Adı Mürüvvet Kırmızıbel. 27 yaşında. Gösteri dünyasında Yılanlı Kız Asirella olarak tanınıyor. Babası Trabzonlu, annesi Niğde’li. Niğde’de dünyaya gelen Kırmızıbel’in hayat hikayesi Kemalettin Tuğcu’nun okurken gözyaşlarına boğulduğumuz romanlarından farksız. Müteahhitlik yapan babası, Mürüvvet daha anne rahmindeyken terk etmiş onları. Askere gittikten sonra Niğde’ye bir daha dönmemiş. Annesi ile beraberliği de sadece 5 yaşına kadar sürmüş. Başka biriyle evlenen annesi, onu ve 2 yaş büyük ablasını anneannelerine bırakarak çekip gitmiş. Sonra ne mi olmuş, kendisinden dinliyoruz:
Niğde’ye gelen sirk
“Belli bir zamana kadar anneannemle yaşadık. Yıllar sonra ansızın babam çıkıp geldi. Ablamla birlikte 3-4 yıl da onunla yaşadık. Ancak babamla aramızda hep soğukluk vardı. Bilinçaltımdaki bizi terk edip gittiği gerçeği ona ısınmamı engelledi. Dolayısıyla kırgınlığım hep devam etti. Ona karşı hiçbir zaman içimde bir baba sevgisi oluşmadı. 16 yaşlarında filanken Niğde’ye annemi görmeye gittim. O sırada Niğde’ye bir sirk gelmişti. Turkuaz Sirki. Afişlerindeki dev yılanlar çok ilgimi çekmişti. Çünkü yılanlara karşı çocukluğumdan beri ilgim vardı. Akranlarım yanına bile yaklaşamazken ben köyde sürekli yılan arar, bulduğumda ise dikkatle incelerdim. Çocukluk hali zaman zaman zararlı olduğunu (çünkü büyüklerimiz hep öyle söylerdi) düşünerek öldürdüğüm de olurdu. Ancak zamanla çok ilginç canlılar olduğunu fark ettim ve öldürmekten vazgeçtim.”
‘O yılanları görmeliydim’
“Sirk afişindeki dev yılanları mutlaka görmeliydim. Sirke gittim ve en önlerde oturdum. Diğer gösterilerin hiçbiri ilgimi çekmiyordu. Derken dev bir piton çıkardılar. Dokunmayı çok istiyordum. Bunu fark eden sirk görevlileri, istersem sahneye çıkıp yılana dokunabileceğimi söyledi. Hiç tereddüt etmedim. Çıktım ve o dev yılanı omuzlarıma aldım. Çok heyecanlanmıştım ancak korku yoktu. Bu durumu gören sirk sahibi gösteri sonrası bana, ‘Bu sirkte çalışmak ister misin’ diye sorduğunda tereddüt etmeden evet dedim. ‘Yaşın küçük ailen ne der bu duruma’ dediklerinde ise merak etmeyin bir sıkıntı olmaz çünkü benim ailem yok cevabını verdim.”
‘Sirk artık evim olmuştu’
“O günden sonra sirk benim evim olmuştu. O günden sonra Turkuaz Sirki’nin ‘Yılanlı Kız’ı Asirella olmuştum. Yapımda oldum olası bir asilik vardı. Bu yüzden sahne ismi olarak Asirella’yı seçtim kendime. Yaklaşık 1-1.5 yıl çalıştıktan sonra sirkteki bir arkadaşımın önerisi üzerine yılanımı da yanıma alarak 2008 yılında Manavgat’a yerleştim. Küçük de olsa bir birikimim vardı. Önce bir ev tuttum ve yerleştim. Zaman zaman endişelensem de daha 15-16 yaşımda hayata atılmış biri olarak hiç korkum olmadı.”
Manavgat’ta yılan şov
“Nitekim Manavgat’ta uzun yıllar çeşitli otellerde yılan şovları yaptım. Kısa sürede tutuldum. Aynı günde 4-5 otelde gösteriye çıktığım zamanlar oldu. Yılanım Bella ile sahnede dans ediyordum. Tabi gösteri dünyasında iseniz ve yalnız bir kadınsanız farklı niyetlerle yaklaşanlar mutlaka oluyor. Bana da oldu ancak bunları hiç umursamadım ve sadece gösterime odaklandım. Zaten belli bir süre sonra sizden bekledikleri karşılığı göremeyince vazgeçiyorlar.”
‘Tek aşkım yılanım Bella’
“Ben hayatım boyunca sadece işime odaklandım. Bütün dünyam yıllardır benimle sahne alan yılanım Bella. Ona resmen aşığım. Aslında daha birçok vahşi hayvanla gösteri yapmak isterdim. Mesela aslanlar. Ancak Türkiye’de bu işler öyle çok kolay değil. Bürokrasiyi aşmak zor. Hele bir Türk kızı için neredeyse mümkün değil. Zaman zaman bu anlamda kendimi çok yalnız hissediyorum. Benim gibi düşünen Türk kızı neredeyse hiç yok. Bizde genelde kızlar fareyi görünce kaçar. Keşke vahşi yaşama benim gibi bakan birileri olsaydı. Birlikte çok daha farklı şeyler yapabilirdik. Bu yüzden arkadaş konusunda hep yalnız kaldım.”
Dabbe filminde oynadı
“Yılanımı et ve tavukla besliyorum. Zaten bir kilo tavuk yediğinde ona 10 gün yetiyor. Yani bakımı öyle masraflı da değil. Yaklaşık 13 yıldır birlikteyiz. Daha bebekken almıştım, şimdi 3 metre uzunluğa ve 19 kiloya ulaştı. Bella bana birçok kapı açtı bugüne kadar. Dabbe filminde rol aldım. Birçok klipte oynadım. Bu şovlarım vesilesiyle sahnelerdeki birçok ünlüyle birebir tanışma ve çalışma fırsatım oldu. Birçok önemli yerde sahneye çıktım. Kimi ünlü markaların yüzü olduk yılanım Bella ile.”
Hayalini gerçekleştiriyor
Yılanlı Kız Asirella, şimdilerde ise içinde ukde olarak kalan bir hayalini gerçekleştiriyor. Gösteri dünyasında olması nedeniyle ara verdiği eğitimine kaldığı yerden devam eden Asirella, yıllardır içinde yaşattığı ‘yönetmen olma’ hayalinin peşinden gidiyor. Niğde Ömer Halis Demir Üniversitesi Radyo Televizyon Programcılığı Bölümü 2. Sınıf öğrencisi olan Asirella bu hayalini şöyle dile getiriyor: “Öteden beri bir yönetmen olmak, hayvan belgeselleri, bir yılan belgeseli çekmek istiyordum. Dabbe’de rol aldıktan sonra içimdeki bu istek daha da arttı. Nihayetinde üniversite sınavlarına girdim ve Niğde Ömer Halis Demir Üniversitesi Radyo Televizyon Programcılığı Bölümü’nü kazandım. Halen 2’nci sınıftayım. Hedefim bu sürecin sonunda yönetmen olmak. Olabilir miyim bilmiyorum ama olabilmek için elimden gelen gayreti göstereceğim. Bugünlere, hayata direnerek, azimle ve kararlılıkla tek başıma geldim. Hedefime de aynı azim ve kararlılıkla ulaşacağıma inanıyorum.”
Yunus ERDOĞAN
Gercekten çok duygulandım bu kıza sahip çıkmalıyız.onundeki bütün bürokrasi engellerini kaldırmaktan yardımcı olmalıyız. Herkesi davet ediyorum