Sağlık sistemi alt üst olur
Aile Hekimi Doktor Mehmet Ozan Uzkut, Antalya’nın pilot il seçildiği sağlıktaki yeni uygulamalarla yaşanan ve yaşanabilecek olan skandalları anlattı, iddialarıyla adeta dudak uçuklattı. İyi bir uygulama gibi görünen hasta sayısının doktor başına 2 bin 500’e çekilmek istenmesinin kötü sonuçlarını anlatan Uzkut, ‘sanal ASM’ uygulamasındaki yaşanılan olayları ve gerçekleri örneklerle anlattı. Trafikte, spor salonlarında ve işyerinde hepimizi bekleyen büyük tehlikelere dikkat çekti. Uzkut, “Önce Antalya aile hekimleri, sonra diğer tüm aile hekimleri ve dolayısı ile tüm halkın sağlığı; yeni getirilmek istenen sistemle alt üst ediliyor, mağdur ediliyor” dedi. Uzkut’a göre sanal ASM masraflarını bir an önce çıkarmak isteyen bazı doktorlar, hasta kapmak için her türlü usulsüz raporu veriyor.
Sakata sağlam raporu ve ehliyet!Geçtiğimiz gün İstanbul’da 1.70 boyundaki yolda görülmemesi imkânsız bir genç kız toplu taşıma aracının altında kalmış, şoför uyarılara rağmen kızı ezdiğini kabul etmeden yoluna devam etmiş, olay sonrası teslim olan otobüs şoförünün bir gözünün bozuk olduğu ve buna rağmen çalıştırıldığı ortaya çıkmıştı. Öte yandan bazı kişiler hasta olmasına rağmen aldıkları sağlam raporuyla spor salonlarına yazılıyor ve spor yaparken yaşamını yitirebiliyor. Benzer vakalar artık her an Antalya’da da yaşanabilir. Bunun gerçekliği, Uzkut’un açıklamalarında yer alıyor. Sanal Aile Sağlı Merkezleri (ASM) ile sağlık sorunları nedeniyle hak etmediği halde bazı kişilerin ehliyet alabileceğini ya da sağlık sorunu olduğu halde ‘sağlam’ raporu alarak bir işe girebileceğini, bunun örneklerinin yaşandığını anlatan Uzkut şöyle konuştu:
Spor salonları çok dikkatli olmalı“Zaten hastanın az ve sabit olduğu merkezi konumdaki yerlerde sanal ASM’lere izin verilirken sanal ASM masraflarını bir an önce çıkarmak isteyen doktorlar, hasta kapmak için her türlü usulsüz raporları verecek ki veriyorlar. Bizim epilepsi (sara) hastalığı nedeniyle sevk ettiğimiz, nörolog tarafından ehliyet alması uygun bulunmayan bir kişi, maalesef kaydını aldırmak pahasına raporunu yeni açılan sanal ASM’den alabiliyor. Ayağında protez olan şahıs, sağır olan ya da tek gözü görmeyen şahıs ve daha bir çokları bu rekabet ortamında aile hekimlerinden ehliyet ve rapor alabiliyor. Kalp problemi olan şahıslar, ‘spor yapabilir’ raporu alabiliyor. İşyeri görülmeden, işin şartları bilinmeden işe giriş raporları verilebiliyor. Gene bu sanal ASM’ler yaptıkları masrafı çıkartmak veya maliyeti düşürmek için çeşitli eczaneler ile işbirliği yapabiliyorlar. Bu da gereksiz ilaç tüketimi, SGK’nın dolandırılması gibi toplum çıkarlarımıza ters düşen sebepler yaratabiliyor.”
Ebe bile bulamayabilirizUzkut, “Antalya’da son 6 aydır başlatılan bir değişim var ve bu Antalya’da başarılı olursa tüm Türkiye’de uygulamaya geçilecek. Bu sistem şöyle; aile hekimlerinin hasta sayıları 2 bin 500’e çekilmek isteniyor. Bu görünüşte çok güzel bir olay ama yanında getirdikleri hiç de öyle değil” diyor. Uzkut uygulamayla birlikte aile hekiminin maaşlarının yüzde 30 azalacağını bunun da hekimlerin performansını, moralini etkileyeceğini, işini iyi yapmasını engelleyeceğini öne sürüyor. Uzkut aile hekimleri ile birlikte ebelerin maaşlarının da yüzde 40-50 oranında düşeceğini anlatarak, “O yüzden hiçbir ebe, aile hekimliğinde çalışmak istemiyor. Şu anda Antalya’da ebesiz çalışan 60’a yakın aile hekimi var. Bu da birçok aşı, gebe 15-49 kanser taramalarının aksamasına sebep oluyor. Birçok arkadaş performans yememek için yapmadığı aşıyı, takip etmediği gebeyi etmiş gibi göstermek zorunda kalıyor. Bu da halk sağlığı açısında önümüzdeki yıllarda büyük tehlikeye sebep olacaktır. Ayrıca Halk Sağlığı Müdürlüğü ebeye sadece 750 lira ek ödeme yaparak, 2 doktorla bir ebenin çalıştırılmasına başladı. Bu da bir deneme, eğer ses çıkaran olmazsa daha da ilerleyecek, ebelerin iş yükü zaten çokken 2 katı artacak. İyice çalışamaz duruma gelecek, mesleki deformasyon, hata yapma oranları artacak, çalışma şevki kalmayacak” diyor.
Yetkililere çağrıMeslektaşlarını da eleştiren Uzkut şöyle konuştu: “Doktorların hasta kapma yarışı meslek etiğini, çalışma barışını, mesleki dayanışmayı bozuyor. Huzur içinde işimizi doğru yapmak varken hasta memnuniyeti adı altında birçok gereksiz ve sahte tavırlar, tıbbi hatalar (malpraktis), halkın doktora olan güveninin ve hekimin toplum içindeki saygınlığının azalması; hekime şiddetin artmasına sebep oluyor. Bu sorunlar için Antalya’nın pilot il olarak seçilmesinin sebepleri şöyle olabilir. Antalya’da hekim açığının olmaması ve Antalya’ya gelmek isteyen hekim sayısının fazla olması. Böylelikle bu konuda oluşacak hekim sıkıntısı Antalyamızda oluşmayacak. Cumartesi nöbetleri, defin nöbetleri, adli nöbetler konusunda en dirençli ve birlik içindeki illerden olan kent Antalya’dır. Aile hekimlerinin bu birliğinin bozulması ile tüm Türkiye’deki direncin kırılacağının düşüncesi zihinlerde hakim olabilir. Biliyorsunuz aile hekimliği de önce en direnç olunacağı düşünülen İzmir’de uygulamaya konulmuş, İzmir kırılınca uygulama çok daha kolay olmuştu. İzmir ondan sonra hiç bir eylemde direnç gösterememişti. Sebepler arasında Cumartesi eylemleri, adli ve otopsi nöbet eylemleri sırasında birliği sağlayan, direnci düzenleyen sendikaların ve aile hekimleri derneğinin yönetim zafiyeti ve pasif oluşu da göz ardı edilmemelidir. OHAL uygulamalarının tüm Türkiye’de olduğu gibi Antalya’da da birçok faaliyeti engellemesine sığınılmamalı, yetkililerin dikkati çekilmeli, olayı bu yönleriyle de görmeleri sağlanmalıdır.”
Şükrü AĞIRMAN