Güllük PTT önünde toplanan grup adına açıklamayı BES Antalya Şube Başkanı Devrim Mol okudu. Devrim Mol tasarı ile ilgili açıklamalarda bulunarak, “5 Ekim Perşembe günü kamuoyunda ‘Müftülük Yasası’ olarak bilinen Nüfus Hizmetleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı İçişleri Komisyonu’ndan geçti. Önümüzdeki Salı günü veya en yakın zamanda TBMM Genel Kuruluna gelmesi bekleniyor. Size o Genel Kurulun üyesi olan bir kadın vekil olarak sesleniyoruz. Bu yasa tasarısı hangi çevreden olursak olalım biz kadınların tamamının hayatlarını zorlaştıracak, bizi baskı altına alacak ve buna dur demek sizin elinizde. Neredeyse bütünüyle erkeklerden oluşan komisyonun hızla hayatlarımızı etkileyecek bu tasarıyı geçirişine şahit olduk. Genel Kurulda sizlerin sesimizi, itirazımızı yükseltmesini, yasanın böylesine kolay geçmemesini umuyoruz” dedi.
Neden itiraz ediyorlar
Tasarıya neden itiraz ettiklerini açıklayan Devrim Mol, “Nüfus Hizmetleri Kanunu’nda değişiklik yapılmasına ilişkin tasarıyla il ve ilçe müftülüklerinin de evlendirme memurları arasına eklenmesi öngörülüyor. Müftülerin kıyması tasarlanan bu nikâh medeni bir nikâh; dolayısıyla çocuk yaşta ve çoklu evliliğin yasak olması sürdürülüyor. Yani bu gelişme imam nikâhının resmi nikâh yerine geçmesi anlamına gelmese de müftülerin resmi nikâh kıymakla görevlendirilmeleri dinin (ve tek bir inanç biçiminin: Diyanet’in uyguladığı haliyle Sünni İslam) bu toplumdaki herkesi kapsaması gereken medeni hukukun alanına müdahil olması anlamına geliyor. Ayrıca müftülüklere nikâh kıyma yetkisi verilmesi iddia edildiği üzere resmi nikâhsız imam nikâhlarını azaltmayacak, çünkü görüyoruz ki erkekler resmi nikâh kıymayarak aslında kız çocuklarıyla veya birden fazla kadınla evleniyor ya da boşanma durumunda mal paylaşımından kaçabiliyorlar” şeklinde konuştu.
Endişelerimiz var
Endişelerini sıralayan Devrim Mol, “Çocuk yaşta zorla evlendirme yoluyla çocukların istismarı, çoğunlukla hamilelikleri sırasında bir sağlık kurumuna gitmeleriyle ortaya çıkıyor. Dolayısıyla sözlü beyan cinsel istismarın üzerini örtmenin bir yöntemi haline gelebiliyor. Biz kadınlar bundan endişe duyuyoruz. Çocuk yaşta evlendirme bir cinsel istismar biçimidir ve örtbas edilmesi için yasalarda ve uygulamada herhangi bir açık bulunmamalıdır. Dolayısıyla çocuk yaşta evlendirmenin suç olarak düzenlenmesi ve sözlü beyanın çocukların cinsel istismarının üzerini örtmeye yönelik olarak gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğinin anlaşılması bakımından araştırılması şart. Üçüncü olarak, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayanların evlilik yoluyla vatandaşlığa başvurabilmesi için getirilen genel ahlak kriteri nasıl ve kime uygulanacak?” diye konuştu. Açıklamanın ardından kadınlar Antalyalı kadın vekillere faks gönderdi.
Esra ALTUNKES