Referandumla ilgili yapılan eleştirileri haksız bulduğunu ifade eden Türel, “Hangi diktatörü dünyada halk seçiyor. Hangi diktatör gelin beni daha kolay soruşturun, yargılayın diye anayasa değişikliğine hükümler koyar” diye sordu Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Antalya Genç İşadamları Derneği (ANTGİAD) Olağan Genişletilmiş üye toplantısına katıldı. Genç iş adamlarına referandum maddelerini anlatan Türel, sorularını yanıtladı. Referandumun siyasi bir tercih olmadığını belirten Türel, bunun hükümet biçimiyle ilgili hukuki ve teknik bir mesele olduğunu vurguladı. 17 Nisan sabahında bütün siyasilerin görevinde oturuyor olacağını belirten Türel, “Ne iktidar seçiyoruz ne hükümet seçiyoruz, ne bir bakan ne de Cumhurbaşkanı seçiyoruz. Sadece ve sadece hükümetin ve devletin yönetim biçimi ile ilgili bir değişiklik yapılması hususunda bir karar vereceğiz. 18 maddeyi şöyle teknik olarak tek tek okursanız aslında ne yapılacağı çok basit bir şekilde anlaşılıyor” dedi. Eleştiriler haksız Referandumla ilgili yapılan eleştirileri haksız bulduğunu ifade eden Türel, eleştirilere tek tek cevap verdi. Yargı ile ilgili maddeleri anlatan Türel şunları söyledi; “Tek adamlık, otoriter bir rejim, hatta bunu abartıp diktatörlük geliyor şeklinde haksızca yapılan bir takım eleştiriler var. Bunun sonunda da deniliyor ki işte tek adam cumhurbaşkanı, kim seçilirse, yargıyı ele geçirecek. Dünyadaki örneklerine baktığımızda da ve bir mukayese yaptığımızda bugün net bir şekilde nasıl olacağını daha iyi görüyoruz. Bizde yargının en üst kurulu Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu. Yeni anayasada yani evet çıktığında 13 üyeden biri bakan, biri müsteşar, biri Adalet Bakanı doğal üye, kalan 11 üyenin 4’ünü halkın seçtiği Cumhurbaşkanı atıyor. 7’sini de meclis 3’te 2 çoğunlukla seçiyor. Dolayısı ile uzlaşmayı gerektiriyor. Yani meclisin içindeki siyasi partiler anlaşacaklar, uzlaşacaklar ve 3’te 2 çoğunlukla 7 üyeyi seçecekler. Diyelim ki uzlaşma olmadı, partiler isimler üzerinde anlaşamadı ne olacak. O zaman yine Cumhurbaşkanı atamıyor. 7 kişi kura ile belirleniyor. Bir tek kişinin iradesine bağlı kalmadan seçiliyor.” Buradan dönüş yok Eski Türkiye yeni Türkiye tartışmalarına değinen Türel, “Eski Türkiye direksiyonun başında milletin olduğu; ama direksiyonun arkadan kumandayla idare edildiği bir Türkiye idi. O direksiyon farklı güçler tarafından yönetiliyordu. Zaten bugünkü tartışma, referandumla ilgili Almanya’nın, Hollanda’nın hezeyanı, Avrupa’nın bize karşı olan hezeyanı nedendir? Avrupa’daki ülkeler bizim çok güçlü bir devlet olmamızı, güçlü bir demokrasiye sahip olmamızı istediği için mi acaba hayır kampanyası yapıyor. Medyalarında Türklere hayır oyu verin mesajları veriyorlar. Sizi niye bu kadar ilgilendiriyor. Mesele eski Türkiye’deki uzaktan kumandanın devam ettirilmesi meselesi. Bu coğrafyada güçlü Türkiye istemiyorlar. Bu mesele ülkenin geleceği ile ilgili bir mesele. Artık hakimiyetin kayıtsız şartsız millette olduğu Türkiye var. Buradan dönüş yoktur. Artık milletimiz her şeyin farkındadır. Bunlarla ilgili milletimiz en güzel şekilde, en güzel kararı, uğurlu kararı 16 Nisan’da verecektir” şeklinde konuştu. Sorgulanan bir cumhurbaşkanı Mevcut sistemde iki başlılık olduğuna dikkat çeken Türel şunları anlattı; “12 Eylül Anayasasıyla Kenan Evren yetkilerin önemli bir bölümünü, cumhurbaşkanlığına almıştır. Bir kısmını da hükümette bırakmıştır. Cumhurbaşkanının bu yetkileri karşısında kanuni sorumluluğu yoktur. Sadece anayasada bile tanımı olmayan vatan hainliği suçundan, meclisin 4’te 3 çoğunluğunun kabulüyle yargılanabilir. Milletin seçmiş olduğu bir Cumhurbaşkanının çok daha kolay sorgulanması ve yargılanması gerekir. Bugünkü Anayasa değişikliği ne getiriyor. Artık Cumhurbaşkanları eskisi gibi 4’te 3 değil, yani yüzde 75 değil; 3’te 2 yani yüzde 66 ile meclisin vereceği kararla yüce divanda yargılanabiliyor. Hem de her suçtan yargılanabilir.” Kendimize güveniyoruz “Hangi diktatörü dünyada halk seçiyor” diye soran Başkan Menderes Türel, şöyle devam etti; “Hangi halkın seçtiği cumhurbaşkanı görev süresini iki dönemle sınırlar. Hangi diktatör gelin beni daha kolay soruşturun, yargılayın diye anayasa değişikliğine hükümler koyar. Açık söylüyorum bunların hepsi safsatadır. Teknik olarak diktatörlük sisteminin hiçbir şekilde uygulanabilir olma hali yoktur. Teknik olarak evet’in doğru olduğu konusunda kendimize fevkalade güveniyoruz. Medeni bir tartışma ortamında karşıma şeytanın avukatı ‘hayır’cıyım diye gelse şu masadan onu mutlaka aklı selime davet ederek sağduyunun galip gelmesi halinde’ evet’ci olarak gönderirim. Sistem teknik olarak anlatılabilir. Mesele teknik olarak anlatılmak yerine siyasallaştırılarak maalesef sulandırılıyor.”
Haber Merkezi
Haber Merkezi