Tüketiciler Birliği Derneği Antalya Şube Başkanı Neşet Gündüz, televizyon ve radyo kanallarında sıkça reklamları yapılan gıda takviyesi ürünler konusunda tüketicinin bilinçli olmasını istedi. Bitkisel ürünlerin toplum tarafından çok fazla talep gördüğü ve bitkisel ürün pazarına giden paranın yıllık üç milyar doları bulduğunu vurgulayan Gündüz, “Bu payın yüzde 70’inin merdiven altına akıyor olması, işin erbabı olmayan aktarların açılmasına izin vermek cinayete ortak olmaktır” dedi.
Toplumun sağlığı bozuluyor
Bilinçsiz kullanımla birlikte toplum sağlığı sorunlarının arttığına işaret eden Gündüz, “Alternatif tıp ya da tamamlayıcı tıp adı altında yapılan bu uygulamalar, bitkisel tıbbi ürün ticaretinde giderek yükselen bir pazar oluşmasına yol açtı. Gelişi güzel uygulanan yöntemler tahmin edilmeyecek sonuçlar doğurdu. Evrensel Tüketici Hakları 2’nci maddesi, Sağlık ve Güvenliğin Korunması Hakkı: Tüketicinin tehlikeli ve riskli mal ve hizmetlere karşı korunmasını, tüketiciye sunulan her türlü mal ve hizmetin yaşam ve sağlık açısından tüketicilere zarar vermeyecek kalite ve nitelikte olmasını ifade eder” diye konuştu.
Tüketici yanlış bilgilendiriliyor
Tüketicilerin satılan ürünlerle ilgili yanlış bilgilendirildiğini de kaydeden Gündüz şöyle devam etti; “Tüketici yanlış yönde bilgilendirilerek ürün satın almaya teşvik ediliyor. Bitkisel ürünlerin Türkiye pazarlarında, ‘yüzde 100 bitkisel, tamamı doğal, hiçbir yan etkisi yok, sorunlarınıza bitkisel çözüm, 2 alana bir bedava’ gibi yanıltıcı reklamlarla satılması, toplum sağlığı açısından çok ciddi bir risk oluşturuyor. 1994 yılında ABD Senatosu tarafından kabul edilen ‘Besin Destekleri Sağlık ve Eğitim Yasası’ ile Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) vitaminler, mineraller, aminoasitler ve bitkisel ürünler üzerindeki kontrolü kaldırdı. Bunun sonucunda da başta ABD olmak üzere, hemen tüm dünyada hızlı ve kontrolsüz bir ürün patlaması gözlendi.”
Tüketicinin sağlığı ile oynanıyor
Gıda takviyelerinin gıda ve işlevsel gıdalarda yetersiz kalan temel besin öğeleri açısından vücudu desteklemesi beklenen ürünler olduğunun altını çizen Gündüz şunları söyledi; “ABD’de üreticilerin gıda takviyelerini üretmesi veya satabilmesi için Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi’nden (FDA) izin alması gerekmez. Üreticiler satışını yaptıkları ürünlerden tamamen kendileri sorumludur. Bu nedenle, ülkemizde satışa sunulan ABD kaynaklı bazı bitkisel ürünlerin ‘FDA onaylı’ olarak tanıtılması da doğru bir yaklaşım değildir. Türkiye’de bazı ABD kaynaklı bitkisel, gıda takviyeli ürün pazarlayan firma temsilcilerinin, ne bir gıda konusunda bilgileri ne de bir eğitimleri var. Sırf çevresinden yararlanmak maksadıyla hiçbir eğitim, bilgi ve deneyim sahibi olmayan satıcılar kullanılarak tüketicilerin sağlığı ile oynanmaktadır.”
Tıbbi amaçlı ürünlere dikkat
Tıbbi amaçlarla kullanılacak ürünlerde tüketicilerin üç noktaya dikkat etmesi gerektiğini vurgulayan Gündüz, “Bunlar; kalite, ekinlik ve güvenliktir. Bitkilerle tedavi masum tedavidir denir ki bu çok yanlış bir söylemdir. Aslında bitkilerle tedavi sentetiklerle yapılan tedavi kadar tehlikelidir. Zira bitki içerisinde yapısını bildiğiniz ya da bilmediğiniz birçok bileşik vardır. Oysa sentetik ilacın içeriğini biliyorsunuz. Bugün içtiğiniz su bile çok içmeniz halinde sizi zehirleyebilir. Bitkilerin her açıdan bilimsel olarak çok iyi incelenmesi ve ona göre değerlendirilmesi gerekir ki bu da ancak bu işin uzmanı olan kişilerce yapılmalıdır” dedi.
Faydadan çok zararı var
Bitkilerin bilinçsizce kullanıldığında faydadan çok zarar getireceğini kaydeden Gündüz, “Bitkiler başka bitkilerle ya da gıdalara da etkileşerek beklenen etkiden farklı etkiler gösterebilmektedir. Sağlık Bakanlığı tarafından 1985 yılında 5777 sayılı Aktarlar, Baharatçılar ve Benzeri Dükkanlar ile ilgili çıkarılmış bir genelge bulunmaktadır. Bu genelgede aktarların sınırı çok iyi bir şekilde belirlenmiştir. Bu dükkanlarda satılması sakıncalı olan bitkiler liste halinde verilmiştir. Aktarların değişik hastalıklara karşı bitki, bitkisel karışım, bitkisel ürün tavsiye etmesi ve hazırlaması yasaktır. Ancak maalesef bu ürünleri satan aktarların dükkanlarına girdiğimizde birçok bitkinin üzerinde tedaviye yönelik gelişigüzel bilgilere rastlamaktayız. Ne acıdır ki, bir hekim tarafından hazırlanmış reçete yoksa bir eczacının eczanesinin laboratuarında bitkisel karışım hazırlaması yasak olmasına rağmen, hiçbir eğitimi olmayan aktar tarafından bu tür karışımlar hazırlamaktadır. Bitkisel ürünler bilinçsizce kullanılmaya devam ettiği sürece birçok sağlık ve ölümlerle karşılaşacağız” diye konuştu.
Esra ALTUNKES