Zorunu arabuluculuk faaliyetleriyle ilgili bilgi veren Av. Mehmet Dursun, “7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunuyla arabulucuya başvuru zorunluluğu getirildiğinden; işçi ile işveren aralarındaki iş uyuşmazlıklarından kaynaklanan konularda, dava açmadan önce arabulucuya başvuru yapacaklardır. 1 Ocak 2018 tarihinden itibaren bir kısım işçi-işveren davalarında uygulanmaya başlayan, zorunlu arabuluculuk hizmeti 1 Ocak 2019 tarihinden itibaren ise ticari davalarda uygulanacaktır. Taraflar bu tür uyuşmazlıklarda öncelikli olarak arabulucuya müracaat edeceklerdir. Müracaat etmeden açılacak olan davalar usulen reddedilecektir. Bu nedenle dava açma şartı olarak kabul edilmiştir” dedi. Vatandaşın tercihi Arabuluculuk sürecinin, hukuksal çözüme göre kısa sürmesi, maliyetinin az olması nedeniyle vatandaş tarafından tercih edilme nedenlerinin en başında geldiğini hatırlatan Dursun, “Bu süreçte karar verme yetkisi tamamen tarafların elindedir. Ancak yargılamada hakimin takdirindedir ve taraflar ona riayet etmek zorundadırlar. Arabuluculukta tarafların menfaatleri esas alınır ancak yargılamada haklı haksız taraf arandığından bazen iki taraf da kaybeder. Ancak arabuluculukta kazan-kazan politikası güdüldüğünden taraflar kazanır. Arabuluculukta gizlilik esas olduğundan, taraflar rahat hareket ederler ve çözüm odaklı süreç işletilir. Ancak yargılamada aleniyet esastır bu durum da bazen çözümsüzlüğe neden olabilir. Arabuluculuk neticesi tarafların bir anlaşması söz konusu olduğundan taraflarca yeniden ilişki tesis edilebilir ancak yargılama sonunda bu durum genelde mümkün olmamaktadır” dedi. Arabuluculuğun faydaları Yargılama ile arabuluculuğu karşılıklı değerlendirdiğinde arabuluculuğun birçok faydası olduğunu ifade eden Dursun, “Son zamanlarda yargılamaların ağır maliyetler doğurması, sürecin çok uzaması gündemde olduğundan tercih edilebilir konuma gelmiştir. Ayrıca yine 1 Ocak 2018 tarihinden itibaren işçi-işveren davalarında kullanılıyor olması yine 1 Ocak 2019 tarihinden itibaren de ticari davalarda zorunlu hale gelmesi arabuluculuğu daha da kullanışlı hale getirecektir. Adalet Bakanlığı istatistik bilgilerine bakıldığında 2 Ocak- 27 Mayıs 2018 tarihleri arasında 127.845 dosya için arabulucu görevlendirilmiş, bu dosyaların yüzde 65’inde anlaşmaya varılmıştır. Bu rakamlar bile arabuluculuk kurumunun öneminin her geçen gün arttığını göstermektedir” diye konuştu. Arabuluculuk çözüm yolu Arabuluculuk hizmetlerinin birçok ülkede dostane çözüm yollarından birisi olarak kullanıldığına aktaran t Dursun, “Uyuşmazlık mahkemelere intikal etmeden gönüllülük esasına göre sürdürülüyor. Bu süreçte birçok harç ve masraftan kurtuluyorsunuz ve süreç kısalıyor. Arabuluculuk son derece esnek bir çözüm yolu olup sadece sürecin başlamasına ve işleyişine yönelik belli kurallar mevcuttur. Taraflar dava açılmadan önce veya davanın görülmesi sırasında arabulucuya başvurma konusunda anlaşabilirler. Mahkeme de tarafları arabulucuya başvurmak konusunda aydınlatıp, teşvik edebilir. Dava açmadan önce arabuluculuk duruma göre zorunlu ise veya ihtiyari olarak başvurulmak isteniyorsa, Adalet Bakanlığı Arabuluculuk Daire Başkanlığı tarafından oluşturulmuş olan arabuluculuk bürosuna yapılmalıdır. Başvuru, uyuşmazlığın konusuna göre yetkili mahkemenin bulunduğu yer arabuluculuk bürosuna, arabuluculuk bürosu kurulmayan yerlerde ise görevlendirilen yazı işleri müdürlüğüne yapılır. Taraflar eğer arabulucu belirleme konusunda anlaşabiliyorlarsa ona da başvurup süreci yönettirebilirler” şeklinde konuştu. Sistem nasıl işliyor Arabuluculuk sürecinin nasıl işleyeceği konusunda bilgi veren Dursun, “Başvuran taraf, kendisine ve elinde bulunması hâlinde karşı tarafa ait her türlü iletişim bilgisini arabuluculuk bürosuna verir. Büro tarafların resmi kayıtlarda yer alan iletişim bilgilerini araştırmaya da yetkilidir. İlgili kurum ve kuruluşlar, büro tarafından talep edilen bilgi ve belgeleri vermekle yükümlüdür. Arabulucu, elindeki bilgiler itibarıyla her türlü iletişim vasıtasını kullanarak görevlendirme konusunda tarafları bilgilendirir ve ilk toplantıya davet eder. Bilgilendirme ve davete ilişkin işlemlerini belgeye bağlar. Arabulucu, tarafları bilgilendirmek ve ilk toplantıya davet etmek için davet mektubunun taraflara gönderilmesi başta olmak üzere, kısa mesaj servisi, elektronik posta gönderimi ve telefon aracılığıyla ulaşma yöntemlerini kullanabilir. Davet mektubu taraflara gönderilirken iadeli taahhütlü mektup gönderimi dâhil ve her türlü taşımacılık hizmetinin faydalanabilir. Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren üç hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla bir hafta uzatılabilir. Arabulucu, taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması yahut yapılan görüşmeler sonucunda anlaşmaya varılması veya varılamaması hâllerinde arabuluculuk faaliyetini sona erdirir ve son tutanağı düzenleyerek durumu derhâl arabuluculuk bürosuna bildirir. Taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmez. Her iki tarafın da ilk toplantıya katılmaması sebebiyle sona eren arabuluculuk faaliyeti üzerine açılacak davalarda tarafların yaptıkları yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır” diye konuştu. Hangi hallerde sona erer Arabuluculuğun tarafların anlaşmaya varması durumunda sona edeceğini vurgulayan Dursun, “Arabulucu tarafından bir sonuca varılamayacağının ve daha fazla çaba sarf edilmesinin gereksiz olduğunun arabulucu tarafından tespit edilmesi halinde sona erer. Yine taraflardan birinin karşı tarafa veya arabulucuya, arabuluculuk faaliyetinden çekildiğini bildirmesi durumunda ve tarafların anlaşarak arabuluculuk faaliyetini sona erdirdiğinde sonlanır. Uyuşmazlık konusunun arabuluculuğa elverişli olmadığının tespit edilmesi hallerinde sona erer. Arabulucu tarafından tüm bu hallerde tutanak tutulur. Tarafların anlaşamaması durumunda ilk iki saatlik arabuluculuk ücreti Adalet Bakanlığı tarafından ödenir. Taraflar anlaştıkları taktirde taraflarca aksi kararlaştırılmadığı takdirde taraflarca eşit bir şekilde asgari ücret tarifesine göre ödenecektir. Taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmaya taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderlerinin tamamından sorumlu tutulur” şeklinde bilgilendirdi. Esra ALTUNKES
Güncel
23 Aralık 2018 - 15:00
Güncelleme: 23 Aralık 2018 - 15:02
Ticari davalarda yeni dönem
Arabulucu Avukat Mehmet Dursun, 1 Ocak 2018 tarihinden itibaren bir kısım işçi-işveren davalarında uygulanmaya başlayan zorunlu arabuluculuk hizmetinin, 1 Ocak 2019 tarihinden itibaren ticari davalarda uygulanacağını duyurdu
Güncel
23 Aralık 2018 - 15:00
Güncelleme: 23 Aralık 2018 - 15:02