Bütün imkansızlıklara rağmen toz, toprak, dikenli sahada futbol oynamaya çalışan İdilli gençler, ilçelerine kayyum danışmanı olarak atanan Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü’den yardım elini uzatmasını bekliyor.
Bugün size çocukluk yıllarımda yaşadıklarımı yazmak istiyorum. Bir futbol topuna nasıl hasret olduğumuzu, hiç bir zaman yeşil zeminde top oynayamadığımızı, sadece rüyamızda görebildiğimiz kramponlara olan özlemimizi aktarmak istiyorum. Bunları aktardıktan sonra da bugün halen aynı sıkıntıyı yaşayan minikler için yardım çağrısında bulunacağım. Umarım bu çağrım yerini bulur. Daha önce Mardin’e bağlı olan Şırnak’ın İdil ilçesi, “Bölgenin en geri kalmış yeri” desem sanırım abartmış olmam. Örneğin Cizre, Nusaybin, Midyat gibi ilçelerde kültürel etkinlik varken, İdil’de gençler kahve köşelerinde tavla-okey oynuyordu. Yine sözünü ettiğim ilçelerde futbol ileri bir aşamadayken, İdil’de gençler toprak, dikenli sahada meşin yuvarlağın peşinde koşardı. Tüm bu olumsuzluklara rağmen İdilli gençler futbolla yatar, futbolla kalkardı. Bunlardan biri de bendim. Yıllarca yokluk içinde kötü alışkanlıklara bulaşmamak için futbola yöneldik. Topumuz yok, kramponumuz yok, sahamız hiç yoktu. Bulduğumuz düz bir zeminde taştan kale yapıp oynardık. Bugünkü aileler çocuklarını top oynamaya özel araçla götürürken, bizim ailelerimiz ayakkabımız, elbisemiz yırtılır diye dayak atardı.
Çalışıyor, çabalıyor
İdil’deki futbol ateşi neredeyse hiç sönmedi. Ben 1990’da Antalya’ya taşındım, çok sevdiğim spordan yine kopamadım. Gazeteci oldum, spor muhabiri olarak göreve başladım. Tam tamına 23 yıldır Antalya’da sporun her kademesinde görev aldım. Aynı şekilde o dönemde benim gibi futbol tutkunu olan arkadaşlarım da doğru bildiklerinin izinde gitti. Bunlardan biri de çocukluk, sınıf arkadaşım Ekrem Şimşek’tir. Şimşek, gençleri spora yönlendirmek için kolları sıvadı ve 2014 yılında İdil 1937 Spor Kulübü’nü kurdu. Niye? Çünkü kendisi çok yetenekli olduğu halde elinden tutan olmadı. Bu nedenle şimdiki gençlerin aynı sıkıntıyı yaşamaması için çalışıyor, çabalıyor.
Aynı sıkıntılar devam ediyor
Bugün Süper Amatör Küme’de mücadele eden İdil 1937, aynı zamanda futbol okulu da açtı, bölgenin minik yüreklerine spor imkanı tanıdı. Bizim dönemimizde yaşanan sıkıntıların halen devam ettiğini görüyorum. Bu da beni son derece üzüyor. Spor yapmak isteyen minik kramponlar, bizden devraldıkları toprak sahada top oynamaya çalışıyor. Maç başlamadan önce sahada bulunan yabani otları biçiyorlar, taşları topluyorlar. En ufak bir rüzgar esintisinde toz duman olan ve göz gözü görmeyen sahada insanüstü bir çaba sarf ediyorlar.
Kör ve sağırlar
Zaman zaman kulübü kuran ve bugün varını-yoğunu ortaya koyan Başkan Ekrem Şimşek dostumla istişare ediyoruz. Kimi zaman onlara spor malzemesi yolluyorum. Yine benim gibi bazı İdilli iş adamları elini taşın altına koyuyor. Ancak bu yeterli değil. Yani demem o ki; devlet büyükleri, bazı sporseverler yaşananlara kör ve sağır. Belki yaraya merhem olur diye bugün böyle bir yazı kaleme alma gereği hissettim. Umarım bu girişimim sonuç verir ve İdilli gençlerin spor yapması sağlanır.
Gözler Başkan Tütüncü’de
Peki Antalya’nın bu konuda yapabileceği bir şey var mı? Bence var. Antalya’da spora gönül vermiş çok sayıda iş adamı tanıyorum. Gençlerin kötü alışkanlıklardan uzak durması için elini taşın altına koyacakların olduğunu da biliyorum. Yine spora verdiği destekle adından söz ettiren belediye başkanları da mevcut. Bunların başında Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü geliyor. Varoşlar olarak bilinen Kepez’i bir spor bölgesi haline getiren Başkan Tütüncü, aynı zamanda İdil Belediyesi kayyum danışmanı olarak görev yapıyor. Zaman zaman ilçeye giden ve buraya yatırımlarda bulunan Tütüncü’nün, İdillilerin yaşadığı saha konusuna da el atacağını düşünüyorum. Zira yukarıda da belirttiğim gibi spora ve sporcuya verdiği destek, yeni adımlar atacağının işaretidir. Özetle, gençlerin daha sağlıklı koşullarda spor yapma imkanı bulması için bugün böyle bir konuya değinmek istedim. Yukarıda da belirttiğim gibi umarım bu çabam sizin desteğinizle amacına ulaşır. Sporla kalın…
Dicle Üniversitesi BESYO Bölümü’nden mezun olan antrenör Delil Aslan, minik çocuklarla birlikte antrenman öncesi sahada bulunan dikenleri çapalıyor.
Kulüp Başkanı Ekrem Şimşek, “Beşiktaş ve Antalyaspor altyapılarının denemelerine dörder çocuk yolladık. Tek istediğimiz bir spor tesisi” diyor. Bakan Bak’tan stat müjdesi
Ben bu yazıyı kaleme alırken stat ile ilgili henüz ortada bir çalışma yoktu. Dolayısıyla Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü’ye çağrıda bulunmuştum. Olaya Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak’ın el atması beni hayli mutlu etti. Umarım Başkan Tütüncü de stat çalışmalarına omuz verir ve İdilli gençleri bu çaresizlikten kurtarır.İdil 1937 Spor Kulübü’nün maç davetini geri çevirmeyen Bakan Bak, hafta sonu İdil’e gitti, gençlerle bir araya geldi, stat müjdesi verdi. Kulüp Başkanı Ekrem Şimşek, Bakan Bak’ı İdil’de ağırlamaktan dolayı mutlu olduklarını belirterek, “Yıllardır özlemini duyduğumuz stat müjdesi için sonsuz teşekkürler sayın bakanım” dedi.
HAZIRLAYAN: Şifa ÇİÇEK
Bugün size çocukluk yıllarımda yaşadıklarımı yazmak istiyorum. Bir futbol topuna nasıl hasret olduğumuzu, hiç bir zaman yeşil zeminde top oynayamadığımızı, sadece rüyamızda görebildiğimiz kramponlara olan özlemimizi aktarmak istiyorum. Bunları aktardıktan sonra da bugün halen aynı sıkıntıyı yaşayan minikler için yardım çağrısında bulunacağım. Umarım bu çağrım yerini bulur. Daha önce Mardin’e bağlı olan Şırnak’ın İdil ilçesi, “Bölgenin en geri kalmış yeri” desem sanırım abartmış olmam. Örneğin Cizre, Nusaybin, Midyat gibi ilçelerde kültürel etkinlik varken, İdil’de gençler kahve köşelerinde tavla-okey oynuyordu. Yine sözünü ettiğim ilçelerde futbol ileri bir aşamadayken, İdil’de gençler toprak, dikenli sahada meşin yuvarlağın peşinde koşardı. Tüm bu olumsuzluklara rağmen İdilli gençler futbolla yatar, futbolla kalkardı. Bunlardan biri de bendim. Yıllarca yokluk içinde kötü alışkanlıklara bulaşmamak için futbola yöneldik. Topumuz yok, kramponumuz yok, sahamız hiç yoktu. Bulduğumuz düz bir zeminde taştan kale yapıp oynardık. Bugünkü aileler çocuklarını top oynamaya özel araçla götürürken, bizim ailelerimiz ayakkabımız, elbisemiz yırtılır diye dayak atardı.
Çalışıyor, çabalıyor
İdil’deki futbol ateşi neredeyse hiç sönmedi. Ben 1990’da Antalya’ya taşındım, çok sevdiğim spordan yine kopamadım. Gazeteci oldum, spor muhabiri olarak göreve başladım. Tam tamına 23 yıldır Antalya’da sporun her kademesinde görev aldım. Aynı şekilde o dönemde benim gibi futbol tutkunu olan arkadaşlarım da doğru bildiklerinin izinde gitti. Bunlardan biri de çocukluk, sınıf arkadaşım Ekrem Şimşek’tir. Şimşek, gençleri spora yönlendirmek için kolları sıvadı ve 2014 yılında İdil 1937 Spor Kulübü’nü kurdu. Niye? Çünkü kendisi çok yetenekli olduğu halde elinden tutan olmadı. Bu nedenle şimdiki gençlerin aynı sıkıntıyı yaşamaması için çalışıyor, çabalıyor.
Aynı sıkıntılar devam ediyor
Bugün Süper Amatör Küme’de mücadele eden İdil 1937, aynı zamanda futbol okulu da açtı, bölgenin minik yüreklerine spor imkanı tanıdı. Bizim dönemimizde yaşanan sıkıntıların halen devam ettiğini görüyorum. Bu da beni son derece üzüyor. Spor yapmak isteyen minik kramponlar, bizden devraldıkları toprak sahada top oynamaya çalışıyor. Maç başlamadan önce sahada bulunan yabani otları biçiyorlar, taşları topluyorlar. En ufak bir rüzgar esintisinde toz duman olan ve göz gözü görmeyen sahada insanüstü bir çaba sarf ediyorlar.
Kör ve sağırlar
Zaman zaman kulübü kuran ve bugün varını-yoğunu ortaya koyan Başkan Ekrem Şimşek dostumla istişare ediyoruz. Kimi zaman onlara spor malzemesi yolluyorum. Yine benim gibi bazı İdilli iş adamları elini taşın altına koyuyor. Ancak bu yeterli değil. Yani demem o ki; devlet büyükleri, bazı sporseverler yaşananlara kör ve sağır. Belki yaraya merhem olur diye bugün böyle bir yazı kaleme alma gereği hissettim. Umarım bu girişimim sonuç verir ve İdilli gençlerin spor yapması sağlanır.
Gözler Başkan Tütüncü’de
Peki Antalya’nın bu konuda yapabileceği bir şey var mı? Bence var. Antalya’da spora gönül vermiş çok sayıda iş adamı tanıyorum. Gençlerin kötü alışkanlıklardan uzak durması için elini taşın altına koyacakların olduğunu da biliyorum. Yine spora verdiği destekle adından söz ettiren belediye başkanları da mevcut. Bunların başında Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü geliyor. Varoşlar olarak bilinen Kepez’i bir spor bölgesi haline getiren Başkan Tütüncü, aynı zamanda İdil Belediyesi kayyum danışmanı olarak görev yapıyor. Zaman zaman ilçeye giden ve buraya yatırımlarda bulunan Tütüncü’nün, İdillilerin yaşadığı saha konusuna da el atacağını düşünüyorum. Zira yukarıda da belirttiğim gibi spora ve sporcuya verdiği destek, yeni adımlar atacağının işaretidir. Özetle, gençlerin daha sağlıklı koşullarda spor yapma imkanı bulması için bugün böyle bir konuya değinmek istedim. Yukarıda da belirttiğim gibi umarım bu çabam sizin desteğinizle amacına ulaşır. Sporla kalın…
Dicle Üniversitesi BESYO Bölümü’nden mezun olan antrenör Delil Aslan, minik çocuklarla birlikte antrenman öncesi sahada bulunan dikenleri çapalıyor.
Kulüp Başkanı Ekrem Şimşek, “Beşiktaş ve Antalyaspor altyapılarının denemelerine dörder çocuk yolladık. Tek istediğimiz bir spor tesisi” diyor.
Ben bu yazıyı kaleme alırken stat ile ilgili henüz ortada bir çalışma yoktu. Dolayısıyla Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü’ye çağrıda bulunmuştum. Olaya Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak’ın el atması beni hayli mutlu etti. Umarım Başkan Tütüncü de stat çalışmalarına omuz verir ve İdilli gençleri bu çaresizlikten kurtarır.İdil 1937 Spor Kulübü’nün maç davetini geri çevirmeyen Bakan Bak, hafta sonu İdil’e gitti, gençlerle bir araya geldi, stat müjdesi verdi. Kulüp Başkanı Ekrem Şimşek, Bakan Bak’ı İdil’de ağırlamaktan dolayı mutlu olduklarını belirterek, “Yıllardır özlemini duyduğumuz stat müjdesi için sonsuz teşekkürler sayın bakanım” dedi.
HAZIRLAYAN: Şifa ÇİÇEK