Aile Hekimi Doktor Ozan Uzkut, reye sendromunun çocuklarda ve ergenlik dönemlerinde görülebilen bir sağlık sorunu olduğunu anlatarak, “Reye sendromu, en çok grip nedeniyle aspirin ve diğer salisilat içeren ağrı kesici-ateş düşürücü ilaçları alanlarda ortaya çıkar. Vücudun birçok organını ilgilendirse de, karaciğerde yağ birikimi ve beyin içi basınçta aşırı yükselme reye sendromunun temel özelliklerindendir. Reye sendromu ilk kez 1963 yılında Avustralyalı bir patolog olan Dr. Reye tarafından ayrı bir hastalık olarak tanımlanmıştır. Hastalığın kesin nedeni tam olarak bilinmemekle beraber, grip, soğuk algınlığı ya da suçiçeği gibi viral enfeksiyonlar nedeniyle aspirin kullanan çocuklarda ve gençlerde, reye sendromu riski çok yüksektir. Bir araştırmada, reye sendromu olan çocukların yüzde 90’ının aspirin almış oldukları belirlenmiştir” dedi. Reye sendromu uyarısı
Reye sendromuna grip salgınlarının daha çok görüldüğü aralık, ocak, şubat gibi kış aylarında daha sık rastlandığını ifade eden Uzkut, “Hastalık, grip gibi bir ateşli viral enfeksiyondan 1-14 gün sonra 2 aşamalı rahatsızlık olarak ortaya çıkar, ilk dönemde şiddetli ve sürekli bulantı, kusma ile beraber aşırı yorgunluk, uyku hali, çevreye ilgisizlik gibi beyinle ilgili belirtiler olur, ikinci dönemde ise kişilik değişikliklerinden bilinç bulanıklığı ve komaya kadar giden sinir sistemi belirtileri bulunur. Reye sendromu, genellikle influenza (grip) veya suçiçeği gibi bir viral enfeksiyondan sonra özellikle de aspirin alınmasıyla ortaya çıkar. Son yıllarda doktorların bu konuda aileleri bilinçlendirmesi sonucu sıklığı giderek azalmıştır. 2 yaşından küçük çocuklarda kusma yerine ishale daha çok rastlanır. Reye sendromunda ateş normaldir. Belirtilerin süresi ve şiddeti hastadan hastaya değişir. Reye sendromu, erken dönemde tanınıp uygun şekilde tedavi edilmediği zaman, ölüm ihtimali çok yüksek olan bir hastalıktır” diye konuştu. Erken tanı ve doğru tedavi
Reye sendromundan iyileşen çocukların bazılarının tamamen düzeldiğini ama bazılarında zekâ geriliği gibi birtakım nörolojik ve psikolojik belirtiler kaldığını hatırlatan Uzkut, “İstatistiklere göre, geç tanı konanların yüzde 90’ı kaybedilirken, erken tanı ve doğru tedavi alan hastaların yüzde 90’ı hastalığı atlatabilirler. Viral enfeksiyon geçiren ve aspirin de kullanılmış olan bir çocukta, ateş olmaksızın şiddetli kusma ile beraber karaciğer enzimleri yükselmesi varsa neye sendromu düşünülmelidir. Reye sendromunun tedavisinin mutlaka yoğun bakım ünitelerinde yapılması gerekir. Bu hastaların ağız yoluyla beslenmesi sakıncalı olduğu için damar yoluyla verilen sıvılarla beslendiklerini, beyin ve kan basıncı ile sıvı ve elektrolit düzeylerinin de sürekli olarak izlenir solunum yetersizliği olan hastalara solunum aletleri ile yapay solunum yaptırılır ayrıca beyin ödemine karşı kortizon da verilir. 16 yaşından küçük olan çocuklara grip veya ateşli başka bir virüs enfeksiyonu geçirdiklerinde kesinlikle aspirin verilmemelidir” şeklinde uyarılarda bulundu.
Esra ALTUNKES
Reye sendromuna grip salgınlarının daha çok görüldüğü aralık, ocak, şubat gibi kış aylarında daha sık rastlandığını ifade eden Uzkut, “Hastalık, grip gibi bir ateşli viral enfeksiyondan 1-14 gün sonra 2 aşamalı rahatsızlık olarak ortaya çıkar, ilk dönemde şiddetli ve sürekli bulantı, kusma ile beraber aşırı yorgunluk, uyku hali, çevreye ilgisizlik gibi beyinle ilgili belirtiler olur, ikinci dönemde ise kişilik değişikliklerinden bilinç bulanıklığı ve komaya kadar giden sinir sistemi belirtileri bulunur. Reye sendromu, genellikle influenza (grip) veya suçiçeği gibi bir viral enfeksiyondan sonra özellikle de aspirin alınmasıyla ortaya çıkar. Son yıllarda doktorların bu konuda aileleri bilinçlendirmesi sonucu sıklığı giderek azalmıştır. 2 yaşından küçük çocuklarda kusma yerine ishale daha çok rastlanır. Reye sendromunda ateş normaldir. Belirtilerin süresi ve şiddeti hastadan hastaya değişir. Reye sendromu, erken dönemde tanınıp uygun şekilde tedavi edilmediği zaman, ölüm ihtimali çok yüksek olan bir hastalıktır” diye konuştu.
Reye sendromundan iyileşen çocukların bazılarının tamamen düzeldiğini ama bazılarında zekâ geriliği gibi birtakım nörolojik ve psikolojik belirtiler kaldığını hatırlatan Uzkut, “İstatistiklere göre, geç tanı konanların yüzde 90’ı kaybedilirken, erken tanı ve doğru tedavi alan hastaların yüzde 90’ı hastalığı atlatabilirler. Viral enfeksiyon geçiren ve aspirin de kullanılmış olan bir çocukta, ateş olmaksızın şiddetli kusma ile beraber karaciğer enzimleri yükselmesi varsa neye sendromu düşünülmelidir. Reye sendromunun tedavisinin mutlaka yoğun bakım ünitelerinde yapılması gerekir. Bu hastaların ağız yoluyla beslenmesi sakıncalı olduğu için damar yoluyla verilen sıvılarla beslendiklerini, beyin ve kan basıncı ile sıvı ve elektrolit düzeylerinin de sürekli olarak izlenir solunum yetersizliği olan hastalara solunum aletleri ile yapay solunum yaptırılır ayrıca beyin ödemine karşı kortizon da verilir. 16 yaşından küçük olan çocuklara grip veya ateşli başka bir virüs enfeksiyonu geçirdiklerinde kesinlikle aspirin verilmemelidir” şeklinde uyarılarda bulundu.
Esra ALTUNKES