Büyükşehir Belediyesi “Geleneksel Ramazan Etkinliklerinde” konuşan Yrd. Doç. Dr. Bilgin, “İnsan önce kendisine sadakatli olmalı, sonrasında bulunduğu topluma sadakat göstermelidir” dedi
Antalya Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı tarafından düzenlenen 'Geleneksel Ramazan Etkinlikleri' ilçelerde vatandaşlar ile buluşmaya devam ediyor. Her gün farklı bir ilçede gerçekleşen etkinliklere vatandaşlar adeta akın ediyor. Tasavvuf Müziği konseri ve görsel eğlencelerin yanı sıra, Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Önder Bilgin'in 'Sadakat Ahlakı' konulu konferansı büyük ilgi görüyor. Konuşması boyunca vatandaşlar ile sohbet eden, konuları farklı açılardan ele alan Bilgin, zaman içerisinde ahlaki değerlerimizde yaşanan değişime değindi. Bilgin, “Zaman zaman hocalarımızın Ramazan'ı anlatırken geleneğin ötesine taşamadıklarını görüyorum. 1400 yıldan beri orucu bozan şeylerde ciddi bir değişiklik olmadı. Oysa ahlak problemlerimizin ray kaydığını, bir paradigma değişikliğine uğradığını görüyoruz. Ahlak; önceden belirlenmiş kurallarla eylem arasındaki ilişkidir. O kurallara uygun davranışlar bekleme sürecidir. Biz ahlakı, bir kural bütünü, kurala uygun davranışlar olarak görmek durumundayız” dedi.
Sonra topluma
Sadakati iki yönüyle ele alan Yrd. Doç. Dr. Önder Bilgin, “Birincisi kendime sadakat; sözümü yerine getirmem ve olduğum gibi olmam, kendime ihanet etmemem sadakattir. İnsan önce kendisine sadakatli olmalı, sonrasında bulunduğu topluma sadakat göstermelidir. Bağlanılmış, itaat edilmiş, saygı duyulmuş, sevilmiş olana sadakat ise başkasına sadakattir. Bir şeye her zaman her yerde her koşulda en çok en uzun en iyi şekilde bağlanmayı ifade ediyor” şeklinde konuştu. Kurban’ın Cenab-ı Hakkın insanı, insanın da başka bir insanı niyet ve sadakatle imtihanı olduğunu aktaran Bilgin; “Hz. İbrahim ile Hz. İsmail'in kurban edilişini hatırlatmak isterim. Cenab-ı Hakkın insanı, insanın da başka bir insanı niyet ve sadakatle imtihan anlamına geliyor kurban. Biz kurbanı bir hayvan boğazlamak olarak anlayabiliyoruz zaman zaman. Oysa bu büyük bir yanılgıdır bana göre. Zira Cenab-ı Hak, Hz. İbrahim'i o gözünün nuru evladını kurban etmek istediği zaman Hz. İbrahim hiç şüphesiz iman edenlerden teslim olanlardan olmuştu. Hz. İsmail de babasına; babacığım rahat ol, emin ol, güvende ol, benden korkma diyerek esasında sadakatin ve imanın nihai noktasını belirlemişti” dedi.
Ahlakın merkezi
Sadakatin ahlakın merkezi olduğu belirten Bilgin sözlerini şöyle sürdürdü: “Eylemin merkezi yapan şey nedir diye sorduğumuz zaman; 1400 yıl öncesine gittiğimizde buluyoruz. Bunun en büyük örneğini son peygamber Hz. Muhammed'de görüyoruz. Hz. Ebubekir ile Hz. Peygamberin ilişkisi bir sadakat ve ahlak ilişkisiydi. Peygamberimiz: ‘Ben güzel ahlakı tamamlamak üzere gönderildim’ buyuruyor. Bu güzel ahlakı da sahabelerin en yücesi en büyüğü olan Hz. Ebubekir'de görüyoruz. Ahlak denilen hadise, dün, bugün ve gelecek kurgusunda bugünü mutlak bir biçimde sadakatle yaşamakla mümkün olacaktır.”
Haber Merkezi
YILDIZLI İFTARLAR
Masa Et ve Kebap Restaurant
Antalya’da Ramazan ayına özel mönü oluşturan Masa Et ve Kebap Restaurant, misafirlerine dolu dolu bir iftar yaşatıyor
Sinanoğlu Caddesi üzerinde bulunan restoran, farklı konseptiyle misafirlerini ağırlıyor. Gurme et lezzetlerinin ön plana çıktığı restoran, birbirinden farklı iftariyelikleri, et yemekleri ve tatlıları ile güzel bir iftar mönüsü sunuyor.
İftar Mönüsü
İftariyelikler: Hurma, zeytin, kuru kayısı,tereyağı, çemen, ceviz
5 çeşit başlangıç: Çiğ köfte, içli köfte, çorba, salata, pide
Ana yemek: Seçmeli köfte, tavuk şiş, döner, Adana, kül bastı, pilav, patlıcan söğürme
Tatlı: Güllaç ya da ekmek kadayıfı, meyve
Soğuk ve sıcak içecekler
Tek kişilik fiyat: 39 TL
MÜFTÜ DİYOR Kİ
Helal kazanç
Helal kazanç maddi ve manevi gelişmenin esasıdır. Helal lokma ile beslenmeyen bir kişinin ne ibadetlerinden ne de muamelatından fayda umması mümkündür. İnanan için asıl olan helal kazanmak ve helal yolda harcayarak helal çerçevesinde yaşamaktır. Bu yüzden Müslüman için helal kazanç ve haram lokma duyarlılığı önem arz etmektedir. Haram lokma gönle yorgunluk, ahirete taşınan ve orada hesabı verilecek ağır bir yük ve utanç sebebidir. Haram lokma yiyen, kendini helak etmiş gibi olur. Çünkü haram, insanın helakine ve ahirette azabına sebep olur. İslam bir hassasiyetler disiplinidir. Bu hassasiyet insanın ağzından giren lokmalarla yine oradan çıkan sözlerin Allah ve Rasulü'nün istediği istikamette olmasına özen göstermesine vesile olunca buna "vera" denir. Boğazdan geçen lokmanın helal olması çok önemlidir. Allah'ın belirlediği sınırlar söz konusu olduğunda, hassasiyetleri harekete geçmeyen insan, ciddi bir kalbi aşınma içine sürüklenmiş demektir. Helal lokmayla beslenen vücuttan meşru davranışlar sadır olur. Halk arasındaki "yılan çıktığı deliğe girer" sözü bu manayadır. Lokma vardır, kalbi nurlandırır, lokma vardır onu karanlığa boğar. Yine lokma vardır, insanı dünya ile meşgul eder, lokma vardır insanı hakikat alemiyle meşgul eder. Haram yemek, insanı süfli arzularla meşgul ederek gaflete duçar eder ve kalbi manevi açıdan öldürür. Boğazdan geçen lokma helal olmadan, haramla beslenen vücut eritilmeden dualar makbul olmaz. Tövbe için yapılan samimi niyazların kabulü helal lokmaya bağlıdır. Bir lokmadan haset, hile, cehalet ve gaflet meydana geliyorsa bilmek gerek ki o lokma en azından şüphelidir. Helal lokma Allah'a ibadet, yaratıklara hizmet ve ahireti kazanma arzusu doğurur. İyi niyeti ve gayreti besleyen helal lokmadır. İnsan aldığı irade eğitimi ile bu zaafını dizginlemesini bilmeli ve herkesin güvenini kazanmalıdır. İnsanın helal kazanç ve kul hakkı konusunda titizliğinin sınanacağı en önemli nokta menfaat ve çıkar ilişkileridir. Günümüzde köşe dönmekten başka bir düşüncesi olmayan ve haram-helal demeden yiyen kimseleri gördükçe insan: "Yoksa hadisin hükmünün zahir olduğu zaman bu zaman mı?" diye sormadan edemiyor. İnsanın olduğu yerde haram ve günah bulunabilir. Günah ve kusurdan tamamıyla arınmış insan bulmak zordur, ama günaha çıkış kapısı, perişanlığına mazeret ve haksızlığa meşruiyet arayarak halinden memnun bir görüntü vermek herhalde uygun olmaz. Bu yüzden Müslümanın önceliklerini yeniden gözden geçirmesi gerekir. O öncelikler iman, ahlak, ibadet ve muamelat sırasına göredir. Küçülen bir köy hâline gelen dünyamızda iletişim araçları, medya, bilgisayar ve internetle yeni nesillere bu öncelikleri kendi değerlerimizden örneklerle en iyi biçimde aktarmalıyız.
Osman ARTAN
Antalya Müftüsü
ORUÇLA İLGİLİ TEMEL BİLGİLER
Oruç ibadetinin hikmet ve faydaları: Allah'ın emir ve yasakları elbette ki kulların iyiliği içindir. İslam bilginleri, bütün hükümlerin insanların yararlarını gerçekleştirme amacına yönelik olduğu konusunda görüş birliği içindedir. Allah'ın yapılmasını istediği şeylerde kullar için çok büyük faydalar, yasakladığı şeylerde ise büyük zararlar bulunduğu kaçınılmaz bir gerçektir. İslami öğretinin kendilerine yüklediği misyon gereği İslam alimleri çeşitli ibadetlerin yarar ve hikmetleri konusunda öteden beri kafa yormuş, bunların kişisel pratik yararlarından çok, insan nefsinin arındırılması ve yükseltilmesi yolunda fonksiyonel hale getirilmesine çalışmışlardır. Bu bağlamda kulların yapmakla yükümlü tutulduğu ibadetlerin sağladığı bazı faydalar ya da hikmetler tespit edilebildiği gibi, bu faydaların veya gerçekleştirilmek istenen amaçların tamamının tespit edilemediği de bir hakikattir.
HADİS
Abdullâh b. Amr (r.anhümâ)'dan; Resûlullah (S.A.S) buyurdu ki: "Merhamet edenlere Allah da merhamet eder. Yerdekilere merhamet ediniz ki göktekiler de size merhamet etsinler."
(Tirmizî, Birr, 16, Hadis no: 1924, IV, 324)
NE PİŞİRELİM
Ali SELEK
Etli patlıcan kebap
Malzemeler
- 1 kg patlıcan
- Üzeri için 2 adet domates ve 2 adet sivri biber
- 1 yemek kaşığı salça
Etli Harç İçin
- 1/2 kg kuşbaşı kuzu eti
- 2 adet domates
- 2 adet sivri biber
- 1 adet soğan
- 2-3 diş sarımsak
- Tuz
- Karabiber
Yapılışı
1. Alaca soyduğunuz patlıcanları parmak şeklinde doğrayıp 1 saat kadar tuzlu suda bekletin. Daha sonra süzün ve derin yağda hafif pembeleşinceye kadar kızartın. Kızaran patlıcanları havlu peçete serdiğiniz bir kaba alarak fazla yağını alın.
2. Bir tencerede bir miktar sıvı yağda kuşbaşı eti güzelce kavurun. Suyunu salıp geri çekince yemeklik doğranmış soğanı ve sarımsağı ekleyip öldürene kadar kavurun. İnce doğranmış sivri biberleri ekleyip birkaç dakika kavurduktan sonra kabukları soyulup küp küp doğranmış domatesi de ekleyin. Tuzunu ve karabiberini de ilave edip pişirin.
3. Fırın kabına kızaran patlıcanların yarısını döşeyin. Üzerine etli harcı yayın. Etlerin üzerine kalan patlıcanları döşeyin. Kabuğu soyulup doğranmış domatesleri ve biberleri doğrayın, en üste serpin.
4. Bir kasede salçayı kaynar su ekleyip karıştırarak çözdürün. Tuzunu ilave edin ve yemeğin üzerine gezdirin. Salçalı suyun üstteki patlıcanlarla aynı hizada olması gerektiğini göz önünde bulundurarak bir miktar daha kaynar su ilave edebilirsiniz.
5. Önceden ısıtılmış fırında 200 derecede -mümkünse alttan ısıtmalı olarak- pişirin.
30 HAZİRAN SALI İFTAR-İMSAK VAKTİ
ANTALYA: 20.29 03.48
ALANYA: 20.23 03.45
MANAVGAT: 20.26 03.46
KUMLUCA: 20.30 03.53
FETHİYE: 20.35 03.56