Antalya Büyükşehir Belediye Meclisi’nin Ocak ayı devam toplantısı Başkan Menderes Türel başkanlığında yapıldı. 39 gündem maddesinin karara bağlandığı Meclis toplantısında açıklamalarda bulunan Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Boğaçayı’ndaki Yat Limanı Projesi’nin İnşaat Mühendisleri Odası ile yapılan istişareler neticesinde Büyük Liman’ın mendireğinin oraya taşındığını söyledi. Bu sayede orada kamu kurumlarına ait olan ve halka kapalı olan bir alanın da halka açılacağını vurgulayan Türel, “Halkçılığın en güzel örneklerini biz veriyoruz” dedi. ‘Kimseye taviz yok’
CHP’li Meclis üyesi Recep Tokgöz’ün sorusu üzerine Konyaaltı Sahili ile ilgili kurulan denetim komisyonunun raporu hakkında açıklamalarda da bulunan Türel, sahille ilgili yönetim planının Büyükşehir Meclisi’nden geçtiğini hatırlatarak, yapılan incelemeler sonrası plan dışında hareket eden işletmelere kapatma cezasına varan çok ciddi cezalar verildiğini söyledi. Yönetim planına uymayan işletmelere taviz verilmediğinin altını çizen Türel, “2014 senesinden önce burası Konyaaltı Belediyesinin sorumluluğunda iken 6 metrekarelik büfelerin maalesef müzikli gazinolara dönüştüğünü biliyoruz. Biz bu acı gerçekleri yaşadığımız için bundan ders alarak burada bu yönetim planın uygulanması ve meclisten geçirilmesi hususunu da çok ciddi şekilde önemsedik. Buna göre de gereken cezai işlemleri kimsenin gözünün yaşına bakmadan uyguluyoruz” dedi. ‘Katılımcı yönetim’
Başkan Türel, Boğaçayı Projesi’nde yer alan Yat Limanı Projesi ile ilgili de açıklamalarda bulundu. 2014’te ilk düzenlenen projede içeride bir küçük marina ve hemen dere ağzında da bir büyük marina planlandığını hatırlatan Türel, o dönem özellikle İnşaat Mühendisleri Odası tarafından yapılan eleştirileri dikkate aldıklarını ve projenin yerinin değiştirildiğini belirtti. Türel, “Biz katılımcı yönetim dediğimizin en güzel örneğini uyguluyoruz. Bunun en güzel teyidi de budur” dedi. ‘Kendi önerisine karşı çıkıyor’
İnşaat Mühendisleri Odası’nın önerisini uygulamalarına rağmen Oda eski Başkanının açıklama yapmaya devam ettiğini belirten Türel, “Eski başkanın taşınsın dediği yere biz yat limanı yapıyorken şimdi çıkıyor bu yapılmasın diyor. Kendi önerisine şimdi karşı çıkıyor. Onların önerisine uygun bir şekilde adım attık. Şimdi ne oluyor, ne değişiyor? Dün bunları söyleyenler bugün başka şeyler söylüyorlar. Herhâlde seçim geldi yine itibarsızlaştırma operasyonu yapılıyor diye düşünmüyor da değilim. Yaptığımız her işe çünkü bir itibarsızlaştırma operasyonu Antalya’da alıştığımız bir hadise oldu ama zaman hep bizi haklı çıkarttı” ifadelerini kullandı. Esen’in eleştirilerini hatırlattı
Geçmişte Konyaaaltı Sahil Projesi’ne yönelik de itibarsızlaştırma çalışmaları yapıldığını hatırlatan Türel şunları söyledi: “Şu anda Cumhuriyet Halk Partisi’nin Konyaaltı Belediye Başkan adayı, il başkanlığı döneminde sizin teşekkür ettiğiniz bu Boğaçayı Projesi için ‘Ayranı yok içmeye projesi’ diye basın toplantısı yaptı. Şimdi de Allah büyük, Konyaaltı’na aday oldu. Nereden nereye. Bu güzelliklere karşı çıktı il başkanıyken. Siz de hatırlıyorsunuz orada bir sürü nümayişler yaptı. Konyaaltı Sahil Projesi için de yaptı, Boğaçayı için de yaptı ama kadere bak, şimdi kendisi Konyaaltı Belediye Başkan adayı oldu.” ‘Hiçbir ticari ünite yok’
İnşaat Mühendisleri Odası’nın önerisi ile belirlenen büyük limanın mendireği yanındaki alanın karayolları, ulaştırma ve orman bölge müdürlüklerine ait olduğunu ve tel örgülerle halkın kullanımına kapalı olduğunu vurgulayan Türel, “Biz halkın kullanamadığı yeri, halka açık marina ve yaşam alanı haline dönüştürüyoruz. Biz hep halk için yapıyoruz. Hani bizim adımızda halk yok diye zaman zaman halkçılık meselesi tartışılıyor. Antalya’da halkçılığın en güzel örneklerini biz veriyoruz” diye konuştu. Boğaçayı Projesi’nin içerisinde hiçbir ticari ünite olmayan halka açık bir proje olduğunun altını çizen Türel, “Boğaçayı’na rant projesi dediniz. Projenin içinde bir tane bile büfe yok. Biz hep halkımızın yararına adım atarız. Bizim yaptığımız halkçılık, halka hizmet” dedi. ‘Bölgeyi felaketten kurtardı’
Boğaçayı’nda önemli bir taşkın önleme çalışması yapıldığını, üstte görülen peyzajın altında önemli bir altyapı çalışması olduğunu anlatan Türel, yapılan çalışmaların ne kadar yerinde olduğunun yaşanan son yağışta ortaya çıktığını hatırlattı. Türel, “Türkiye’nin son yüzyıldaki en yüksek yağışı 1992 senesinde Marmaris’e yağmış. Metrekareye 420 kilogram. Bundan bir ay önce bunun rekorunu biz Antalya olarak kırdık. Metrekareye 480 kilogram yağmış. Boğaçayı’ndaki köprünün 2003 senesinde selle denize yıkıldığı taşkın debisi 1700 metreküptü. Biz şu anda 2900 metreküp debisi olan bir sel geldiğinde o bölgeyi felaketten kurtardık. Eğer biz bunu son yağışlarda bitirmemiş olsaydık belki o köprüler yine yıkılacaktı” şeklinde konuştu. Başkan Türel, Boğaçayı’nda yapılan çalışmalar neticesinde 4.5 metre yeraltındaki su kaynağının su yüzüne çıkmasıyla denizi içeri almaya yönelik çalışmalara da gerek kalmadığının altını çizdi.
İHA
CHP’li Meclis üyesi Recep Tokgöz’ün sorusu üzerine Konyaaltı Sahili ile ilgili kurulan denetim komisyonunun raporu hakkında açıklamalarda da bulunan Türel, sahille ilgili yönetim planının Büyükşehir Meclisi’nden geçtiğini hatırlatarak, yapılan incelemeler sonrası plan dışında hareket eden işletmelere kapatma cezasına varan çok ciddi cezalar verildiğini söyledi. Yönetim planına uymayan işletmelere taviz verilmediğinin altını çizen Türel, “2014 senesinden önce burası Konyaaltı Belediyesinin sorumluluğunda iken 6 metrekarelik büfelerin maalesef müzikli gazinolara dönüştüğünü biliyoruz. Biz bu acı gerçekleri yaşadığımız için bundan ders alarak burada bu yönetim planın uygulanması ve meclisten geçirilmesi hususunu da çok ciddi şekilde önemsedik. Buna göre de gereken cezai işlemleri kimsenin gözünün yaşına bakmadan uyguluyoruz” dedi.
Başkan Türel, Boğaçayı Projesi’nde yer alan Yat Limanı Projesi ile ilgili de açıklamalarda bulundu. 2014’te ilk düzenlenen projede içeride bir küçük marina ve hemen dere ağzında da bir büyük marina planlandığını hatırlatan Türel, o dönem özellikle İnşaat Mühendisleri Odası tarafından yapılan eleştirileri dikkate aldıklarını ve projenin yerinin değiştirildiğini belirtti. Türel, “Biz katılımcı yönetim dediğimizin en güzel örneğini uyguluyoruz. Bunun en güzel teyidi de budur” dedi.
İnşaat Mühendisleri Odası’nın önerisini uygulamalarına rağmen Oda eski Başkanının açıklama yapmaya devam ettiğini belirten Türel, “Eski başkanın taşınsın dediği yere biz yat limanı yapıyorken şimdi çıkıyor bu yapılmasın diyor. Kendi önerisine şimdi karşı çıkıyor. Onların önerisine uygun bir şekilde adım attık. Şimdi ne oluyor, ne değişiyor? Dün bunları söyleyenler bugün başka şeyler söylüyorlar. Herhâlde seçim geldi yine itibarsızlaştırma operasyonu yapılıyor diye düşünmüyor da değilim. Yaptığımız her işe çünkü bir itibarsızlaştırma operasyonu Antalya’da alıştığımız bir hadise oldu ama zaman hep bizi haklı çıkarttı” ifadelerini kullandı.
Geçmişte Konyaaaltı Sahil Projesi’ne yönelik de itibarsızlaştırma çalışmaları yapıldığını hatırlatan Türel şunları söyledi: “Şu anda Cumhuriyet Halk Partisi’nin Konyaaltı Belediye Başkan adayı, il başkanlığı döneminde sizin teşekkür ettiğiniz bu Boğaçayı Projesi için ‘Ayranı yok içmeye projesi’ diye basın toplantısı yaptı. Şimdi de Allah büyük, Konyaaltı’na aday oldu. Nereden nereye. Bu güzelliklere karşı çıktı il başkanıyken. Siz de hatırlıyorsunuz orada bir sürü nümayişler yaptı. Konyaaltı Sahil Projesi için de yaptı, Boğaçayı için de yaptı ama kadere bak, şimdi kendisi Konyaaltı Belediye Başkan adayı oldu.”
İnşaat Mühendisleri Odası’nın önerisi ile belirlenen büyük limanın mendireği yanındaki alanın karayolları, ulaştırma ve orman bölge müdürlüklerine ait olduğunu ve tel örgülerle halkın kullanımına kapalı olduğunu vurgulayan Türel, “Biz halkın kullanamadığı yeri, halka açık marina ve yaşam alanı haline dönüştürüyoruz. Biz hep halk için yapıyoruz. Hani bizim adımızda halk yok diye zaman zaman halkçılık meselesi tartışılıyor. Antalya’da halkçılığın en güzel örneklerini biz veriyoruz” diye konuştu. Boğaçayı Projesi’nin içerisinde hiçbir ticari ünite olmayan halka açık bir proje olduğunun altını çizen Türel, “Boğaçayı’na rant projesi dediniz. Projenin içinde bir tane bile büfe yok. Biz hep halkımızın yararına adım atarız. Bizim yaptığımız halkçılık, halka hizmet” dedi.
Boğaçayı’nda önemli bir taşkın önleme çalışması yapıldığını, üstte görülen peyzajın altında önemli bir altyapı çalışması olduğunu anlatan Türel, yapılan çalışmaların ne kadar yerinde olduğunun yaşanan son yağışta ortaya çıktığını hatırlattı. Türel, “Türkiye’nin son yüzyıldaki en yüksek yağışı 1992 senesinde Marmaris’e yağmış. Metrekareye 420 kilogram. Bundan bir ay önce bunun rekorunu biz Antalya olarak kırdık. Metrekareye 480 kilogram yağmış. Boğaçayı’ndaki köprünün 2003 senesinde selle denize yıkıldığı taşkın debisi 1700 metreküptü. Biz şu anda 2900 metreküp debisi olan bir sel geldiğinde o bölgeyi felaketten kurtardık. Eğer biz bunu son yağışlarda bitirmemiş olsaydık belki o köprüler yine yıkılacaktı” şeklinde konuştu. Başkan Türel, Boğaçayı’nda yapılan çalışmalar neticesinde 4.5 metre yeraltındaki su kaynağının su yüzüne çıkmasıyla denizi içeri almaya yönelik çalışmalara da gerek kalmadığının altını çizdi.
İHA