Bazı akademisyenler tarafından aşı karşıtı yapılan açıklamaların aile hekimlerini üzdüğünü anlatan Antalya Aile Hekimleri Derneği (ANTAHED) Yönetim Kurulu Üyesi Uz. Dr. Yasemin Ballıel, “Son yıllarda aşılarda alüminyum, cıva gibi maddelerin olduğunu bu yüzden zararlı olduğunu söyleyen gerçeği yansıtmayan açıklamalar konu hakkında yeterli bilgisi olmayan anne ve babalarımızı tedirgin etmektedir. Sağlık Bakanlığının onay verdiği ve Aile Sağlığı Merkezlerimizde (ASM) ücretsiz yapılan aşıların otizm ya da alzheimer yaptığına dair net bir bilimsel kanıt yoktur. Aşılanmayan bir çocuk aslında sadece kendi sağlığını değil, tüm toplumun sağlığını olumsuz etkiler. Sadece kendisini değil temasta olduğu tüm çevresini riske eder. Aşı olmamak kişisel bir karar değildir, olmamalıdır” dedi. ‘Hassas davranılmalı’ Grip hastalığı üzerinde erişkin bağışıklama ile başlayan polemiklerin vatandaş tarafından anlaşılmadığını, çocukluk çağı aşılarında da alüminyum varlığı endişesine yol açtığını vurgulayan Ballıel, “Çocukluk çağı aşılarında iddia edildiği gibi toksik miktarda elementler yoktur. Bazılarında insan sağlığını olumsuz etkilemeyecek seviyede eser miktarda bulunmaktadır. Bu miktar yediğimiz balıklarda bulunan miktarlardan daha azdır. Hijyen ve bulaşmayı engellemek için organik koruyucular vardır. Yapılmayan aşılar ve aşı retlerindeki artışlar nedeniyle son dönemlerde boğmaca, pnömokok menenjitlerinde artış olmuştur. Yanıltıcı, bilimsel gerçeğe uymayan açıklamalar nedeniyle 2016’da 10 binden fazla aile çocuklarını aşılamayı reddetmiştir. Çocuk felcinden sakat çocuklar görülmüyorsa zamanında yapılan OPA aşısındandır. Kızamık, menenjit, yeni doğan tetanosu, hepatite bağlı karaciğer sirozu-karaciğer yetmezliği görülmüyorsa yapılan aşılar sayesindedir. Çiçek hastalığı diye bir hastalık artık yoksa aşılar nedeniyledir. Bugün bulaşıcı hastalıklar nedeniyle bebeklerimizi kaybetmiyorsak aşıların etkinliğindendir. Koruyucu hekimlik sağlık sisteminin temel taşıdır. Toplum sağlığını, geleceğimizi ilgilendiren konularda açıklama yaparken hassas davranılması, gerçek bilimsel verilerin paylaşılması gerekir” diye konuştu. Aşı reddi sayıları Ülkede tutanaklarla tespit edilmiş aşı reddi sayıları ile ilgili bilgi aktaran Ballıel, şunları söyledi: “2011 yılında 183, 2012 yılında 387, 2013 yılında 913, 2014 yılında 1370, 2015 yılında 5 bin 91, 2016 yılında 11 bin 470, 2017 yılında 23 bin 642. Görüldüğü gibi yıllar geçtikçe aşı reddi oranları dramatik bir artış göstermektedir” dedi. Aşının önemli bir koruyucu sağlık uygulaması olduğunu anlatan Ballıel aşının amacı hakkında bilgiler paylaşarak, “Aşı çocukları ciddi yan etkileri ve ölüm riski olan hastalıklara karşı korur. Toplum düzeyinde bağışıklık sağlanarak bulaşıcı hastalık salgınlarını önler. Aşılanmaları mümkün olmayan çocukların (kanser vb. hastalıklar nedeni ile tedavi görenler ve ağır immün yetersizliği olanlar) korunmasını sağlamak. İnsan sağlığına sunulan en değerli hizmet ve buluş olan aşılar, pek çok gelişmiş ülkede bile ücretsiz değilken, ülkemizde Aile Hekimliği Merkezlerinde aşılar ücretsiz olarak uygulanmaktadır. Her yıl yaklaşık 2 milyon insanın enfeksiyona bağlı ölümlerinin engellenmesi aşılar sayesinde olmaktadır. Özellikle 65 yaş üstü vatandaşlarımızda diyabet (şeker), hipertansiyon, astım ve KOAH gibi kronik hastalığı olanlarda aşılama ile bulaşıcı hastalıkların görülme sıklığı, atakları ve ağır seyri azalmaktadır. Son yıllarda aşılarda Alüminyum, Cıva gibi maddelerin olduğunu bu yüzden zararlı olduğunu söyleyen gerçeği yansıtmayan medyatik açıklamalar konu hakkında yeterli bilgisi olmayan anne ve babalarımızı tedirgin etmektedir” dedi. ‘Sağlık için aşı şart’ Bebek ölümlerinin binde yediye kadar düşmesinde aşılamanın payının büyük olduğunu vurgulayan Yasemin Ballıel, “20 milyondan fazla çocuğumuzun ölümü aşılarla engellenmiştir. Yeter mi? Değerli anne babalar, kendinizin, çocuklarınızın ve toplumun sağlığını riske atmamak için aile hekiminize başvurarak, kendiniz için bilhassa gebelik döneminde ve kronik hastalığınız olması durumunda yetişkin aşılarını ve ayrıca gözünüzden çok sakındığınız bebeklerinizin ve çocuklarınızın aşılarını yaptırınız. Ücretsiz yapılan bu değerli hizmeti lütfen önemseyiniz. Aşı reddi sonucu aileler ya da bireyler sadece kendilerini riske atmamakta, yaşadıkları toplumda salgınlarda ilk vaka olarak rol alabilmekte, bir ülkedeki aşı ile korunulabilen hastalık salgını farklı bir ülkeye sıçrayabilmektedir. Aşı reddinin nedenlerine baktığımızda yanlış bilgi kaynakları içeren sosyal medya, web siteleri, toplumsal çevre, dini inançlar olabilmektedir. Bu nedenlerden dolayı doğru kaynaklardan bilgi almak ve uygulamak her çocuğun hastalıklardan korunma hakkını sağlamaktadır. Her aşı reddi aslında bir çocuk istismarı ve ihmalidir” şeklinde konuştu.
Esra ALTUNKES
Özel Haber
02 Aralık 2018 - 15:34
Güncelleme: 02 Aralık 2018 - 15:38
'Aşıyı reddeden aile sayısı arttı'
ANTAHED Yönetim Kurulu Üyesi Uz. Dr. Ballıel, aşı karşıtı yapılan açıklamalara tepki göstererek, “2016 yılında 10 binden fazla aile, çocuklarını aşılamayı reddetmiştir. Oysa ki, enfeksiyona bağlı ölümlerinin engellenmesi aşılar sayesindedir” dedi
Özel Haber
02 Aralık 2018 - 15:34
Güncelleme: 02 Aralık 2018 - 15:38