Dünyanın en iyi beş basketbol oyuncusu arasına giren ve dünyanın en iyi forvet oyuncusu seçilen doğuştan işitme engelli 19 yaşındaki Cem Karaoğlan’ın en büyük destekçisi, annesi Hatice Karaoğlan.
Doğuştan işitme engelli olan ve İşitme Engelliler Basketbol Milli Takım oyuncusu Cem Karaoğlan, kendisine uzanacak bir yardım eli bekliyor. 2014 yılında dünyanın en iyi beş basketbol oyuncusu arasına giren ve dünyanın en iyi forvet oyuncusu seçilen Karaoğlan, Antalya Büyükşehir Belediyesi’nden yardım bekliyor. 15 yaşındayken milli takıma seçilen Karaoğlan, milli takım içerisinde birçok başarılara imza atmış. Milli takım içerisinde oynadıkları maçlardaki başarıları anlatan Karaoğlan, “2012’de Konya’da İşitme Engelliler Avrupa Basketbol Şampiyonası’nda oynadık. Orada 4’üncü olduk. 2013 yılında Bulgaristan’da yapılan İşitme Engelliler Olimpiyat Oyunları’nda gruptan çıkamadık. 2014’te Samsun’da U21 İşitme Engelliler Dünya Basketbol Şampiyonası'nda finalde ABD’ye yenildik, dünya ikincisi olduk. Bu yıl da Tayvan’da dünya şampiyonası var. Orada ABD’yi yenip dünya şampiyonluğunu almak istiyoruz” dedi.
Onurlandırılmak istiyor
2014’te dünyanın en iyi forvet oyuncusu seçildiğini ifade eden Karaoğlan, “160 sporcu arasında dünyada en iyi ilk 5 oyuncu arasına girdim. Bu benim için, takımım ve ülkem için gurur duyulacak bir tabloydu. Başka arkadaşlarımız derece yaptıklarında bulundukları belediyelerden destek alırken ben destek almadım. Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından onurlandırılmak isterdim. Ayrıca bana yardım edilmesini istiyorum çünkü Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel de bir basketbolcu, bir basketbolcunun halinden bir basketbolcu anlar diye düşünüyorum” diyerek duygularını anlattı. Takım olarak çok başarılı olduklarını söyleyen Cem Karaoğlan, takımın maddi sıkıntı içerisinde olduğunu ve takıma ilgisiz kalındığını ifade etti. Karaoğlan, “Takım maddi sıkıntılar içerisinde. Oyuncular para alamayınca takım ruhu kayboluyor bu da beraberinde sıkıntılar doğuruyor. Milli takımımıza destek verilmesini istiyoruz. Giydiğimiz formalar bile çok rahat değil” diye konuştu.
Sonradan fark ettiler
Cem’in, doğuştan işitme engelli olduğunu sonradan fark ettiklerini ifade eden Anne Hatice Karaoğlan ise, “Oğlumu 8 aylıkken götürmüştüm hastaneye, bana ‘erkek çocuğu geç konuşur’ diyerek geri gönderdiler. Sonra çocuğum bir buçuk yaşına geldi. Tepkilere sessiz kalınca Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde işitme testi yaptırdık. İşitme kaybının çok yüksek olduğunu, hiçbir şekilde duymayacağını bana söylediler. Belki cihazla duyar ama o da çok pahalı olduğu için bizim o cihazları alacak durumda olmadığımızı söylediler” dedi. Bu durumun kendileri için büyük bir hüsran yarattığını ifade eden anne Karaoğlan, “Daha sonra Ankara’ya gittik. Ankara İbni Sina Hastanesi’nde Ahmet isimli bir doktor vardı. Onlar baktı. Bana ‘çocuğunun konuşacağına inanıyorum kızım’ dediler” diye konuştu. Daha sonra oğlu Cem ile bir yola girdiğini söyleyen Hatice Karaoğlan, “Bir cihaz aldım ve Cem ile bir yola girdim” dedi.
İlk söylediği kelime ‘kuş’
“Her şeyi Cem ile birlikte yaptım; evin temizliği, yemekleri, ütüyü bile Cem ile birlikte yaptım. Yemek yaptığım sırada Cem’i alıp yanıma oturtup; ‘Bugün çorba yapacağız. Yağını şöyle, suyunu şöyle koyacağız diye sesli bir şekilde Cem’e anlatırdım. Onunla sürekli konuşuyordum. Söylediğim her kelimeyi Cem’in de tekrar etmesini istiyordum. Sonra Cem’i dışarıya çıkartıp arkadaşlarıyla, çocuklarla oynamasını sağlardım. Cem’i sürekli kalabalık yerlere götürürdüm, ortam seslerini de duymasını sağlamaya çalıştım. Dışarıdayken bile gördüğüm her şeyi Cem’e anlatırdım. Bu ağaç, şu taş, oradaki kuş gibi gözümün gördüğü her şeyi Cem’e anlatmaya çalışırdım” dedi. Cem’in 4 yaşındayken ilk söylediği kelimenin kuş olduğunu ifade eden anne Karaoğlan, “Bu bizi çok heyecanlandırmıştı. 4 yaşındayken dil ve konuşma terapisi uyguladık. Dil ve konuşma terapist uzamanı Mehmet Rojda Oruç, Cem ile yakında ilgilenmeye başladı” dedi.
Okula almadılar
Cem rahat konuşamadığı için bazı özel okulların Cem’i almadığını ifade eden Anne Karaoğlan, “Bana bu çocuğun konuşamayacağını söyleyerek okula almamışlardı. Ben çok hırslandım ve çocuğumu ne pahasına olursa olsun konuşturacağımı söyledim. Cem’e ilgimiz düşmesin diye başka çocuk yapmadık. Fakültede Cem’e ilk işitme testi uygulayan kadın doktor, inanamadı ‘nasıl oldu da konuştu, bu kayıpla konuşmaması gerekirdi’ dedi. Ben de konuşamayacak dediğin çocuk işte bu çocuk, konuşuyor artık dedim kendisine. 8 yaşında ilkokula başladı. Ortaokulda konuşması daha da düzgün olmaya başladı. İşitme engelli olmasına rağmen İngilizcede çok başarılıydı. Okulda yapılan İngilizce yarışmaların hepsinde birinci oldu. İngilizcesi çok iyi olduğu için turizmde kalmasını istedik ancak o basketbolcu olmayı seçti. Lise döneminde Akdeniz Yıldızları diye bir takım vardı, orada oynadı. Orada katıldığı bir maçta oynarken milli takıma seçildi. Milli takım hocaları onu çok beğendiler” dedi.
Halil FİDAN