Öğrencileri bekleyen tehlike 2018-2019 Eğitim Öğretim Yılı 17 Eylül 2018 günü başladı. “Uyuşturucu madde tehlikesi çocuklarımızı yaşamdan koparan en büyük tehdittir” diyen Bağımlı Danışmanı Narkotik Uzmanı İsa Altun, okulların açılmasıyla birlikte çocukların uyuşturucu bağımlılığına dikkat çekti. “Madde bağımlılığında gelinen noktada alınan tüm önlemlere rağmen tehlike devam ediyor” dedi. Nargile salonlarına dikkat Altun şöyle konuştu: “Geçtiğimiz günlerde Kocaeli İl Emniyet Müdürlüğü’nün gerçekleştirdiği başarılı operasyonda ele geçirilen 800 kilo kokain çok büyük bir ele geçirme operasyonudur. Ve bu demektir ki karanlık ruhlu çetelerin gözü çocuklarımızın geleceğindedir. Bağımlılığa giden yol üzülerek belirtmeliyim ki, arkadaştan geçiyor. Maddeye giden yol sigaradan geçiyor. İlk sigarayı da en yakın arkadaş ikram ediyor. Çünkü cezası 15 yıldan başlayan bir suçta yabancı bir kimse gelip de tanımadığı birisine madde vermez, satmaz. Bu arada okullara yakın kafeler ve nargile salonları da büyük tehdit içeriyor. Buraların kontrolü ve denetimleri de etkin bir şekilde sağlanmalıdır. Her şeyi devletten beklemeyin Okul önlerinde bilhassa giriş ve çıkışlarda, polis gerekli tedbirleri alıyor. Her okulun da bir polise zimmetli olduğunu biliyoruz. Ancak madde bağımlılığı ile mücadelede her şeyi devletten beklemeden hepimize büyük görevler düşüyor. Okul aile birlikleri, eğitim kurumları, belediyeler, medya ve sivil toplum kuruluşları bu konuda üzerlerine düşen görevleri yerine getirmek durumundadır. Önlemlere rağmen tehlike sürüyor Günümüzde bilim insanlarının değindiği üzere internet ve sosyal medyanın ergenler üzerinde etkisi oldukça fazladır. Tabir, caizse çocukları internet büyütüyor dersek yeridir. Madde bağımlılığında gelinen noktada ise alınan tüm önlemlere rağmen tehlike devam ediyor. Ailelerden dileğimiz; gençlerin ve çocukların internette geçirdiği zamanları kontrol etmeleridir, kiminle gezdikleridir, kimlerle iletişim içinde olduklarıdır. Ne yazık ki birçok aile evlatlarının nerede ve kiminle zaman geçirdiğini bilmiyor.
Ebeveynler denetlemeli Geçtiğimiz eğitim döneminde seminere gittiğim bir eğitim kurumunda evladının 3 gündür eve gelmediğinden yakınan baba; evladının en yakın arkadaşlarını tanımadığını belirmişti. Bu üzücü olduğu kadar düşündürücü de. Ebeveynler evlatlarının kiminle arkadaş olduğunu bilmek durumunda. Suçu da tetikliyor Madde bağımlığı birçok yönü ile ele alınmalıdır. Örneğin bağımlılık aynı zamanda suç unsurunu da tetiklemektedir. Kamuoyunda ‘torbacı’ dediğimiz şahıslara dikkat edin, çoğu kullanıcıdır. Çünkü kullandığı maddenin dozu her geçen gün arttığı için bir süre sonra maddeye verdiği para yetmemektedir. Madde yoksunluğunda krize girmemek için ya hırsızlık yapacaktır ya da suç ve suç unsurlarına bulaşacaktır. Aile neredeyse ilk faktör Narkotik şubede görev yaparken binlerce çocuğun ifadesini aldım. Adli sorgusuna girdim. Adliyeye teslim ettim. Tutuklanan çocukları mahkemelerde saatlerce dinledim. Çoğu aileye bağlı nedenlerden dolayı bu illete başlıyorlar. Elbette ki onlar da biliyor ki madde uzun vadede öldürür. Ama madde bağımlılığına giden yolda ailenin etkisi çok fazladır. Anne ve babasıyla aidiyet ve sağlıklı iletişim kuramayan çocuk ya da gençler huzuru ve mutluluğu dışarıda aramaya başlıyorlar. Ailelerin bu konuda çok dikkatli olmalarında fayda var. Evde misafire ‘hoş geldiniz’ diyemeyen genç nasıl oluyor da dışarıda arkadaşının zararlı olduğunu ve onu öldüreceğini bile bile ikram ettiği maddeye ‘hayır’ diyemiyor. İnternetten uyuşturucu tehlikesi Bir başka tehlike ise internet. Geçtiğimiz sene 15 yaşında bir çocuk sosyal medya üzerinden 52 çocuğu bağımlı hale getirmişti. ‘Benim çocuğum yapmaz’ demeyiniz. Bağımlı yaptığı çoğu çocuk, temiz ailelerin evlatlarıdır. Hiç kimse bu konuda kesin konuşmamalıdır. Çoğu aile henüz 8 yaşındaki çocuğuna bile sosyal medyada hesap açmakta ve yanı sıra cihaz vermektedir. Bu sağlıklı değildir. Çünkü çocukların bilişim medya okuryazarlığı yok denecek kadar azdır. Çocuklar internet ortamında gizlilik ve güvenlik ayarlarını bilmemektedir. Bu da önemli bir sorundur. Çocuk pornosuna dikkat İnternete bağlanılan yer salon olmalıdır. Çünkü orada herkes birbirini izlemektedir ve şeffaflık sağlanmaktadır. Çocuğun odasında internet bağlantısı kesinlikle olmamalıdır. Sanal ortamda çocukları bekleyen tehlikeler sadece madde bağımlılığı ile sınırlı değildir. Sanal kumar, siber tacizler, şiddet ve çocuk pornosu gibi kolayca ulaşabilecekleri içerikler de önemli bir tehdit unsurudur. Profesyonel yardım alınmalı Aileler, okul aile birliği ile iletişim içinde olmalıdır. Bu hem öğrencinin üzerinde bir gözlem unsuru olduğu gibi çıkabilecek sorunları da dizginler. Bilhassa ergenlik dönemindeki çocuklar kendini ispatlamak, merak, özenti ve kimlik arayışları sırasında çeşitli hatalara düşebilmektedirler. Eğer ki çocukta ruhsal bir değişiklik görülüyorsa mutlaka bir ruh sağlığı uzmanından profesyonel yardım alınmalıdır. Çocuğun onurunu kırmayın Ebeveynlere bir uyarım da ergenlik dönemindeki çocuğunuzu asla yargılamayınız. Arkadaşlarının yanında onurunu kırmayınız. Rencide etmeyiniz. Başkalarının çocuklarıyla kıyaslama yapmayınız. Dersler konusunda baskı yapıp ‘hepimizin mutluluğu senin okulunu başarıyla bitirmeye bağlı’ demeyiniz. Bu tür dilekler çocuğun üzerinde baskı yapacağından bu baskıyı kendince hafifletmek adına dışarıya yönelebilir. Çocuğunuz hazinenizdir. Okuldan geldiği zaman onu sevgiyle kucaklayınız. Nasihat etmeyiniz. Sadece ergenler değil, hiçbir birey nasihatten hoşlanmaz.” Şükrü AĞIRMAN
Ebeveynler denetlemeli