İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Antalya Şube Başkanı Mustafa Balcı, AFAD’ın sitesinde yer alan bilgiye göre dün Kumluca’da 5.2 büyüklüğünde meydana gelen deprem ve önceki gün Döşemealtı ilçesinde meydana gelen 4.8 büyüklüğündeki deprem sonrası açıklamalarda bulundu. Balcı, Türkiye’nin deprem kuşağında olan bir ülke, Antalya’nın da deprem kuşağında olan bir il olduğuna dikkat çekerek, “Bizler her an söylüyoruz. Her an depreme hazırlıksız olarak yakalanacağımızı anlatıyoruz. Kimse bizi dikkate almıyor, hazırlık yapmıyor. Yeteri kadar sesimizi duyuramıyoruz. Antalya’nın depreme hazırlıklı olması gerekir. Bu gerçeği kabul etmek lazım. Bilinen deprem 100 yıl önce olmuştur Antalya’da. Bazı depremlerin uzun bekleme süreleri vardır. Bazı depremler yüzlerce yılda bir meydana gelebilir. Antalya'da son 100 yılda büyük deprem olmadı diye olmayacak anlamına gelmiyor. Antalya geçmişte dördüncü derece deprem bölgesiyken tespit edilen yeni fay hatlarıyla ikinci dereceye çıkmıştır” dedi. Dayanıklı yapılar ve eğitim ‘Antalya’da olası bir deprem durumunda bizim bildiğimiz sığınak yok’ diyen Balcı, “17 Ağustos depreminin yıl dönümünde AFAD yetkililerinin çok olumlu çalışmalarını gördük. AFAD yetkilileri kamu kurum ve kuruluşlarının organizasyonuyla birlikte panik halinin atılması ve yapılacak önlemlerle ilgili ciddi çalışmaları var. Önümüzdeki günlerde e-devlet üzerinden herhangi bir afet ve deprem anında insanların hangi toplanma alanına gideceklerini açıklayacaklar. Şu an kamuoyunda konuyla alakalı olarak açıklanmış bir bilgi yok” dedi. Depremlerin oluşturacağı hasarları azaltmanın en etkin iki yolunun, depreme dayanıklı yapılar inşa etmek ve toplumu depreme karşı eğitmek olduğunu belirten Balcı, “Depremlerin dereceleri yükselebilir hazırlıklı olmalıyız. Her an olabilir önemli olan doğa olaylarının afete dönüşmemesidir. Türkiye ve Antalya’da da dahil olmak üzere çok sayıda deprem anında güvenli olmayan konut var. Binalar, deprem anında kaçılacak değil, içine güvenle sığınılacak yerler olmalı. Zemin etüdünden projelendirmeye, malzeme kalitesinden yapım faaliyetine kadar bina üretim sürecinin her aşamasında alınacak mühendislik hizmeti kritik önem taşıyor. Depreme karşı hazırlıklı olabilmek için elbette tüm ilgili resmi ve özel kurum ve kuruluşlara kanun ve yönetmeliklerde belirtildiği üzere görevler düşüyor. Binanın zemin etüdü raporuna bakılması, statik değerlerin sorgulanması, gerekirse mimar ya da mühendis gibi bir uzmana danışılması ve detaylı araştırma yapılması çok önemli” şeklinde konuştu.
Esra ALTUNKES
Esra ALTUNKES