RÖPARTAJ TARİH:18 Şubat Cuma 2011
19 yaşında giydiği Antalyaspor formasıyla, 5 yıl boyunca fırtına gibi esti, fileleri onlarca kez havalandırdı. Bugün futbolun turizm sektöründe hizmet verirken, alt yapıyla ilgili iddialı sözler sarf ediyor. Sancar Biçikçi'nin tek üzüntüsü, Antalyaspor formasıyla jübile yapamamak
Turizm sektörüyle de olsa futboldan kopmayan Antalyaspor'un unutulmaz oyuncularından Sancar Biçikçi, Akdeniz Manşet'in 'Kuru Fasulye Günü'nde Genel Yanın Müdürü Vedat Gürhan, Haber Müdürü Şifa Çiçek ve Murat Özgen'in sorularını yanıtladı.
Futbola ne zaman, nerede başladınız?
5 Aralık 1963 yılında Ankara'da doğdum. İlk ve ortaokulu Ankara'da okuduktan sonra, 17 yaşımda, Marmaris'te tatil yaparken arkadaşlarla Bahar Kupalarına katıldık. Tesadüfen Muğlaspor beni gördü. Orman Mühendisi Kemal Dirikan bana sahip çıktı ve Muğlaspor'un seçmelerinde de çok beğendiler beni. 17 yaşımda annemin izniyle Muğlaspor'a transfer oldum.
Antalyaspor'a transfer ne zaman gerçekleşti?
Muğlaspor'da 1,5 sene oynadıktan sonra, basın Göztepe, Altay ve özellikle Trabzonspor'un beni istediğini yazarken ve hiç adı geçmemişken, bir telefon geldi, Antalyaspor'a transfer olduğum söylendi. Özcan Kırmızıoğlu, Muğlalı olduğu için takip de etmiş beni ve Antalyaspor'a kazandırdı. 19 yaşımda Antalyaspor'a geldim. 4 yıl Antalyaspor'da kaldım, düşmeyi yaşadım, şampiyonluk gördüm.
Antalyaspor'da oynarken transfer teklifi aldınız mı?
Düştüğümüz sene Trabzonspor beni çok istedi. 3-1 yenildiğimiz Fenerbahçe maçından sonra Maçka Otel'e çağırdılar beni transfer görüşmesi için, ancak Adnan Dinçer bu takımı düşürdük, biz çıkaracağız deyince, Trabzonspor'un 3'te biri fiyatına Antalyaspor'da kaldım. Düştüğümüz sene ligin ikinci yarısında 4 kere haftanın futbolcusu oldum. Ligin en çok puan toplayan iki takımından biri olduk ama ilk yarıyı 9 puanla tamamladığımız için son maçta küme düştük. Ama her maçımızda alkışlandık, düşerken de alkışlarla düştük.
Antalyaspor'dan neden ayrıldınız?
Antalya'da Yılmaz Gökdel hocaydı. Yıldızlarımız barışmadı. Küme düşükten sonra satış listesine beni de koymuşlar. Beni istememiş. Yöneticiler de bana sahip çıkmayınca ayrılmak durumunda kaldım. Ardından birçok büyük kulüp beni isterken, Bakırköy'e transfer oldum. Ama ben de Antalyaspor da iyi para kazandı bu transferden. 125 bin lira kazandı kulüp. Ben de 35 bin lira almıştım. Çok büyük paraydı. Antalyaspor çok büyük rakamlarla çok oyuncu aldı, şampiyon olamadı ama biz Bakırköy'le şampiyon olduk. Ardından da 2 sene ligi 5. bitirerek büyük başarı yakaladık.
Antalyaspor'da kaç gol attığınızı hatırlıyor musunuz?
16 yıl profesyonel futbol oynadım, bunun 5 senesinde Antalyaspor forması giydim. 5. yılımda pek oynamadım. 40 ile 50 arasında gol attım.
Sakaryaspor forması giyerken, Antalyaspor taraftarıyla aranız bozuldu. Nasıl oldu bu?
Bakırköy'den Sakaryaspor'a transfer olmuştum. Hiç yaşanmasaydı dediğim, yanlış anlaşıldığım bir olay yaşadım. O hafta Antalyaspor ile maçımız vardı. 1 hafta boyunca Sakarya'da herkes üzerime geldi. Bakırköy'den gelmeme rağmen beni Antalyasporlu Sancar olarak tanıyorlardı. Herkes bu hafta senin takımın geliyor diye konuştu. Beni töhmet altında bırakmaya çalıştılar. Profesyonel olduğumu, ekmeğimi kazandığım takıma hizmet edeceğimi anlattım. Maç içinde Ahmet Çelikhan sürekli bana küfretti. Topsuz alanda dirsek de attı. Ardından benim de ona müdahalem oldu. Benim müdahalem Antalyaspor taraftarının önünde olmuş. Bütün şanssızlığım bu. İki futbolcu arasındaki sürtüşme, benim Antalyaspor'a ihanetim olarak değerlendirildi. Benim Antalyaspor'a karşı bir tavrım olması mümkün mü? En çok üzüldüğüm şey, Sakaryaspor ile Antalya'ya geldiğimde burada bana koro halinde küfredilmesi oldu. Oysa ben kendi memleketimde bunları işitmek istemezdim. Ben hep omuzlardaydım çünkü burada. Hiç inmedim. Düşerken bile omuzlarda, alkışlarla düştük. Bunu hak ettiğimi düşünmüyorum.
Tekrar Antalyaspor'a döndünüz ama değil mi?
Sakaryaspor'da aşil tendonum koptu. Zaten 29-30 yaşındaydım, tekrar eskisi gibi olamayacağım söylendi. 2 yıl da Gaziosmanpaşa'da oynadıktan sonra Adnan Dinçer ağabeylik yapmak için Antalyaspor'a çağırdı beni. Çok da forma giymememe rağmen ağabeylik yaptım, takımı kümede bıraktık.
Jübileyi Antalyaspor'da yaptınız yani öyle mi?
Aslında jübile demeyelim, futbolu bıraktım diyelim. Çünkü son senemde Turgay Soyer bana, Antalyaspor olarak jübile yapacaklarını söyledi ama söz verilmesine rağmen yapılmadı. Maddi bir beklentim olmadı oysa. Sadece bu formayla futbol yaşantıma nokta koymak, son bir kez daha seyirciyle bütünleşmek istemiştim ama olmadı.
Çok para kazandınız mı Antalyaspor'dan?
Antalyaspor'dan çok para kazanmadım. Bakırköy'den çok kazandım. Antalyaspor'dan bir daire, bir araba kazandım. Varlık içinde büyümüş bir ailenin çocuğu değildim. 9 yaşımda babamı kaybettiğim için yokluğun ne olduğunu bilirim. Kazandığım parayı iyi kullandım.
Geçmişten gülümseten bir anı var mı?
Unutamadığımız çok anı var ama Yılmaz Gökdel ile yıldızımızın barışmadığını söylemiştim. Beni ilk 11'e almıyordu ama seyirci her maçta 'Sancar sahaya' diye bağırıyor. Mecburen son 10 dakika oyuna alıyor, daha top ilk ayağıma değdiğinde gol atıyorum. 4 hafta üst üste böyle oldu. Beni oyuna alıyor, ben gol atıyorum. Artık arkadaşlar arasında espri konusu oldu. Mecbur kaldı beni ilk 11'de oynatmaya, kendisine 'Sonradan oyuna girmek hoşuma gitmişti' dedim bu sefer. Sezon sonunda da beni gönderdi zaten.
Antalyaspor'u bugün de takip ediyor musunuz?
Maçlarına gitmeden takip ediyorum.
Neden gitmiyorsunuz maçlara?
Camia mı bizi uzaklaştırdı, biz mi uzaklaştık bilemiyorum. Bağımız kalmadı gibi sanki. Kulübe gittiğimizde bizi tanıyan, bizim tanıdığımız kimse yok. Antalyaspor bize, eski futbolcularına çok uzaklaştı. Eskiden yılda 1 kere de olsa sporcular toplanıp yemek yerdik. Bir onur kartımız var. Geçen sene de vermediler zaten. İsmimin üzerini çizmişler. Nedeni, benim kombine kart alabilecek maddi gücümün olmasıymış. Onur kartı benim bildiğim insanı onore etmek için verilir. Kart verilen arkadaşlara 'Sizin alacak gücünüz yok. Muhtaçsınız' mı denmek isteniyor. Çok garipsedim. Çok acı bir olay. Geçmişine sahip çıkmazsan ileride de sana kimse sahip çıkmaz.
Takımı nasıl buluyorsunuz peki?
Antalyaspor'un en büyük şansı Mehmet Özdilek. İnşallah uzun yıllar Antalyaspor'un başında kalır. Müthiş katkısı var. Çok iyi tanımıyorum kendisini ama kişilik olarak, duruş olarak, kadroyu oluşturması bakımından inanılmaz katkısı var takıma. Büyük bir şans Antalyaspor için. Özdilek olmasa takım bence Süper Lig'de olmazdı. Ben yönetimin üzerinde bir isim olduğuna inanıyorum.
Size göre iyi bir teknik direktör oldu mu, hataları var mı?
Hataları var ama ben iyi bir teknik direktör olduğuna da inanıyorum. Çok önemli bir ayrıntı var aslında bunu doğrulamak için. Sezonun ilk maçı, Fenerbahçe'ye 4-0 yeniliyorsunuz. Bütün camia ve ben de dahil olmak üzere 'Antalyaspor bu sene düşer' dedik. O takım 1 hafta sonra toparlanıp ikinci hafta çıkışa başladı. Bu bir hocanın başarısıdır. Başka bir hoca olsaydı bunu başaramazdı. Takımın o ağır yenilgiden sonra bu kadar kısa süre içinde toparlanmasının altında hocasının imzası vardır. Normalde bizim gibi camialar panik havasına girer, toparlanması zor olurdu. Bu seneki başlangıcın futbol literatürüne girmesi lazım bence.
Kadro yeterli mi size göre?
Antalyaspor'un kadrosunun çok yeterli olmadığını biliyoruz. Bu kadroyu yapan da Özdilek ama kendisine verilen bütçe doğrultusunda en iyisini yapmaya çalıştığına inanıyorum. Oyuncu tercihlerinde karakterlerine de önem verdiğini biliyoruz. Bence Mehmet Özdilek çok iyi yönetiyor takımı. Ancak bu arada çok genç ve yetenekli birkaç oyuncuyu da kadroya dahil etmek gerek. Bugün Tita'nın dışında izlenecek futbolcu yok takımda.
Şu anda futbol turizmi yapıyorsunuz. Kaç takım getiriyorsunuz yılda? Bu takımlardaki yetenekli oyuncuları Antalyaspor'a bildiriyor musunuz?
Yılda yaklaşık 100'e yakın takım getiriyorum. Avrupa'nın her yerinden takım geliyor. Bunların hazırlık maçlarını izliyoruz. Hüseyin Baysan ve Nuri Kamburoğlu ile birlikte çalışıyoruz. Gördüğümüz yetenekli oyuncuları hemen Antalyaspor'un izleme komitesinden Abdülkerim Koç'a haber veriyoruz. Gelip izliyorlar ama burada kalıyor. Gidip ülkelerinde de birkaç maçını izlemeleri gerekiyor. Devamı gelmiyor. Mesela Makedonyalı bir oyuncu var. Çok yetenekli ve maddi olarak da fazla zorlamaz kulübü. Ama izleme komitesinin uzun süre takip etmesi lazım.
Söz alt yapıya gelmişken, Antalyaspor alt yapısı hakkında ne düşünüyorsunuz?
Antalyaspor'da alt yapı diye bir şey olduğunu düşünmüyorum. Antalyaspor yönetimi alt yapısına, saha şartları, transferleri ve hoca seçimleri ile önem vermediğini gösteriyor. Son zamanlarda Burak ve Onur dışında kimse çıkmadı. 3. ve 2. lige yolladıkları adamları futbolcu yetiştirdik diye sayıyorlarsa bilemem ama benim kriterlerime göre yetiştirilmiş sayılmaz.
Sizin öneriniz nedir peki nasıl olmalı?
Ben tek başıma 5 tane saha kiraladım. Futbol okulu yapacağım orada. İleride akademi anlamında bir düşüncemiz de var. Birlikte çalıştığımız arkadaşlarımızın yanı sıra kapsamlı bir kadro oluşturacağız. Göreceksiniz alt yapı nasıl oluyor. Birinin bu işe el atması gerekiyor. Antalya'dan neden oyuncu çıkmasın. Hocalar birbirlerini yiyorlar, birbirlerinin kuyusunu kazıyorlar. Bir futbolcu sivriliyor, pazarlamak için nelere başvuruyorlar. Senin pazarlamak için kapısını çalacağın ilk yer Antalyaspor olmalı. Ama Antalyaspor da buna yakın değil ki. Gelen teknik adamlar da günü kurtarma peşinde. Mehmet Özdilek de alt yapıyı seviyor ama hocanın da işi değil aslında bu. Yönetimin bir prensip oluşturması lazım ki hoca da buna uygun davransın. Yalnızca alt yapından yetişen oyuncuyla olmaz 14-15 yaşındaki çocukları da toparlayacaksın. Her imkanı sağlayacaksın. Türk Milli Takımının nüvesine bakın, yüzde 90 yurt dışında yetişmiş oyuncular. Bir yerde eksik var demek ki.
Alt yapıda hoca tercihinde hata var dediniz. Açabilir misiniz?
Bakın Norveç'te, Norveç Premier Lig'de oynayan futbol takımından her hafta bir oyuncu, alt yapıya gelip, 1 hafta ders veriyor. Yani, futbolu yaşayan insanların işin içinde olması sağlanıyor, alt yapıdaki oyuncu, örnek aldığı futbolcuyu karşısında görüyor. Antalyaspor'da son zamanlarda akademisyen hastalığı var. Çimi, toprağı, soyunma odasını bilmeyen adamla bu işler olmaz. Yaşamayan adam heyecanını aktaramaz. Bu sadece Antalya'nın değil, ülkenin genel sorunu aslında. Antalya'da kendi içinden çıkan hiçbir adama sahip çıkılmıyor. Antalyaspor'da müthiş bir alt yapı yanlışlığı var. Versinler Antalyaspor alt yapısını bana, 5 yıl sonra A takımda 2 oyuncu oynatmazsam bütün servetimi vermeye hazırım. Bu kadar da iddialı konuşuyorum.
Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Çağırdığınız için teşekkür ederim. Hiç olmazsa sizler sayesinde yeni nesil tarafından hatırlanmamız, deneyimlerimizi onlarla paylaşmamız sağlanıyor. Size bu konuda büyük görev düşüyor. Geçmişte bu kulübe hizmet edip unutulanlara sahip çıkmanız çok önemli.
19 yaşında giydiği Antalyaspor formasıyla, 5 yıl boyunca fırtına gibi esti, fileleri onlarca kez havalandırdı. Bugün futbolun turizm sektöründe hizmet verirken, alt yapıyla ilgili iddialı sözler sarf ediyor. Sancar Biçikçi'nin tek üzüntüsü, Antalyaspor formasıyla jübile yapamamak
Turizm sektörüyle de olsa futboldan kopmayan Antalyaspor'un unutulmaz oyuncularından Sancar Biçikçi, Akdeniz Manşet'in 'Kuru Fasulye Günü'nde Genel Yanın Müdürü Vedat Gürhan, Haber Müdürü Şifa Çiçek ve Murat Özgen'in sorularını yanıtladı.
Futbola ne zaman, nerede başladınız?
5 Aralık 1963 yılında Ankara'da doğdum. İlk ve ortaokulu Ankara'da okuduktan sonra, 17 yaşımda, Marmaris'te tatil yaparken arkadaşlarla Bahar Kupalarına katıldık. Tesadüfen Muğlaspor beni gördü. Orman Mühendisi Kemal Dirikan bana sahip çıktı ve Muğlaspor'un seçmelerinde de çok beğendiler beni. 17 yaşımda annemin izniyle Muğlaspor'a transfer oldum.
Antalyaspor'a transfer ne zaman gerçekleşti?
Muğlaspor'da 1,5 sene oynadıktan sonra, basın Göztepe, Altay ve özellikle Trabzonspor'un beni istediğini yazarken ve hiç adı geçmemişken, bir telefon geldi, Antalyaspor'a transfer olduğum söylendi. Özcan Kırmızıoğlu, Muğlalı olduğu için takip de etmiş beni ve Antalyaspor'a kazandırdı. 19 yaşımda Antalyaspor'a geldim. 4 yıl Antalyaspor'da kaldım, düşmeyi yaşadım, şampiyonluk gördüm.
Antalyaspor'da oynarken transfer teklifi aldınız mı?
Düştüğümüz sene Trabzonspor beni çok istedi. 3-1 yenildiğimiz Fenerbahçe maçından sonra Maçka Otel'e çağırdılar beni transfer görüşmesi için, ancak Adnan Dinçer bu takımı düşürdük, biz çıkaracağız deyince, Trabzonspor'un 3'te biri fiyatına Antalyaspor'da kaldım. Düştüğümüz sene ligin ikinci yarısında 4 kere haftanın futbolcusu oldum. Ligin en çok puan toplayan iki takımından biri olduk ama ilk yarıyı 9 puanla tamamladığımız için son maçta küme düştük. Ama her maçımızda alkışlandık, düşerken de alkışlarla düştük.
Antalyaspor'dan neden ayrıldınız?
Antalya'da Yılmaz Gökdel hocaydı. Yıldızlarımız barışmadı. Küme düşükten sonra satış listesine beni de koymuşlar. Beni istememiş. Yöneticiler de bana sahip çıkmayınca ayrılmak durumunda kaldım. Ardından birçok büyük kulüp beni isterken, Bakırköy'e transfer oldum. Ama ben de Antalyaspor da iyi para kazandı bu transferden. 125 bin lira kazandı kulüp. Ben de 35 bin lira almıştım. Çok büyük paraydı. Antalyaspor çok büyük rakamlarla çok oyuncu aldı, şampiyon olamadı ama biz Bakırköy'le şampiyon olduk. Ardından da 2 sene ligi 5. bitirerek büyük başarı yakaladık.
Antalyaspor'da kaç gol attığınızı hatırlıyor musunuz?
16 yıl profesyonel futbol oynadım, bunun 5 senesinde Antalyaspor forması giydim. 5. yılımda pek oynamadım. 40 ile 50 arasında gol attım.
Sakaryaspor forması giyerken, Antalyaspor taraftarıyla aranız bozuldu. Nasıl oldu bu?
Bakırköy'den Sakaryaspor'a transfer olmuştum. Hiç yaşanmasaydı dediğim, yanlış anlaşıldığım bir olay yaşadım. O hafta Antalyaspor ile maçımız vardı. 1 hafta boyunca Sakarya'da herkes üzerime geldi. Bakırköy'den gelmeme rağmen beni Antalyasporlu Sancar olarak tanıyorlardı. Herkes bu hafta senin takımın geliyor diye konuştu. Beni töhmet altında bırakmaya çalıştılar. Profesyonel olduğumu, ekmeğimi kazandığım takıma hizmet edeceğimi anlattım. Maç içinde Ahmet Çelikhan sürekli bana küfretti. Topsuz alanda dirsek de attı. Ardından benim de ona müdahalem oldu. Benim müdahalem Antalyaspor taraftarının önünde olmuş. Bütün şanssızlığım bu. İki futbolcu arasındaki sürtüşme, benim Antalyaspor'a ihanetim olarak değerlendirildi. Benim Antalyaspor'a karşı bir tavrım olması mümkün mü? En çok üzüldüğüm şey, Sakaryaspor ile Antalya'ya geldiğimde burada bana koro halinde küfredilmesi oldu. Oysa ben kendi memleketimde bunları işitmek istemezdim. Ben hep omuzlardaydım çünkü burada. Hiç inmedim. Düşerken bile omuzlarda, alkışlarla düştük. Bunu hak ettiğimi düşünmüyorum.
Tekrar Antalyaspor'a döndünüz ama değil mi?
Sakaryaspor'da aşil tendonum koptu. Zaten 29-30 yaşındaydım, tekrar eskisi gibi olamayacağım söylendi. 2 yıl da Gaziosmanpaşa'da oynadıktan sonra Adnan Dinçer ağabeylik yapmak için Antalyaspor'a çağırdı beni. Çok da forma giymememe rağmen ağabeylik yaptım, takımı kümede bıraktık.
Jübileyi Antalyaspor'da yaptınız yani öyle mi?
Aslında jübile demeyelim, futbolu bıraktım diyelim. Çünkü son senemde Turgay Soyer bana, Antalyaspor olarak jübile yapacaklarını söyledi ama söz verilmesine rağmen yapılmadı. Maddi bir beklentim olmadı oysa. Sadece bu formayla futbol yaşantıma nokta koymak, son bir kez daha seyirciyle bütünleşmek istemiştim ama olmadı.
Çok para kazandınız mı Antalyaspor'dan?
Antalyaspor'dan çok para kazanmadım. Bakırköy'den çok kazandım. Antalyaspor'dan bir daire, bir araba kazandım. Varlık içinde büyümüş bir ailenin çocuğu değildim. 9 yaşımda babamı kaybettiğim için yokluğun ne olduğunu bilirim. Kazandığım parayı iyi kullandım.
Geçmişten gülümseten bir anı var mı?
Unutamadığımız çok anı var ama Yılmaz Gökdel ile yıldızımızın barışmadığını söylemiştim. Beni ilk 11'e almıyordu ama seyirci her maçta 'Sancar sahaya' diye bağırıyor. Mecburen son 10 dakika oyuna alıyor, daha top ilk ayağıma değdiğinde gol atıyorum. 4 hafta üst üste böyle oldu. Beni oyuna alıyor, ben gol atıyorum. Artık arkadaşlar arasında espri konusu oldu. Mecbur kaldı beni ilk 11'de oynatmaya, kendisine 'Sonradan oyuna girmek hoşuma gitmişti' dedim bu sefer. Sezon sonunda da beni gönderdi zaten.
Antalyaspor'u bugün de takip ediyor musunuz?
Maçlarına gitmeden takip ediyorum.
Neden gitmiyorsunuz maçlara?
Camia mı bizi uzaklaştırdı, biz mi uzaklaştık bilemiyorum. Bağımız kalmadı gibi sanki. Kulübe gittiğimizde bizi tanıyan, bizim tanıdığımız kimse yok. Antalyaspor bize, eski futbolcularına çok uzaklaştı. Eskiden yılda 1 kere de olsa sporcular toplanıp yemek yerdik. Bir onur kartımız var. Geçen sene de vermediler zaten. İsmimin üzerini çizmişler. Nedeni, benim kombine kart alabilecek maddi gücümün olmasıymış. Onur kartı benim bildiğim insanı onore etmek için verilir. Kart verilen arkadaşlara 'Sizin alacak gücünüz yok. Muhtaçsınız' mı denmek isteniyor. Çok garipsedim. Çok acı bir olay. Geçmişine sahip çıkmazsan ileride de sana kimse sahip çıkmaz.
Takımı nasıl buluyorsunuz peki?
Antalyaspor'un en büyük şansı Mehmet Özdilek. İnşallah uzun yıllar Antalyaspor'un başında kalır. Müthiş katkısı var. Çok iyi tanımıyorum kendisini ama kişilik olarak, duruş olarak, kadroyu oluşturması bakımından inanılmaz katkısı var takıma. Büyük bir şans Antalyaspor için. Özdilek olmasa takım bence Süper Lig'de olmazdı. Ben yönetimin üzerinde bir isim olduğuna inanıyorum.
Size göre iyi bir teknik direktör oldu mu, hataları var mı?
Hataları var ama ben iyi bir teknik direktör olduğuna da inanıyorum. Çok önemli bir ayrıntı var aslında bunu doğrulamak için. Sezonun ilk maçı, Fenerbahçe'ye 4-0 yeniliyorsunuz. Bütün camia ve ben de dahil olmak üzere 'Antalyaspor bu sene düşer' dedik. O takım 1 hafta sonra toparlanıp ikinci hafta çıkışa başladı. Bu bir hocanın başarısıdır. Başka bir hoca olsaydı bunu başaramazdı. Takımın o ağır yenilgiden sonra bu kadar kısa süre içinde toparlanmasının altında hocasının imzası vardır. Normalde bizim gibi camialar panik havasına girer, toparlanması zor olurdu. Bu seneki başlangıcın futbol literatürüne girmesi lazım bence.
Kadro yeterli mi size göre?
Antalyaspor'un kadrosunun çok yeterli olmadığını biliyoruz. Bu kadroyu yapan da Özdilek ama kendisine verilen bütçe doğrultusunda en iyisini yapmaya çalıştığına inanıyorum. Oyuncu tercihlerinde karakterlerine de önem verdiğini biliyoruz. Bence Mehmet Özdilek çok iyi yönetiyor takımı. Ancak bu arada çok genç ve yetenekli birkaç oyuncuyu da kadroya dahil etmek gerek. Bugün Tita'nın dışında izlenecek futbolcu yok takımda.
Şu anda futbol turizmi yapıyorsunuz. Kaç takım getiriyorsunuz yılda? Bu takımlardaki yetenekli oyuncuları Antalyaspor'a bildiriyor musunuz?
Yılda yaklaşık 100'e yakın takım getiriyorum. Avrupa'nın her yerinden takım geliyor. Bunların hazırlık maçlarını izliyoruz. Hüseyin Baysan ve Nuri Kamburoğlu ile birlikte çalışıyoruz. Gördüğümüz yetenekli oyuncuları hemen Antalyaspor'un izleme komitesinden Abdülkerim Koç'a haber veriyoruz. Gelip izliyorlar ama burada kalıyor. Gidip ülkelerinde de birkaç maçını izlemeleri gerekiyor. Devamı gelmiyor. Mesela Makedonyalı bir oyuncu var. Çok yetenekli ve maddi olarak da fazla zorlamaz kulübü. Ama izleme komitesinin uzun süre takip etmesi lazım.
Söz alt yapıya gelmişken, Antalyaspor alt yapısı hakkında ne düşünüyorsunuz?
Antalyaspor'da alt yapı diye bir şey olduğunu düşünmüyorum. Antalyaspor yönetimi alt yapısına, saha şartları, transferleri ve hoca seçimleri ile önem vermediğini gösteriyor. Son zamanlarda Burak ve Onur dışında kimse çıkmadı. 3. ve 2. lige yolladıkları adamları futbolcu yetiştirdik diye sayıyorlarsa bilemem ama benim kriterlerime göre yetiştirilmiş sayılmaz.
Sizin öneriniz nedir peki nasıl olmalı?
Ben tek başıma 5 tane saha kiraladım. Futbol okulu yapacağım orada. İleride akademi anlamında bir düşüncemiz de var. Birlikte çalıştığımız arkadaşlarımızın yanı sıra kapsamlı bir kadro oluşturacağız. Göreceksiniz alt yapı nasıl oluyor. Birinin bu işe el atması gerekiyor. Antalya'dan neden oyuncu çıkmasın. Hocalar birbirlerini yiyorlar, birbirlerinin kuyusunu kazıyorlar. Bir futbolcu sivriliyor, pazarlamak için nelere başvuruyorlar. Senin pazarlamak için kapısını çalacağın ilk yer Antalyaspor olmalı. Ama Antalyaspor da buna yakın değil ki. Gelen teknik adamlar da günü kurtarma peşinde. Mehmet Özdilek de alt yapıyı seviyor ama hocanın da işi değil aslında bu. Yönetimin bir prensip oluşturması lazım ki hoca da buna uygun davransın. Yalnızca alt yapından yetişen oyuncuyla olmaz 14-15 yaşındaki çocukları da toparlayacaksın. Her imkanı sağlayacaksın. Türk Milli Takımının nüvesine bakın, yüzde 90 yurt dışında yetişmiş oyuncular. Bir yerde eksik var demek ki.
Alt yapıda hoca tercihinde hata var dediniz. Açabilir misiniz?
Bakın Norveç'te, Norveç Premier Lig'de oynayan futbol takımından her hafta bir oyuncu, alt yapıya gelip, 1 hafta ders veriyor. Yani, futbolu yaşayan insanların işin içinde olması sağlanıyor, alt yapıdaki oyuncu, örnek aldığı futbolcuyu karşısında görüyor. Antalyaspor'da son zamanlarda akademisyen hastalığı var. Çimi, toprağı, soyunma odasını bilmeyen adamla bu işler olmaz. Yaşamayan adam heyecanını aktaramaz. Bu sadece Antalya'nın değil, ülkenin genel sorunu aslında. Antalya'da kendi içinden çıkan hiçbir adama sahip çıkılmıyor. Antalyaspor'da müthiş bir alt yapı yanlışlığı var. Versinler Antalyaspor alt yapısını bana, 5 yıl sonra A takımda 2 oyuncu oynatmazsam bütün servetimi vermeye hazırım. Bu kadar da iddialı konuşuyorum.
Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Çağırdığınız için teşekkür ederim. Hiç olmazsa sizler sayesinde yeni nesil tarafından hatırlanmamız, deneyimlerimizi onlarla paylaşmamız sağlanıyor. Size bu konuda büyük görev düşüyor. Geçmişte bu kulübe hizmet edip unutulanlara sahip çıkmanız çok önemli.