Yoğun yolsuzluk şikayetleri üzerine Antbirlik’i araştırması için Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından gönderilen müfettişler iki yıl önce yapılan denetim sonucunda savcılıkça soruşturma dosyası açılıp dava açılmadığını da raporuna yazdı.
Rapor 2 yıl önce hazırlanmış
Kısa adı Antbirlik olan S.S. Antalya Pamuk ve Narenciye Tarım Satış Kooperatifi Birliği, 160 nolu Serik Pamuk ve Narenciye Tarım Satış Kooperatifi’ndeki yoğun yolsuzluk şikayetleri üzerine geçtiğimiz Nisan ayında Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Başmüfettişi Şakir Engin Yüksel ve müfettiş Bülent Yıldız görevlendirildi. Müfettişler, 31 Mayıs 2015 tarihinde yapılan denetim sonucunda 355-C-01 sayılı Soruşturma Raporu gereği Türk Ceza Kanununun 204’üncü ve 257’nci maddeleri uyarınca Savcılıkça 2015/2724 Soruşturma Numarası ile dosya açıldığını, Savcılıkça henüz dava açılmadığını, dosyanın uzman bilirkişiler tayin edilmek üzere Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na intikal ettirildiğini de ortaya çıkardı. Dosyanın yargı makamlarınca bir kez daha gözden geçilmesinde yarar bulunduğu ifade edildi.
Ortaklar üzerinden kredi
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Başmüfettişi Şakir Engin Yüksel ve müfettiş Bülent Yıldız’ın soruşturma raporunda 31 Mayıs 2015 tarihinde Gümrük ve Ticaret Müfettişleri Mehmet Şeşen ve Salih Usta tarafından yapılan denetim sonucunda 355-C-01 sayılı Soruşturma Raporunda yer alan tespitlerden bazıları: Birlik Başkanı Abdullah Balaban’ın oğlu aynı zamanda Serik Kooperatifinin işletme şefi olan Haşim Balaban’ın kendisi, eşi Emel Balaban, kardeşi Mehmet Balaban, kayınbiraderi Engin Yağcı, kayınpederi Rıza Yağcı başta olmak üzere bazı ortaklar üzerinden kooperatiften, tarımsal girdi niteliğindeki maliyetleri haricindeki diğer iş ve işlemlerde kullanmak üzere kredi kullandığı. Ortaklara yapılmış olan kredi ödemeleri ile ilgili olarak kendilerinden ipotek alınmaksızın bu ödemelerin yapıldığı ayrıca teslimi gerçekleştirilen ürün bedelinin 6-7 katına kadar teminatsız olarak kredi verilmesinin büyük riskler içerdiği ve bu işlemlerin dağıtım esaslarına aykırı olduğu, kooperatif mali durumunun ve kaynaklarının uygun olmadığı halde bu kredi ödemelerinin Birlikten borçlanılarak gerçekleştirildiği, ortaklara kullandırılan kredilerin her geçen dönem giderek arttığı, bunun sonucu olarak da kooperatifin birliğe olan borcunda artışa sebep olduğu, kooperatife ait kaynakların verimli olarak kullanılmayıp sınırlı sayıdaki kişilere aşırı miktarda kullandırıldığı, kooperatifin, ortakların bireysel ihtiyaçlarını finanse eden bir finans kuruluşu haline getirildiği, kooperatif yönetim kurulu üyelerince kredi ödemeleri esnasında, kredi kullanacak kişilerin geçmiş yıllardaki ürün teminatları ve ekmiş oldukları arazilere ilişkin bilgileri göz önünde bulundurmayıp basiretli bir tacir gibi davranılmayarak aşırı miktarda ödemeler yaptıkları ve bu durumun da kanun ve ana sözleşmelere aykırı olduğu.
(ABDULLAH BALABAN)
Kaynaklar aşırı kullanılmış
Öte yandan, Kooperatif tarafından ortaklara kullandırılan krediler devre faizi ile birlikte tahsil edilmiş olsa bile, Kooperatifin belli bir parayı faizle borç veren bir finans kuruluşu gibi hareket edemeyeceği ve Kanun ile ana sözleşmede geçen “kredi” ibaresinin de; ortakların tarımsal faaliyetleri ile ilgili ihtiyaçlarını karşılamak” amacıyla yapılan desteklemeleri ifade ettiğinin aşikar olduğu, bu itibarla Kooperatif kaynaklarının yeterli olmadığı halde Antbirlikten borçlanılarak, Kooperatifin kuruluş amacına aykırı olarak bazı Kooperatif ortaklarına Antbirlik Başkanı Abdullah Balaban’ın oğlu aynı zamanda Kooperatifte personel olarak çalışan muhasebe şefi Haşim Balaban ve yakın akrabaları başta olmak üzere Kooperatif kaynaklarını aşırı bir şekilde kullandırdıkları tespit edilen ilgili dönemlerdeki Kooperatif Yönetim Kurulu Üyeleri Sadık Ayaz, Adem Türkmen, Ahmet Öztürk, Hüseyin Çetin, İbrahim Yılmaz, Mehmet Ateş’in fiilerinin 1163 Kooperatif Kanunu’nun 62’nci maddesi delaletiyle Türk Ceza Kanunun “Görevi Kötüye Kullanma” başlığı altında 257/1’nci maddesi kapsamında işlem yapılması ifade edildi.
Umut ÖZEN