Eğitim-İş Antalya Şube Başkanı Fatin Iltar, ‘Öğretmen Strateji Belgesi’ ile ilgili açıklamalarda bulunarak, “Performans tuzağına düşmeyelim” dedi.
Eğitim-İş Antalya Şube Başkanı Fatin Iltar, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 9 Haziran tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan ‘Öğretmen Strateji Belgesi’ ile ilgili açıklamalarda bulundu. Strateji belgesinde öğretmenlere ne gibi kriterler uygulanacağını anlatan Iltar, “Öğretmenlerin gelişim ihtiyacının tespiti için periyodik olarak performans değerlendirme sisteminin hayata geçirilmesi, bu süreçte okul müdürü, meslektaşı, öğrenci ve velilerin de değerlendirme sürecine katılacağı, bu değerlendirme sonuçları ile kariyer basamakları oluşturulacağı, görevde yükselme, yurt dışına görevlendirme, ödüllendirmenin bu sonuçlara göre yapılacağı, 4 yılda bir öğretmenlerin ‘öğretmen yeterlilikleri’ çerçevesinde sınava alınacağı ifade edilmiştir” dedi.
Sorumluluk öğretmene
12 ilde pilot olarak seçilen okullarda uygulanacak olan sistemle ilgili konuşan Iltar,
‘Öğretmen Performans Değerlendirme Kriterleri’ adı altında 12 ilde (Ankara, Antalya, Balıkesir, Erzurum, Eskişehir, İstanbul, İzmir, Kayseri, Malatya, Mardin, Samsun, Trabzon) pilot seçilen okullarda (toplantıya katılan idarecilerin istekleri doğrultusunda) öğretmenlerimiz, yine bir angaryanın, objektiflikten uzak bir değerlendirmenin ve ayrıca huzurlu bir çalışma ortamı yoksunluğunun içine sürüklenmektedir. 2016 yılında yapılan performans değerlendirme analizleri baz alınarak öğretmenlerin yüzde 81’inin 80 ve 100 arası puan aldığı saptanmış, eğitim sistemindeki başarısızlığın sorumluluğu öğretmene yüklenmek istenmiştir” diye konuştu.
Öğretmen eğitimin temeli
Değerlendirme kısmına sırasıyla diğer öğretmenler, veli ve öğrenci ayrıca öğretmenin kendi öz değerlendirmesinin dahil edildiğini hatırlatan Iltar, “Bu değerlendirmelerde kaç velinin ya da öğrencinin değerlendirmesinin kabul edileceği net olarak belirtilmemiş sadece ‘Barajın altındaysa yapılan değerlendirme dikkate alınmayacaktır’ ya da ‘Bu sadece taslak’ denilip geçilmiştir. Ayrıca kimin ne not verdiğinin sistemde değerlendirilen tarafından görülemeyeceği belirtilmiş, öğretmenlerden performans değerlendirmesinin bir hafta içinde bitirilmesi istenmiştir. MEB tarafından 2016 yılında devreye sokulan ve Eğitim-İş olarak dava konusu da yaptığımız, Performans Değerlendirme Sistemi, öğretmenlik mesleğini değersizleştirmenin geldiği noktayı göstermektedir. Türkiye’de eğitimde yaşanan nitelik sorununun nedeni öğretmenlerin ‘sözde düşük’ olan performansları değildir. Öğretmen eğitimin temelidir ancak öncelikli olan eğitime yaklaşım anlayışının ulusal olması, siyasi değil ulusal hedeflerin ön plana çıkarılmasıdır. Ayrıca öğretmen yeterliliğinin, performansın ölçülmesi gibi uygulamaların öğretmeni okula, öğrenciye değil yeterlik sınavına, performansa odaklayabileceği sürekli bu sürecin stresine maruz kalabileceği, olası yeterlik sınavı başarısızlığında ‘Bu öğretmen başarısız sınavı geçemedi’ algısının her şeyi alt üst edebileceği ortadadır. İş güvencesini ortadan kaldıran bu uygulamaya karşı hiçbir öğretmen arkadaşımızın performansını ölçmeyeceğiz” şeklinde konuştu.