Sağlık sistemindeki suistimalleri anlatan Doktor Uzkut, “Kimlik numaranızı kolaylıkla ele geçirebilen çeteler, sizin kimlik numaranızla kanunlara aykırı hareket eden hekimler sayesinde adınıza ilaç yazdırabilir veya adınıza rapor düzenletebilirler” dedi
Günümüzde, bazı devletlerin sağlık hizmetlerini ya tamamen ya da kısmen ücretsiz uyguluyor olmaları, birçok ülkede yaygın olarak uygulanmaktadır. Ülkemizde de sağlık hizmetleri devlet tarafından başarılı bir şekilde uygulanmaktadır. Bunun için vatandaşlarımız çoğu zaman cüzi miktarda ödeme yapmaktadırlar. Ancak; sağlık hizmetlerinin asıl ücretleri yanında bu cüzi ödemeler gerçekten de çoğu zaman çok az kalmaktadır. Size şimdi devletimizin halkımıza verdiği sağlık hizmetinin hemen hemen ücretsiz olması durumunun; bu sistemi suistimal eden kişiler tarafından nasıl kullanılmak istendiğini, sağlık sistemimizdeki suistimalleri, Antalya’dan Aile Hekimi Doktor Mehmet Ozan Uzkut’un sözleriyle anlatmaya ve açıklamaya çalışacağız:
Sağlık sistemindeki sigortalar
“Devletimizin vatandaşa verdiği sağlık hizmetinin ücretinin; vatandaşın sigorta sistemi üzerinden, vatandaşa yansıtılmadan ödenmesi sağlık sigortalarının görevidir. Bu görev ülkemizde genellikle Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından verilmektedir. Bunun dışında da özel sigortalar mevcuttur. Sigorta sistemleri; anlaşmalı oldukları sağlık kurumlarına başvuran kendi sigortalılarının bu sağlık kurumunda yapılan tüm harcamalarını inceler ve hukuki duruma göre ödemelerini sağlık kurumuna yaparlar. Ülkemizde Sosyal Güvenlik Kurumu bu konuda açık ara öndedir. Bu yüzden de özel sigortalara fazla rağbet olmamaktadır. Ancak, yine de bazı özel kurumların kendi özel sigorta sistemleri veya özel sigorta şirketleriyle anlaşmaları vardır.
Reçete ve rapor suistimalleri
Bu geri ödeme mekanizmasının düzgün işleyebilmesi için devletin bazı kuralları vardır. İsterseniz suistimalleri bu kurallar çerçevesinde anlatmaya çalışayım. Çünkü, bir çok suistimal bu kuralların uygulanmadığı yerlerde kendini gösteriyor. Hekimin hastayı görmeden hastanın kullandığı ilaçları yazması neden sakıncalı? Bu sorunun cevabı; hekim, hastayı görmeden ilaç yazamaz. Yazarsa hekim olmaz. Hekim, tıp ile ilgili hastası üzerinde kendi kararını verir ve bu karardan kendisi sorumludur. Bu durumu uygulamayan hekimlere, hastalar olmadan hasta yakınları şu şekilde başvururlar. ‘Yakınım çok yaşlı. Yürümede zorluk çekiyor. Ama bu ilaçlar ona iyi geliyor’, ‘Yakınım çok hasta. Getiremiyoruz. Raporlu ilaçları şunlar. Sistemde de görünüyor zaten’, ‘Hastamızın raporu vardı. Ama süresi doldu. Bunu yenileyelim lütfen.’
Dolandırdığının farkına varamayabilir
Görüldüğü üzere hastanın sağlığını direk olarak tehlikeye atan ve hekimi değersizleştiren bu tür yaklaşımlar düşünüldüğünde, aslında hem hekim için hem de hekimin tek derdi olan hastası için çok büyük bir problemdir. Bu problemin daha ileri boyutu, hekime başvuran hastanın; şu cümleleri olabilmektedir: ‘Bu ilacı bana komşum verdi. Çok iyi geldi. Bana bunu yaz’, ‘Bu ilacı bir tanıdığım verdi. Çok iyi gelmedi ama sen yine de yaz. Evde bulunsun’, ‘Bu ilacı yaz. Evde herkes kullanıyor’, Şuram ağrıyor şu ağrı kesiciyi yaz. Midem ağrıyor mide koruyucu yaz’. Bu örneklerde de görüldüğü üzere, hekim direk olarak devre dışı bırakılmış ve hekim kişinin komşusunun önerdiği tedaviyi uygulamakla zorlanıyor. Zorlanmayı da geçelim, hekimden; hastanın bu ilacı kullandığını onaylayarak devletin komşunun verdiği ilacı ödemesini sağlaması istenmektedir. Bu şekilde hekim kendi kararını veremeyen değersiz bir sekreter haline getirilmiştir. Bu durum da iyice düşünüldüğünde SGK’nın yani devletin dolandırılması anlamına gelmektedir. Devleti dolandırmaya bu şekilde başlatılan ve bu duruma alıştırılan hekim; değersizleştiğini anlamadan, devleti dolandırdığının bile farkına varmadan iyi niyetli olduğunu düşünerek, kendini avutmaktadır.
İlaç çetelerine dikkat
Kanunlara ve hukuka uymayan hekimleri daha kötü ne bekliyor olabilir? Tabi ki çeteler. Evet, yanlış duymadınız. Televizyonlarda izlediğimiz ilaç çetelerine aslında o kadar da uzak değilsiniz. Kimlik numaranızı kolaylıkla ele geçirebilen çeteler, sizin kimlik numaranızla kanunlara aykırı hareket eden hekimler sayesinde adınıza ilaç yazdırabilir veya adınıza rapor düzenletebilirler. Bu durumlara hekim; iyi niyetinden dolayı hastayı görmeden, kimliğini istemeden neden olabileceği gibi, kötü niyetinden ve/veya para hırsından dolayı çete üyesi olarak da neden olabilir. Benim tavsiyem, sağlık bilgilerinizi özellikle kullandığınız ilaçlarınızı ve raporlarınızı sürekli kontrol edin. Kullanmadığınız bir ilaç sisteminizde varsa bunu sorgulayın. Bu bilgileri eczacınızdan veya hekiminizden öğrenebileceğiniz gibi internet üzerinden e-nabız uygulamasından da öğrenebilirsiniz.
Para boyutu devleti ilgilendiriyor
Toplumumuzda yaygın olarak görülen başkasının üzerine ilaç yazdırma isteği de şöyle gerçekleşebilmektedir. Sigortası olmayan bir kişi, sigortalı olan bir kişinin adına ya sağlık kurumlarında muayene olmakta ya da kendisinin kullanımı için sigortalı olan kişinin adına ilaç yazdırmaktadır. İfade etmesi bile karışık olan bu durumda genelde sigortalı ve sigortasız taraflar kendi aralarında anlaşırlar. Çünkü işin para boyutu devleti ilgilendirmektedir. Hekimin burada kişilerin yalanına alet olması kişiler tarafından ısrarla istenir. Bu durumu kabul eden hekim, çoğu zaman sadece ve sadece iyi niyetinden dolayı bunu kabul eder.
10 lira için hekim yanabilir
Belirtmek gerekir ki iyi niyetli de olsa bu durum devleti dolandırmak olduğu için kanunlar önünde suçtur. Kabul eder ama hekimin fark etmediği şey, baya baya fazladır. Bu konu yalan söylemeye, evrakta sahteciliğe, devleti dolandırmaya, yetim hakkı yemeye, kul hakkı yemeye vesaire kadar gider. Böyle bir durum hekimin mesleğini kaybedebileceği kadar sıkıntılı bir durumdur. Evet, 10 lira, 50 lira, hadi 100 lira ödememek için iki kafadarın hekimi çektiği bataklığı düşünebiliyor musunuz? Bu yüzden hekimin gelen her hastanın kimliğiyle uyumlu kişi olup olmadığını da kontrol etmesi gereklidir. Yani, resimli geçerli resmi kimliğin kendisini, hastanın ibraz etmesi gereklidir. İlaçlarınızı sorgulayarak hem kendinizin hem de devletin dolandırılmasını önleyebilirisiniz. Şimdi gidin ve sizi görmeden muayene yapmış gibi sizin adınıza ilaç yazmayan, rapor düzenlemeyen kısacası ‘yalan söylemeyen’ hekiminize teşekkür edin. Artık, ona güvenebileceğinizi ispatlamıştır çünkü.”
Sağlık sisteminde reçete, rapor ile başkasının adına ilaç yazdırma konularındaki çeşitli suistimalleri anlatan Doktor Mehmet Ozan Uzkut, “Bu durum yalan söylemeye, evrakta sahteciliğe, devleti dolandırmaya, yetim hakkı yemeye, kul hakkı yemeye kadar gider” dedi.
Şükrü AĞIRMAN