Türk turizminin lokomotif kenti Antalya’da hızlı göçün etkileri her alanda hissediliyor. Bir zamanların turunç kokulu kentinde Kaleiçi gibi özel bazı yerlerin dışında her yer beton yığını Her yıl 10 milyonu aşkın tatilcinin akın ettiği Antalya, tarihi dokusu, doğal güzellikleri ve iklimi ile dünyanın en önemli turizm destinasyonlarından biri olarak öne çıkıyor. Turizm potansiyelinin yanı sıra tarımıyla da Türkiye’nin lider kentlerinden olan Antalya aynı zamanda ülkenin en hızlı göç alan kenti. Özellikle turizmin gelişmeye başladığı 1980’li yılların başından itibaren ivme kazanan göç, Attalos’un ‘yeryüzündeki cenneti’nde ciddi değişimlere neden oldu.
Kaleiçi’nde eski Antalya Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Hiç şüphesiz ki Antalya dünyanın en güzel yeridir” dediği Antalya, çok değil bundan 40 yıl öncesine kadar orta halli bir sahil kenti görünümündeyken, bugün bir metropol kent olma eşiğinde. Bir zamanlar turunç kokulu sokakları, kırmızı kiremitli evleriyle kartpostallık görüntüler veren Antalya günümüzde bir beton tarlasını andırıyor. Hala ve her şeye rağmen dünyanın en güzel kentlerinden biri olan Antalya’da ‘eski Antalya’yı hatırlatan görüntülere sadece çekirdek kent Kaleiçi başta olmak üzere sahil kesimlerinde rastlanabiliyor.
Yok oluşun fotoğrafları Kentin sahile yakın kısımlarında doğal yapı kısmen de olsa korunurken, arka kesimlerde çok katlı binalar yükseliyor. Tarım ve turizm kentindeki görsel değişim kuşbakışı fotoğraflardan net bir şekilde görülüyor. Sahilde boydan boya uzanan falezlerin hemen gerisinden itibaren dağlara kadar uzanan beton yığını, bir zamanlar ressamlara ilham veren güzelliklerin nasıl yok olduğunu gözler önüne seriyor.
Beton tarlası Turizmle birlikte başlayan hızlı göç, bir zamanların orta halli sahil kentini 40 yılda böyle beton tarlasına dönüştürdü. Dev narenciye bahçelerinin yerini çok katlı binalar aldı.
Eskiyi hatırlatan kareler Kırmızı kiremitli evleri, tarihi ve doğal güzellikleriyle ‘eski Antalya’yı hatırlatan az sayıda yerlerden biri ise Kaleiçi. Kaleiçi ve yakın çevresinden fotoğraf karelerine yansıyan bu görüntüler, kaybettiğimiz güzellikleri hatırlatıyor..
Emre ERDOĞAN
Yok oluşun fotoğrafları
Beton tarlası