hukuk Mahkemesi'nde gazetemiz aleyhine tazminat davası açmıştı.
7 bin 500 lira istedi
Dava dilekçesinde öğrencilerin dövüldüğü ve gizli kameraya yansıdığı olayın baştan sona yalan olduğunu, kişilik haklarına, şeref ve haysiyetine açık ve somut bir saldırıda bulunulduğunu, haberin yayınlanmasında kamu yararı bulunmadığını, yazılış şekli ile kişilik haklarını zedeleyici bir üslup kullanıldığını ve saldırgan yönteme başvurulmuş olduğunu, kullanılan sözcüklerin kendisini küçük düşürücü, aşağılayıcı ve abartılı olduğunu, kamera görüntülerini haksız elde edenlerin kahramanlaştırılmış bulunduğunu ileri sürerek 7 bin 500 lira manevi ve 44 lira 96 kuruş maddi tazminatı yasal faizi ile talep etmişti. Mahkeme kararının da gazete de aynı puntolarla yayımlanmasını talep etmişti.
Dava üstüne dava açtı
Mahkeme ise gazete haberi, Milli Eğitim Bakanlığı Teftiş Kurulunun inceleme ve soruşturma dosyası, Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının 2006/8043 soruşturma numaralı takipsizlik dosyası, Antalya 2.Sulh Ceza Mahkemesinin 2005/13-13 sayılı dosyasını getirterek inceledi. Gösterilen tanıkları dinledi. Ayrıca Antalya 8.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/454 Esas, 2007/367 karar sayılı dosyasını inceledi. Anılan dosyada gazetemiz aleyhine Çayır'ın 2 Eylül 2006 tarihli aynı konuyla ilgili haberimize ilişkin manevi tazminat davası açtığı, yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verildiği görüldü. Mahkeme, basın hakları ile ilgili çok ilginç bir açıklama yaparak Çayır aleyhine karar verdi. Tazminat talebini reddetti.
Mahkeme kararında şu ifadelere yer verdi:
'Bilindiği üzere, demokratik yaşamın dayanaklarından biri de basın ve düşünce özgürlüğü olup, bu iki büyük özgürlük Anayasa'da güvence altına alınmıştır. Demokrasi yaşantısının gelişmesinde ve kökleşmesinde basına düşen önemli görevler olduğu gibi sosyal güzel huyların oluşmasını ve gelişmesini sağlama, kamusal çıkarlara ilişkin bütün sorunları ortaya koymada da önemli görevleri vardır. Bu bağlamda denetim, eleştiri, uyarma ve gerçekleri açıklama basının en doğal ödevleridir. Basın günlük olayları bildirmenin yanında bunları tartışma, görüşünü açıklama, onama yada kınama veya eleştirme hakkına da sahiptir. Basın haber vermek, eleştiri yapmak biçimindeki görevini yerine getirirken, çoğu zaman her ikisi de temel hak ve özgürlükler kapsamında olan kişilik hakları ile basın özgürlüğü çatışır. Bu çatışmada kişilik haklarına yönelik saldırının 'hukuka aykırılık' unsurunu kaldıran koşullar varsa yani yayımlama olayında kamu yararı, güncellik, gerçeklik ve özle biçim dengesi gerçekleşmiş ise yayımı yapanlara sorumluluk yüklenemez.'
Özle biçim arasındaki denge korundu
Karar kısmında şöyle denildi: 'Somut olay yukarıda açıklanan ilkeler ışığında değerlendirildiğinde Akdeniz Manşet Gazetesinin 16 Ağustos 2006 tarihli nüshasında yayınlanan Baro Meslek'te gizli kamera skandalı başlıklı haberin dosya içerisine getirtilen Milli Eğitim Müdürlüğü Teftiş Kurulunun 30 Ekim 2006 tarihli inceleme ve soruşturma dosyası kapsamı ve delillere göre haberin güncel nitelik taşıdığı, kamuoyunu ilgilendirdiği, haberin yayınlanmasında basının kamusal çıkarlara ilişkin bütün sorunları ortaya koyma amacı kapsamında, eleştiri sınırları içerisinde doğrudan olay hedef alınmak suretiyle oluşturulduğu ve özle biçim arasındaki dengenin korunduğu sonucuna varıldığından davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere davacının davasının reddine
'
Şükrü AĞIRMAN