Muratpaşa Belediyesi 2017 Yılı Sayıştay Denetim Raporu’ndaki Denetim Görüşünü Etkilemeyen Tespit ve Değerlendirmeler başlıklı bölümünde yer alan Toplu İş Sözleşmesinde Kanunda Öngörülen Yıllık Ücretli İzin Süresinin Arttırılmasına Rağmen İşçilerin Yıllık İzinlerinin Kullandırılmaması başlıklı 15 numaralı bulguya göre bazı işçiler yıllardır izin kullanmıyor. Kurumun işçi personeline yönelik yapılan incelemelerde; toplu iş sözleşmelerinde işçilere kanunla tanınan izin sürelerinin arttırıldığı, toplam 237 işçinin 207’sinin 70 iş gününden 450 iş gününe kadar birikmiş yıllık ücretli izin hakkı olduğu belirlendi. Bazı işçilere 1 yıldan 14 yıla varan sürelerde yıllık izin hakkının kullandırılmadığı, izin haklarının işçilerin emekli olurken alacakları bir ücret gibi değerlendirilip ödendiği tespit edildi. “Çalışanın dinlenme hakkı”na giren bu kavram yüzünden CHP’li Ümit Uysal yönetimindeki belediyeden savunma istendi. Anayasal hak
Bazı işçilerin yıllardır kesintisiz hizmet ettiği ve bir gün dahi yıllık izin haklarını kullanmadığı tespit edilen Sayıştay sorgusunda; bu durumun hem anayasal güvence olan yıllık izin hakkının kullanılmasına hem de en önemli kamu kaynağı olan personel gücünün etkili ve verimli kullanılmasına engel olacağı düşünüldüğü vurgulandı. Sayıştay sorgusunda bazı işçilerin çalışma ve izin süreleri ile ilgili örnekler de dikkat çekti. Buna göre bir işçi 13 yıldır izin kullanmamış ve 430 gün izin hakkı görünüyor. Sayıştay görevlilerince kurum kayıtlarında yapılan incelemelerde; işçiler tarafından bu iznin kullanılmadığı ve emeklilik için biriktirilen kıdem tazminatı benzeri bir hak olarak görüldüğü, bu durumun idare nezdinde süreklilik arz ettiği belirlendi. Her yıl düzenli olarak, emekli olan çalışanlara bu rakamların tazminat olarak ödendiği, 2017 yılı içerisinde emekli olan 16 personele toplam 394 bin 496 liralık bir izin hakkı ödemesi yapıldığı, idare tarafından kullanılmayan izin hakkı süreleri hesaba alındığında ileriki yıllarda emekli olunca ödenecek yaklaşık 42 bin gün yıllık izin hakkı olduğu ve yaklaşık 7 buçuk milyon liraya tekabül ettiği anlaşıldı. ‘Kamu hizmeti aksar’ savunması
Belediye ise Sayıştay’a verdiği cevapta şu ifadelere yer verdi: “Belediye başkanlığımız bünyesinde görev yapmakta olan işçi personele yönelik yıllık ücretli izin süreleri, tabi oldukları 4857 Sayılı İş Kanunu'nun 53’üncü maddesi gereği; Toplu İş Sözleşmesi ile belirlenmiş olduğundan, kanunda belirtilen süreler söz konusu toplu sözleşme gereğince arttırılmıştır. Yıllık izinlerin kullandırılması ile ilgili yazılar daha önce Müdürlüklere bildirilmiştir. Ancak; her ne kadar yıllık ücretli yıllık izinlerin kullandırılması ile ilgili talimatlar gönderilmiş ise de, izinlerin tümünün kullandırılması halinde, nüfusu 450 binden fazla olan ilçemizde yürütülmekte olan kamu hizmetlerinde aksamalara sebebiyet verebileceği değerlendirilmiştir. Bu nedenle; yıl bazında hak kazanılan ücretli izin sürelerinin tamamı olmasa bile işçi personelin dinlenme hakkı ölçütünde talepleri doğrultusunda ücretli yıllık izinleri kullandırılmaktadır. Ayrıca; işçi personele ücretli yıllık izin kullandırılması ya da ücretli yıllık izin kullandırılmadan emekliye sevk edilmesiyle ilgili müdürlüğümüzce yapılan çalışmada, kalan ücretli izin hakları kullandırılarak emekliye sevk edilmeleri halinde belediyemize ekstra mali külfet oluşturacağı gözlemlenmiştir. Açıklanacak olursa, işçinin izinde olduğu dönem içerisinde maaş, ikramiye, sosyal hak ödemesi ve SGK prim ödemeleri vb. gibi ödemeleri hak ettiğinden, kişi adına ödemeler yapılmaktadır. Ancak kalan ücretli yıllık izinleri kullandırılmadan emekliliğe sevk edilmeleri halinde yapılan ödemelerin (kıdem tazminatı, yıllık ücretli izin, SGK Primi) Kurum menfaatine olduğu gözlenmektedir.” Dinlenme hakkı için karar
Sayıştay raporunda belediyenin savunması için “Yukarıda yapılan açıklamalar göz önünde bulundurulduğunda, işgücü kaybına sebebiyet vermeden işçi personele kullandırılan yıllık ücretli izinlerinden arta kalan izin haklarının; emekli olurken ödenmesi gereken bir hak oluşturduğu düşünülmemektedir” denilmektedir” ifadesine yer verdi. Bu çarpıcı ifadeden sonra Sayıştay raporda şu sözlere yer verdi: “Sonuç olarak idare tarafından ‘kanunda belirtilen izin sürelerinin toplu sözleşme ile arttırıldığı, izin sürelerinin kullanılması için ilgili müdürlüklere yazıların yazıldığı ancak izinlerin tümünün kullandırılması durumunda ilçe hizmetlerinin gördürülmesi noktasında aksamalara yol açabileceği göz önünde bulundurularak izinlerin tümünün kullandırılamadığı, bu sebeple izin sürelerinin tamamı olmasa bile işçi personelin dinlenme hakkı ölçütünde, talepleri doğrultusunda ücretli yıllık izinleri kullandırılmaktadır’ denilmekte ancak bulguda da belirtildiği üzere birçok kurum işçisinin 1 yıldan 14 yıla yakın sürelerde yıllık izin haklarının kullandırılmadıkları görülmektedir. İşçilerin kanunla belirtilen izin sürelerinin toplu sözleşmelerle arttırılmasına rağmen kişilere kullandırılmaması, kişilere ilave ücret ödemesi şekline dönmektedir. Belirtilen sebeplerle çalışanların dinlenme hakkı olan izin sürelerinin yıl içerisinde kullandırılması gerekmektedir.”Şükrü AĞIRMAN
Bazı işçilerin yıllardır kesintisiz hizmet ettiği ve bir gün dahi yıllık izin haklarını kullanmadığı tespit edilen Sayıştay sorgusunda; bu durumun hem anayasal güvence olan yıllık izin hakkının kullanılmasına hem de en önemli kamu kaynağı olan personel gücünün etkili ve verimli kullanılmasına engel olacağı düşünüldüğü vurgulandı. Sayıştay sorgusunda bazı işçilerin çalışma ve izin süreleri ile ilgili örnekler de dikkat çekti. Buna göre bir işçi 13 yıldır izin kullanmamış ve 430 gün izin hakkı görünüyor. Sayıştay görevlilerince kurum kayıtlarında yapılan incelemelerde; işçiler tarafından bu iznin kullanılmadığı ve emeklilik için biriktirilen kıdem tazminatı benzeri bir hak olarak görüldüğü, bu durumun idare nezdinde süreklilik arz ettiği belirlendi. Her yıl düzenli olarak, emekli olan çalışanlara bu rakamların tazminat olarak ödendiği, 2017 yılı içerisinde emekli olan 16 personele toplam 394 bin 496 liralık bir izin hakkı ödemesi yapıldığı, idare tarafından kullanılmayan izin hakkı süreleri hesaba alındığında ileriki yıllarda emekli olunca ödenecek yaklaşık 42 bin gün yıllık izin hakkı olduğu ve yaklaşık 7 buçuk milyon liraya tekabül ettiği anlaşıldı.
Belediye ise Sayıştay’a verdiği cevapta şu ifadelere yer verdi: “Belediye başkanlığımız bünyesinde görev yapmakta olan işçi personele yönelik yıllık ücretli izin süreleri, tabi oldukları 4857 Sayılı İş Kanunu'nun 53’üncü maddesi gereği; Toplu İş Sözleşmesi ile belirlenmiş olduğundan, kanunda belirtilen süreler söz konusu toplu sözleşme gereğince arttırılmıştır. Yıllık izinlerin kullandırılması ile ilgili yazılar daha önce Müdürlüklere bildirilmiştir. Ancak; her ne kadar yıllık ücretli yıllık izinlerin kullandırılması ile ilgili talimatlar gönderilmiş ise de, izinlerin tümünün kullandırılması halinde, nüfusu 450 binden fazla olan ilçemizde yürütülmekte olan kamu hizmetlerinde aksamalara sebebiyet verebileceği değerlendirilmiştir. Bu nedenle; yıl bazında hak kazanılan ücretli izin sürelerinin tamamı olmasa bile işçi personelin dinlenme hakkı ölçütünde talepleri doğrultusunda ücretli yıllık izinleri kullandırılmaktadır. Ayrıca; işçi personele ücretli yıllık izin kullandırılması ya da ücretli yıllık izin kullandırılmadan emekliye sevk edilmesiyle ilgili müdürlüğümüzce yapılan çalışmada, kalan ücretli izin hakları kullandırılarak emekliye sevk edilmeleri halinde belediyemize ekstra mali külfet oluşturacağı gözlemlenmiştir. Açıklanacak olursa, işçinin izinde olduğu dönem içerisinde maaş, ikramiye, sosyal hak ödemesi ve SGK prim ödemeleri vb. gibi ödemeleri hak ettiğinden, kişi adına ödemeler yapılmaktadır. Ancak kalan ücretli yıllık izinleri kullandırılmadan emekliliğe sevk edilmeleri halinde yapılan ödemelerin (kıdem tazminatı, yıllık ücretli izin, SGK Primi) Kurum menfaatine olduğu gözlenmektedir.”
Sayıştay raporunda belediyenin savunması için “Yukarıda yapılan açıklamalar göz önünde bulundurulduğunda, işgücü kaybına sebebiyet vermeden işçi personele kullandırılan yıllık ücretli izinlerinden arta kalan izin haklarının; emekli olurken ödenmesi gereken bir hak oluşturduğu düşünülmemektedir” denilmektedir” ifadesine yer verdi. Bu çarpıcı ifadeden sonra Sayıştay raporda şu sözlere yer verdi: “Sonuç olarak idare tarafından ‘kanunda belirtilen izin sürelerinin toplu sözleşme ile arttırıldığı, izin sürelerinin kullanılması için ilgili müdürlüklere yazıların yazıldığı ancak izinlerin tümünün kullandırılması durumunda ilçe hizmetlerinin gördürülmesi noktasında aksamalara yol açabileceği göz önünde bulundurularak izinlerin tümünün kullandırılamadığı, bu sebeple izin sürelerinin tamamı olmasa bile işçi personelin dinlenme hakkı ölçütünde, talepleri doğrultusunda ücretli yıllık izinleri kullandırılmaktadır’ denilmekte ancak bulguda da belirtildiği üzere birçok kurum işçisinin 1 yıldan 14 yıla yakın sürelerde yıllık izin haklarının kullandırılmadıkları görülmektedir. İşçilerin kanunla belirtilen izin sürelerinin toplu sözleşmelerle arttırılmasına rağmen kişilere kullandırılmaması, kişilere ilave ücret ödemesi şekline dönmektedir. Belirtilen sebeplerle çalışanların dinlenme hakkı olan izin sürelerinin yıl içerisinde kullandırılması gerekmektedir.”Şükrü AĞIRMAN