Akdeniz Manşet gazetesinin 17 Ağustos 2016 tarihli “Sendika savaşları” başlıklı manşet haberi; gündeme bomba gibi düştü. Sendika, iş ve siyaset dünyası karıştı. Türkiye Belediyeler ve Genel Hizmetler İşçileri Sendikası (Belediye-İş) Antalya Şube Başkanı Kemal Çavuşoğlu ve Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK)/Genel İş Sendikası Şube Başkanı Cemal Aybar arasında; örgütlenme sebebiyle adeta soğuk savaş yaşanıyordu. İddiaya göre CHP'li Ümit Uysal yönetimindeki Antalya Muratpaşa Belediyesi'nde örgütlü yetkili sendika Belediye-İş Sendikası; toplu iş sözleşmelerinde belediyenin verdiği yüzde 5 artı 5'lik zam kararını Yüksek Hakem'e götürmüş, hakemden ise daha düşük olan yüzde 2 artı 2 zam kararı çıkmıştı. Belediyenin zam teklifini Yüksek Hakem'e götürüp daha düşük bir zam kararı çıkartılmasına sebebiyet vermesine kızan 200'ü aşkın kadrolu ve taşeron işçi tepkisel olarak istifa ederek topluca DİSK'e geçmeye başlamıştı. Böylece DİSK; belediyedeki sendikal mücadelede toplu iş sözleşmelerinde muhatap alınacak "yetkili tek sendika" olma yolunda hızla ilerlemeye başlamış, birileri ise kara propaganda yaparak DİSK'i yasadışı terör örgütüyle ilişkilendirmeye çalışarak iddia o ki çeşitli ortamlarda "Ne yapalım, PKK'nın sendikası DİSK'te mi örgütlenelim" demişti. Yetkili sendika biziz Bu iddialara ilişkin olarak Aybar'dan sonra Belediye-İş Sendikası Şube Başkanı Kemal Çavuşoğlu da sorularımız üzerine konuştu ve bütün iddiaları yalanladı. Kara propaganda yapılması iddiasıyla ilgili olarak açıklamalarda bulundu. Kendi sendikalarından DİSK'e geçiş olsa dahi belediyedeki tek yetkili sendika olduklarının altını çizdi. Kaldı ki istifa edenlerin tek tek Belediye-İş'e geri dönmeye başladığını vurguladı. Belediyenin toplu iş sözleşmesinde yüzde 5 artı 5 zam teklifi verdiği iddialarını yalanlayarak bu rakamı telaffuz eden DİSK Şube Başkanı Cemal Aybar'a adeta “Hodri meydan” dedi. Çavuşoğlu şöyle konuştu; “Bir kere belediyede toplu sözleşme sonrası taşeronlarda 31 Aralık 2017'ye, kadrolu işçilerde 30 Mart 2018'e kadar tek yetkili sendika biziz. Bu tarihlere kadar; belediyeyle bizim yaptığımız yürürlükteki toplu sözleşme geçerlidir. Birileri 'ek protokol yapacağız' diyorlar. Yapılan beyanlar doğru değildir. Birileri kara propaganda yapmış deniyor, kim yapmış onu yapan işçiyi de bilmiyorum, kurumlar her zaman bakidir. Kimin söylediğini de bilmem. İşçi sınıfının; kurumsal kimliği olan bir sendikaya böyle yaklaşması doğru değildir. Sendikalar işçilerin haklarını korumak için kurulan yerlerdir. Bunu kimin savunup savunmadığını Antalya'nın genel haritasına bakıp görürsünüz. Şu an Antalya'da 20 belediye var, gidin bakın, hangi sendikalar hangisinde örgütlü görürsünüz. Belediye-İş sendikasının attıkları adımlar Türkiye'de bir ilktir, belediyede hizmet alımı yöntemiyle taşeron olarak çalışan arkadaşlarımız için ilk toplu iş sözleşmesini getiren de Belediye-İş sendikasıdır. Muratpaşa ve Döşemealtı buna örnektir. Bunun para olarak uygulamasını yapan da bizim sendikamızdır.” Sendikacılığı sendikacılar yapar Çavuşoğlu sözlerini şöyle sürdürdü; "Söz uçar, yazı kalır, bizim sendika olarak yaptığımız işlemler ortada. Sendikacılığı sendikacılar yapar, siyaseti siyasetçiler yapar, değişik mekan çalıştıranlar da mekanlarını çalıştırır. Ben sendikacıyım. Taşeronların hakkı bizde sonuna kadar ödeniyor. Muratpaşa'daki olay bellidir. Yüksek Hakem Kurulu'ndan gelen kararla ilgili bir olaydır. Belediye ile masaya oturduk, konuştuk, tabi ki bizim de istediklerimiz var onların da. Anlaşamadık ve anlaşamadığımız zaman arabulucu safhasına geçtik. Arabulucu tutanakları hem biz de hem belediyede mevcuttur. Asla yüzde 5 olayı değildir, tutanaklarda da bellidir, bunun altını çiziyorum. Çeşitli iddialarda bulunuluyor. Biz kendi kendimize Yüksek Hakem Kurulu'na götürmedik. Biz tamamen yasal prosedürü izledik. Oysaki her şey arabulucu tutanaklarında bellidir. Hukuksal süreç çerçevesinde İŞKUR geldi, 290 arkadaşımızdan 173 arkadaşımız oy kullandı, grev oylamasında. Çoğunluk üyeler yani 160'ı belediyenin toplu iş sözleşmesinde verdiği zam miktarıyla ilgili kararın, Yüksek Hakem Kurulu'na gitmesi için taraftar oldu, 'greve hayır' dedi. 13 üye ise 'grev' dedi.” Ek protokol yapılamaz “Varsayalım, öbür sendika ek protokol yapacak. Belediyede hangi tarihe kadar yetkili olan sendikanın kim olduğu bellidir. Taşeronlarda 2017 sonuna kadar, kadrolularda 30 Mart 2018'e kadar biz yetkiliyiz” diyen Çavuşoğlu ek protokol ile ilgili şu iddialarda bulundu; “Yalan, nereye kadar yalan olacak, yani burada kimse ek protokol yapamaz. Bu yasayı; yalan söyleyen, yanlış beyan eden arkadaşlar bilmeli. Burada bütün üyeler başka yere geçse bile Belediye-İş sendikası yetkilidir, yürürlükte olan toplu iş sözleşmesi geçerlidir. Oraya, o sendikaya geçenlerde mağduriyet oluşacak. Onların mağduriyetini kim ödeyecek, onlar (diğer sendika yetkilileri) ödeyecekler miymiş? Bizim belediyeyle yaptığımız toplu sözleşmenin imza tarihinden önce sendikamızdan istifa eden kadrolu ya da taşeron işçiler, yasa gereği toplu sözleşmedeki 'geriye dönük doğan farklarından' yararlanamıyor. Toplu iş sözleşmesinin imzalandığı tarihten sonraki süreç için ise geriye dönük dayanışma aidatı ödeyerek faydalanabilirler. Dayanışma aidatını, toplu iş sözleşmesini biz yaptığımız için bizim sendikamıza ödeyerek toplu sözleşmeden yararlanabilirler. O arkadaşların oluşan mağduriyetini nasıl giderecekler onlar (diğer sendika) merak ediyorum. Şu ana kadar yapılan beyanlar doğru değildir. Biz insanları doğru bilgilendirmek zorundayız. Kesinlikle o verilen beyanlar doğru değildir. Belediyenin sosyal hizmetler müdürlüğündeki arkadaşlarımızın farkları şimdi yattı, işçilerle gidip röportaj yaparsanız görürsünüz, toplu sözleşmeden yararlanan kim, yararlanamayan kim görürsünüz, yalancının mumu yatsıya kadar olayı ortaya çıkar. Belediyedeki 2 bin 800 işçi içinde kim doğru yapmış kim yanlış yapmış ortadadır.” 5 artı 5’i ispatlasınlar “Bizim için sınıfın çıkarları öndedir, kişilerin değil. (Kara propaganda iddiası için) Benim için kurumlar çok önemlidir. Herkes yasal olarak kurulmuş bir sendikadır, herkes istediği sendikaya üye olur, bunlar doğru şeyler değil” diyen Çavuşoğlu; “Bizden istifa edip giden taşeron ve kadrolu işçiler o sendikada (DİSK) mağdur olacağını görüp tekrar sendikamıza geri dönüyor. Tamamen bize geri dönüşler başladı. Bir sendikadan istifa edip başka bir sendikaya üye olunduğunda 30 günün tamamlanmış olması gerekir. Bir işçi o sendikada 30 gününü tamamladıktan sonra o sendikaya üye olur. Ancak bizden istifa edip başka sendikaya giden işçiler 30 günlük süre dolmadan sendikamıza geri döndüğü için bizdeki üyelikleri devam ediyor. Üyelikleri düşmemiş oluyor. Şu anda sendikamıza geri dönüşler başladı. Her işçinin hesaplarına da tek tek paraları yatmaya başladı. O sendikaya geçenlerin 13 tanesi kadrolu kalanı ise taşeron işçidir. Bir de belediyenin verdiği zam ile ilgili olarak yıllık ilk ve ikinci 6 ay için yüzde 5 artı 5 zam yoktu ki. Belediyenin bu rakamı 5 artı 5'i verdiğini ispatlasınlar. Ben de belgeleri var, ben de olmadığını ispatlarım. O yalan beyanı veren kişiler ispatlasın, ben aksini ispatlarım" dedi.
Şükrü AĞIRMAN
Özel Haber
17 Ağustos 2016 - 18:40
Güncelleme: 17 Ağustos 2016 - 18:43
Yalan beyanı ispatlarım
Belediye-İş Sendikası Antalya Şube Başkanı Kemal Çavuşoğlu, Muratpaşa Belediyesi’ndeki sendika savaşlarıyla ilgili olarak yapılan açıklamalar için “O yalan beyanı veren kişiler ispatlasın, ben aksini ispatlarım” dedi
Özel Haber
17 Ağustos 2016 - 18:40
Güncelleme: 17 Ağustos 2016 - 18:43