ANTBİRLİK’te denetim yapan Gümrük ve Ticaret Bakanlığı müfettişleri kat karşılığı inşaat sözleşmeleriyle yapılan suiistimalleri tek tek tespit etti, suçluların cezalandırmasını istedi Yoğun yolsuzluk şikayetleri üzerine geçtiğimiz yıl Eylül ayında başkan ve yönetim kurulu görevden alınarak yönetimi Kayyum’a teslim edilen S.S. Antalya Pamuk ve Narenciye Tarım Satış ve Kooperatifleri Birliği’nde (ANTBİRLİK) usulsüzlük ve suiistimallerin boyutları ortaya çıkarılıyor. 24 Nisan 2017 tarihinde Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Başmüfettişi Şakir Engin Yüksel ve Müfettiş Bülent Yıldız tarafından yapılan denetimler sonucunda, kat karşılığı inşaat sözleşmeleriyle suiistimale sebep olacak şekilde hareket edildiği ve kurumun 130 milyon lira birikiminin riske edildiği belirlendi. Cezalandırılmaları istendi Müfettişlerin denetim sonucu hazırladığı rapora göre, 23 Ocak 2006’da mülkiyeti ANTBİRLİK’e ait olan Zeytinköy Mahallelisi’ndeki 130 milyon TL değerindeki 64 bin 920 metrekare arsa kat karşılığı Kadıahmetoğulları firmasına verildi. Sözleşmede Birlik hissesine düşen yüzde 50’lik payın tamamı da yine aynı firmaya 20 yıl süreyle kiralandı. Ancak sözleşme hükümlerine rağmen adı geçen firma 2006’dan 2015 yılına kadar arsada imar, ruhsat gibi herhangi bir çalışma yapmadı. Sözleşmede inşaat tekniğine ilişkin konuların düzenlendiği şartnameye uyulmaması halinde tek taraflı fesih hakkı olmasına rağmen bu da işletilmedi. Telafisi imkansız kayıplar Ayrıca sözleşmenin feshi durumunda o zamana kadar tahsil edilen kira bedelinin Birliğin geliri sayılacağı da kurum yönetimince belirtilmeyip sadece teminat gelir olarak kaydedildi. Kadıahmetoğulları firması yaklaşık 10 yıllık süre içinde hiçbir inşaat faaliyetinde bulunmamasına rağmen Birlik yönetimini bu hususta yeterince tedbir almadıklarının da vurgulandığı raporda, ileride olabilecek muhtemel bir denetim veya yargılamada faydalanmak üzere firmaya bir sonucu ve anlamı olmayan bir takım yazılar yazmakla yetinildiğine dikkat çekildi. Müfettiş raporunda ayrıca, taşınmazın ve yükümlülüğünün parasal boyutları düşünüldüğünde Birliğin telafisi güç ve hatta imkansız bir tehlikeyle karşı karşıya olduğu, yönetim kurulunun Birliğin menfaatini sağlamak ve koruma konusunda yeterli özene sahip olmadıkları, bunun yerine elde edilen kısa vadeli gelire odaklandığına da vurgu yapıldı. Rapora göre söz konusu süreç, sonrasında şöyle gelişti: Halen FETÖ terör örgütü mensubu olmaktan dolayı aranan Kadıahmetoğulları firması sahibi Hilmi Ünal, 16 Ocak 2009 tarihinde, belediyelerle yaptığı görüşmelerde söz konusu arsanın imar durumunun konut alanından ticari alana çevrilebileceğinin anlaşıldığını belirterek ANTBİRLİK’ten ek protokol talep etti. Bunun üzerine firma ile Birlik arasında 12 Kasım 2009 tarihinde ek protokol yapıldı. Ancak firmanın belediyelerle önceden görüşmeler yaptığını iddia etmesine rağmen imar değişikliği veya inşaat ruhsatı için belediyelere hiçbir başvuru yapmadığı ortaya çıktı. Yazışmalarla süre uzatıldı Hatta 2006 yılından itibaren Birlikten ilk kez 23 Haziran 2010 tarihinde yazı ile vekalet talebinde bulundukları anlaşıldı. Raporu hazırlayan müfettişlere göre, şifaen halledilebilecek bir mesele gereksiz yazışmalarla aylarca sürüncemede bırakıldı. Firmanın yazılı talebine ANTBİRLİK 3 ay sonra cevap verdi. Firmanın 3 Eylül 2010 tarihinde H.T ve S.G adlı şahıslara vekalet verilmesini talep ettiği ve 15 Eylül 2010 tarihinde de inşaat ruhsatı ile ilgili her türlü işlem ve müracaatı yapmak üzere bu isimlere yetki verildiği anlaşıldı. Buna rağmen firmanın belediyelere herhangi bir müracaatına dair yazıya ise rastlanmadı. Bu arada firma ile 27 Kasım 2012’de yapılan yazışmayla da sürenin Ekim 2015’e kadar uzatıldığı tespit edildi. Kira paraları buhar oldu Müfettiş raporunda dikkat çeken ilginç ayrıntılardan biri de adı geçen arsa ile ilgili ANTBİRLİK’e ödendiği öne sürülen 13 milyon 347 bin 450 dolar kira bedeli. Rapora göre; sözleşme gereğince inşaat başlamasa dahi Birliğe ödenmesi kararlaştırılan kira bedeli, arsanın teslim tarihinden dava tarihine kadar ANTBİRLİK’e ödendi. 13 milyon 347 bin 450 dolar tutarındaki kira bedeli tahsil edilmesine rağmen bu para kredi ve ürün işlemlerinde harcandı ancak Birlik hesaplarında böyle bir para bulunmadı. Müfettişler raporda, halen yargıda olan davanın kaybedilmesi durumunda bu paranın firmaya iade edilmesinin gündeme gelebileceğine dikkat çekti. Avukata 735 bin lira ödeme Nitekim, 19 Ekim 2015 tarihinde açılan fesih davasında firmanın ANTBİRLİK’ten faiziyle birlikte 28 milyon 384 bin 530 TL’yi talep ettiğine dikkat çekildi. Birliğin parası olmadığı gibi yüksek meblağlarda kredi borçları bulunduğu, 10 yıl boyunca bu para harcanırken, firmanın inşaat çalışmalarına başlamamasına kayıtsız kalındığını ve davanın kaybedilmesi durumunda firmaya yapılması gereken yekunlu ödemenin karşılanması gibi bir riskin bulunduğuna da raporda yer verildi. Bu arada, firmaya açılacak dava için bir avukata 735 bin lira avukatlık bedeli ile dava masraflarının peşinen ödendiği de belirlendi. Bakanlık müfettişlerinin sorumlularının cezalandırılmasını talep ettiği raporda usulsüzlükler özetle şöyle sıralandı: Birlik yöneticileri, yeni bir inşaat başlatmaya mali gücü olmayan 2006 yılından 2015 yılına kadar proje çizilmesi dahil olmak üzere hiçbir inşaat işlemi yapmayan Kadıahmetoğulları şirketinin sözleşmesini feshetmedi. Birlik ve şirket arasındaki yazışmalar prosedürü yerine getirmekten öteye gitmedi. Basit bir vekaletnamenin düzenlenip düzenlenmediğiyle ilgili inatlaşma sebebiyle iki kuruluş 10 yıldan fazla zaman ve para kaybına rıza gösterdi. Yönetim cezalandırılmalı Şirket yazışmalarda satır arasında mali bakımdan sıkıntıda olduklarını belirttikleri, kirayı bile zamanında ödemedikleri, 10 yıl boyunca inşaata başlamadıkları halde Birlik yönetimi sözleşmeyi feshetme adına hiçbir işlem yapmadı. Kadıahmetoğulları firmasının sahibi Hilmi Ünal’ın FETÖ’cü olduğu ve yurtdışına kaçtığı iddiaları sonrası sıkıntı yaşanacağı ihtimaliyle sözleşme, süresinin bitmesine az bir zaman kala tek taraflı feshedildi. Sözleşme koşullarına göre, sözleşme süresiyle birlikte Kadıahmetoğulları şirketinin her türlü haklarının kendiliğinden ortadan kalkması önlenerek adı geçen şirketin çıkarları korunurken Birlik menfaatlerine zarar verildi. Ayrıca tek taraflı olarak Birliğin aleyhine bağlayıcı yüksek bedelli, ölçüsüz, dava konusu bedelsiz olan ve hiçbir inşaat faaliyeti yapılmayan bir kat karşılığı sözleşmesi için Avukatlık kanunuyla uyuşmayacak şekilde yüzde üzerinden bedel belirlenen ve avukata sözleşmede belirlenenden fazla ödeme yapacak kadar özensiz hareket edildi. Davalara konu olan taşınmaz 10 yıldır yatırım ve tasarruf konusu yapılamadı. Bu itibarla Birlik yönetim kurulu üyeleri AB., HE., MSA., FC., MY. ve EU. ile şirket yönetim kurulu başkanı Hilmi Ünal TCK’nın 257’nci maddesi uyarınca cezalandırılmalıdır.
(HİLMİ ÜNAL)
Umut ÖZEN
(HİLMİ ÜNAL)
Umut ÖZEN
Avukata 735 bin lira ödeme,başlığıyla ilgili (kurumun bünyesinde hukuk bölümü varken) dışarıdan bir avukata yakın bir tarihte yapılan ödeme 3.000.000 tl diye duyumlar var,İnanılacak gibi değil,Çiftçilerin emeğine yazık ,günah,doğruluğunun araştırılması gerekir.