Bülent Yıldırım, belediyenin stadyumla ilgili projesinin ve maddi kaynağının mevcut olduğunu, yer gösterilmesi halinde kazmayı hemen vurabileceklerini söyledi. Yıldırım, bu bilgileri kamuoyu ile ilk kez Manşet'in 'Kuru Fasulye Günü'nde paylaştı
Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı Ulaşım A.Ş.'nin Genel Müdürü de olan Antalyaspor Yönetim Kurulu Üyesi Bülent Yıldırım, Akdeniz Manşet'in 'Kuru Fasulye Günü'nde Genel Yayın Müdürü Vedat Gürhan, Haber Müdürü Şifa Çiçek ve Murat Özgen'in sorularını yanıtladı.
Yöneticilik macerası nasıl başladı?
Birçok Antalyalı genç gibi futbol oynadık gençliğimizde. Önceleri taraftar olarak, bir takım aşığı olarak gönül verdiğimiz kulübümüze, şimdi Hasan Akıncıoğlu başkanlığında yönetici olarak hizmet vermenin gururunu yaşıyorum. Hasan Başkan ilk göreve talip olduğunda, ben yurt dışı seyahatindeyken aradı, 'Seni aramızda görmek istiyoruz, gelir misin?' diye sordu, ertesi gün Antalya'ya geldim, yönetim kurulunda yerimi aldım. Daha önce taraftar olarak verdiğimiz hizmeti, şimdi yönetim kurulunda tarafıma isabet eden görevi yerine getirerek kulübüme hizmet etmeye çalışıyorum.
Kulübe yönetici anlamında yeteri kadar katkınız olduğuna inanıyor musunuz?
Antalyaspor heyecanım, arzum, coşkum var. Hepimizin ayrı görevi var. Bana isabet eden görevi yerine getirdiğimi düşünüyorum. Zamansa zaman, emekse emek. Sadece etiket taşımanın kurumu katkısı olmaz.
Peki, belediyenin yeteri kadar katkı koyduğuna inanıyor musunuz?
Yerel yönetim mevzuatı çok açık. Belediyeler profesyonel spor kulüplerine direkt maddi katkı sağlayamaz. Büyükşehir Belediyesi'nin bütün bu kısıtlamalara rağmen önemli hizmetler yaptığına inanıyorum. Maddi ve ayni olarak çok kıymetli katkılarda bulunmuştur. Antalyaspor'un maçlarını oynamak durumunda kaldığı Mardan Stadının fiziki şartlarının hazırlanması konusunda çok ciddi katkı koyduk. Gelirleri artırmak üzere bir takım reklam alanlarını Antalyaspor'a tahsis ettik. Antalyaspor'un Döşemealtı'ndaki tesisini yapmak üzere çok ciddi çalışma içindeyken hepimizin bildiği şekilde şu anda durduruldu. Ve herkesin merakla beklediği ve arzu ettiği bir stadı gerçekleştirmek için projemiz şu anda hazır.
Projeyi ciddi boyutlara taşıdınız mı?
Düşünce, somut bir kavram haline geldi şu anda. Bu konuda yurt dışındaki bir mimari ofisle, Türkiye'deki bir mimari ofisin bir araya gelip hazırladığı stat projemiz var. Bunun uygulanması ile ilgili de Büyükşehir Belediyesi, mali kaynağı ayırmış, hazırlamış durumda. Ciddi bir arzumuz ve isteğimiz var. Konsept oluştu. Proje UEFA Kriterlerine uygun, sosyal donatıları olan, her şeyin düşünüldüğü bir proje. Bunu hazırlarken de UEFA'nın yetkilendirdiği mimari ofislerle birlikte Türkiye'de bulunan ofis hazırladı. Çok donanımlı ve çağdaş bir proje oldu.
Proje aşamasında mısınız şu anda. Maddi kaynağınız var mı?
Böyle bir projeyi hayata geçirmek için en önemli unsur tabii ki maddi kaynak. Belediye bu tür bir stadı yapmak için kaynak hazırladı. Ancak projenin büyüklüğü açısından biraz daha fazla kanyağa ihtiyacımız olabilir. Diğer kamu kurum ve kuruluşlarının desteği halinde hem projenin fonksiyonları artar, hem yapımı hızlanır diye düşünüyorum. Belediye mevcut kaynakları ile 13-15 bin kişilik bir stadı yapabilir ama bana göre Antalya'mızın ihtiyacı, daha büyük bir stadyum. Bunun için de daha fazla kaynağa ihtiyacımız var. Şehre bir stat yapılması için bütün dinamiklerin bir araya gelmesi, kamu kurum ve kuruluşlarının ortak amaç doğrultusunda birleşmeleri gerekiyor.
Daha fazla kaynak bulamazsanız?
Daha fazla kaynak bekleyelim, 2-3 sene sonra yapalım, kaynaklarımız yerli yerine gelsin, bir bölümünü şimdi yapayım, bir bölümünü sonra yapayım gibi bir hayalimiz yok. İvedi, çağdaş normlarda, UEFA kriterlerine göre modern, butik bir stadı yapmaya şu an için hazırız. Elimizdeki bütçe bunu yapabilmek için yeterli. 25 bin kişilik bir stadyum için, tüm UEFA kriterlerini eksiksiz yerine getirmek kaydıyla, 40-45 milyon TL gibi bir bütçeye ihtiyaç var. Bizim bütçemiz, 13-15 bin kişilik stadyum için yeterli.
Son olarak yer konusu kalıyor. Stadı yapacak yeriniz var mı?
Belediyenin elindeki gayrimenkul portföyünde bu stadı yapacak arazi sınırlı. Ancak böyle bir projeyi hayata geçiriyorsanız, toplumun tüm kurumları tarafından bir sosyal mutabakat sağlanmalı. Pınarlı'da bir stadyum projesi var. Elimizdeki somut alanlardan biri bu. Birkaç alternatif daha var. Bir butik stat için bu yerlerin doğru olup olmadığı tartışılmalı. Nereye yapılacaksa, tüm dinamiklerin sahipleneceği toplumsal bir mutabakat neticesinde hazırlanan bir proje olması lazım.
Sizin yeriniz sınırlı ama devletin arazileri var. Başvuru yapıp talep etiniz mi?
Sayın Mustafa Akaydın'ın Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü (GSİM) ile yaptığı görüşmede, GSİM'nin uhdesine bulunan bir takım gayrimenkullere, beraber proje geçirilmesi konusuna hazır olduğumuzu ifade etti. 'Özellikle 100. Yıl Tesisleri diye anılan bölgede işbirliği yapmak istiyorsanız, maddi ve manevi katkı koymaya hazırız, gerekli tüm çalışmaları yaptım, projelerimiz hazır. Arzu ederseniz, hemen değerlendirelim' teklifi Sayın Akaydın tarafından sunuldu.
Yanıt geldi mi?
Şu ana kadar gelmedi ama kısa sürede de gelmesini beklemiyoruz zaten. Malumunuz burası hukuki bir sürecin yaşandığı bölge. Sayın Genel Müdür de yapılan görüşmede, konuyu yakinen inceleyeceğini, yapılabilirliği konusunda çalışma gerçekleştireceğini ifade etmiş.
Sayın Akaydın, 'Bize yer gösterileceğine inanmıyorum' demişti. Sizin fikriniz?
Çeşitli platformlarda Antalya'ya stat yapılması konusu tartışıldı. Benim fikrim hala beklenen reaksiyon tam olarak gösterilmedi. Medya bu konuyu ciddi işledi ancak biraz daha yukarı taşımamız lazım. Bu konuyu ne kadar çok konuşur isek konunun ilgilileri duyarsız kalamayacaktır. Ülkenin en parlak, en gelişmiş bölgelerinden birinde sportif faaliyetlerin yapılması için tesis anlamında yetersiz kalınmasına kimse rıza göstermez. Biz Antalya'da bulunanlar, herkes, daha yüksek sesle, arzulu ve istekli olarak bu konuyu dile getirmemiz lazım. Antalya'mızın en önemli markalarından biri olan Antalyaspor'un böyle bir tesisi hak ettiğine inanıyorum.
Şimdi daha net soralım. 'Projemiz hazır, maddi kaynağımız var. Yer gösterilsin, stadı yapalım mı' diyorsunuz?
Antalyaspor'un ihtiyacı olan butik stadın yapılması hususunda, Büyükşehir Belediyesi'nin maddi ve manevi tüm kaynakları, imkanları hazırdır. Bunun için yer gösterin, yapalım diyebiliyoruz. Ancak 14-15 bin kişilik stadyum Antalyaspor'un ihtiyacı. Antalya'mızın değil. Antalya'mızın ihtiyacı olan kapasitede bir proje için diğer kamu kurum ve kuruluşlarının desteği hem süreci hızlandırır, hem gerçek ihtiyacı karşılar. Şehrin iki stadyumu da olabilir. Biz Antalyaspor'umuzun ihtiyacını karşılayabiliriz. Ama önemli olan uluslar arası arenada bilinir, turnuvaların oynanmasına aday bir komple tesisin yapılması.
Size yer gösterilmezse stat proje aşamasında kalacak mı?
Bize yer gösterilmezse, biz bir şekilde, kendi imkanlarımızla, portföyümüzde bulunan gayrimenkulleri stat yapmak üzere de zorlayıp değerlendiririz.
Size göre doğru yer neresi?
Pınarlı tartışılır. Kızıltoprak'ta da bir yer var. Bunlar tartışılır. Fakat biz diyoruz ki, Antalyaspor için projeyi yaptık, kaynağı bulduk. Gelin bize destek verin. Gelin bu kente bir stat yapalım. Belediye olarak, bizim görev ve sorumluluk alanımızda olmamasına rağmen, bunu yapacağız. İmkanlarımızı zorlayacağız. Yok diyorsanız, elimizdeki imkanları kullanarak yapacağız ama gelin destek verin hızlandıralım diyoruz.
Projenizde stadın yanı sıra spor salonu ve yüzme havuzu da görüyoruz. Bunlar da olacak mı?
Bu proje bizim için olması gereken. Bu projenin altında o kadar hoş donatılar var ki Mesela stadın bir bölümünde sporcu sağlığı ile ilgili küçük bir hastane var. Kongre merkezi, eğitim salonu, seminer salonları var. Otoparklar, sportif ticari alanlar, iletişim alanları, dinlenme bölümleri var. Muhteşem bir tesis. Paramız buna yetmezse biraz küçülteceğiz. Maalesef yüzme havuzu ve salonu yapamayacağız.
Belediye olarak bir yandan böyle bir proje hazırlarken diğer yandan sayın Akaydın'ın 'Stat 15 günde bir maç yapılan yer. Acelemiz yok' ifadesi çelişki değil mi?
Hangi ortamda, ne amaçla söylendiğini bilmiyorum. Baştan beri, uzun zamandır Sayın Akaydın, biraz nüktedan, biraz baskıcı, 'Şu projeyi ne zaman tamamlıyorsun' diye soruyor. 2 buçuk ay önce bir mimari ofise bunu yaptırmak için anlaştık. Uzun zamandır peşindeyiz. Hoca bu konuda bu kadar ısrarcıyken, bu tür bir anlayış içinde olmaz diye düşünüyorum. Sonuç olarak ilk defa kamuoyunun önüne somut olarak sunduğumuz bir konsept proje var. Bu göz ardı edilemez. Stadyum yapılacak.
Farklı bir konuya geçelim ve Mardan'a neden otobüs seferi yapmadığınızı soralım.
Antalya şehir merkezinden Mardan'a ilk müsabaka oynandığında toplu taşım aracı organize ettik. İlk seferinde otobüste meşale yakıldı. Bir sonrasında halk otobüsleri gitmedi. Bizim kırmızı otobüsler gitti. Kamu malını darp ettiler. Şoför arabayı terk etti gitti. Böyle bir taraftarlık anlayışı yok ki. Bir gönüllü taraftar olarak bu yaşananlar bana anlatıldığında yüzüm kıpkırmızı oldu. Tutamaçlar sökülmüş, kapı kırılmış, içeride tuvaletlerini yapmışlar. Antalyaspor taraftarı olmak önemli bir meziyet gerektirir. Herkes olamaz. İnsanlar taraftarlık unvanını kendilerine göre yakaladıkları zaman dişleri uzuyor. Saldırı psikolojisine giriyor. Diğer yandan üniversiteden kalkan otobüslerde taraftarlar huzur içinde gidip geliyor. Böyle bir organizasyon da var. Biz şehrimizin taraftarları ile ilgili birlik beraberlik sağlayamıyoruz. Ssıl sorunlardan biri de bu. Her sene farklı gruplar çıkıyor, diğerleri yok oluyor. Önce tribünlerde yeknesaklık tesis edilmesi lazım. Antalyaspor'un taraftarı tribünde sayı olarak az olsa bile her zaman futbolcunun umudu olmuştur. Antalyaspor taraftarı çok önemli bir jeneratördür. Centilmendir, vefakardır. Denizli, Karşıyaka, Balıkesir deplasmanları hala anlatılır. Deplasmanda bile baskı unsurudur. Oysa artık kendi sahamızda bile artık yalnızları oynuyoruz.
Bu hafta yapılacak olan yönetimde yer alacak mısınız?
Yönetimde bulunsam da bulunmasam da hizmet anlamında bize isabet eden görevden büyük keyif duyarım. Tribünde yer almak bile çok önemli bir hizmettir. Herkes bu görevi yerine getirebilecek niteliktedir. Çok önemli spor adamları, iş adamları var Antalya'da. Bana görev düşerse, memnuniyetle. Olmazsa da, doğal Antalyasporlunun görevi olan taraftar olmak konusunda her zaman varız.
Vergide Antalya dokuzuncusu olmayı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Demek ki bir faaliyette bulunuyorsunuz, bulunduğunuz faaliyetten elde ettiğiniz kıymeti belgelendiriyorsunuz. Her bir Antalyasporlunun, vergi sıralamasında kulübün bu noktaya geldiğini bilmesi çok ciddi bir övünç kaynağıdır. Antalyaspor A.Ş.'nin sahibi taraftarlardır. Dolayısıyla bu gurur herkese aittir. Antalyaspor vergisini zamanında ödüyor ve rekortmenler arasına giriyor. Bugün Antalyaspor'a sponsor olan firmalar, kulübün kurumsal yapısına, duruşuna, vizyonuna, sürdürülebilir ekonomik yapısına bakıyor. Dünya markası firmalar, iflas etmek üzere olan, başarısız bir kulübe sponsor olmak istemez. Antalyaspor'un ilerlemesinin kendi markalarıyla örtüştüğünün farkındalar. Bütün bu sürecin oluşmasında herkesin büyük katkısı oldu. Ben önümüzdeki sezon Antalyaspor'un çok büyük sportif başarıya da ulaşacağına inanıyorum.
Bülent Yıldırım kimdir?
Antalya doğumluyum. İlk, orta ve lise eğitimimi Antalya'da tamamladıktan sonra, üniversite eğitimim için Antalya dışına ve yurt dışına çıktım. Çeşitli kurumlarda çalıştım. En son 90'lı yıllarda, 9 yıl Migros'ta Bölge Müdürlüğü yaptım. Koç Holding'in yurt dışındaki şirketlerinde genel müdürlük yaptım, Bulgar-Türk Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı yaptım ve 3 yıl önce Türkiye'ye döndüm. Bir Alman perakende şirketinin genel müdürlüğünü yaptım, 1 yıl kadar önce başladığım son görevimde Büyükşehir Belediyesi'nde danışmanlık yapıyorum. Tabi, Antalyaspor yönetim kurulu üyeliğim de var.
Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı Ulaşım A.Ş.'nin Genel Müdürü de olan Antalyaspor Yönetim Kurulu Üyesi Bülent Yıldırım, Akdeniz Manşet'in 'Kuru Fasulye Günü'nde Genel Yayın Müdürü Vedat Gürhan, Haber Müdürü Şifa Çiçek ve Murat Özgen'in sorularını yanıtladı.
Yöneticilik macerası nasıl başladı?
Birçok Antalyalı genç gibi futbol oynadık gençliğimizde. Önceleri taraftar olarak, bir takım aşığı olarak gönül verdiğimiz kulübümüze, şimdi Hasan Akıncıoğlu başkanlığında yönetici olarak hizmet vermenin gururunu yaşıyorum. Hasan Başkan ilk göreve talip olduğunda, ben yurt dışı seyahatindeyken aradı, 'Seni aramızda görmek istiyoruz, gelir misin?' diye sordu, ertesi gün Antalya'ya geldim, yönetim kurulunda yerimi aldım. Daha önce taraftar olarak verdiğimiz hizmeti, şimdi yönetim kurulunda tarafıma isabet eden görevi yerine getirerek kulübüme hizmet etmeye çalışıyorum.
Kulübe yönetici anlamında yeteri kadar katkınız olduğuna inanıyor musunuz?
Antalyaspor heyecanım, arzum, coşkum var. Hepimizin ayrı görevi var. Bana isabet eden görevi yerine getirdiğimi düşünüyorum. Zamansa zaman, emekse emek. Sadece etiket taşımanın kurumu katkısı olmaz.
Peki, belediyenin yeteri kadar katkı koyduğuna inanıyor musunuz?
Yerel yönetim mevzuatı çok açık. Belediyeler profesyonel spor kulüplerine direkt maddi katkı sağlayamaz. Büyükşehir Belediyesi'nin bütün bu kısıtlamalara rağmen önemli hizmetler yaptığına inanıyorum. Maddi ve ayni olarak çok kıymetli katkılarda bulunmuştur. Antalyaspor'un maçlarını oynamak durumunda kaldığı Mardan Stadının fiziki şartlarının hazırlanması konusunda çok ciddi katkı koyduk. Gelirleri artırmak üzere bir takım reklam alanlarını Antalyaspor'a tahsis ettik. Antalyaspor'un Döşemealtı'ndaki tesisini yapmak üzere çok ciddi çalışma içindeyken hepimizin bildiği şekilde şu anda durduruldu. Ve herkesin merakla beklediği ve arzu ettiği bir stadı gerçekleştirmek için projemiz şu anda hazır.
Projeyi ciddi boyutlara taşıdınız mı?
Düşünce, somut bir kavram haline geldi şu anda. Bu konuda yurt dışındaki bir mimari ofisle, Türkiye'deki bir mimari ofisin bir araya gelip hazırladığı stat projemiz var. Bunun uygulanması ile ilgili de Büyükşehir Belediyesi, mali kaynağı ayırmış, hazırlamış durumda. Ciddi bir arzumuz ve isteğimiz var. Konsept oluştu. Proje UEFA Kriterlerine uygun, sosyal donatıları olan, her şeyin düşünüldüğü bir proje. Bunu hazırlarken de UEFA'nın yetkilendirdiği mimari ofislerle birlikte Türkiye'de bulunan ofis hazırladı. Çok donanımlı ve çağdaş bir proje oldu.
Proje aşamasında mısınız şu anda. Maddi kaynağınız var mı?
Böyle bir projeyi hayata geçirmek için en önemli unsur tabii ki maddi kaynak. Belediye bu tür bir stadı yapmak için kaynak hazırladı. Ancak projenin büyüklüğü açısından biraz daha fazla kanyağa ihtiyacımız olabilir. Diğer kamu kurum ve kuruluşlarının desteği halinde hem projenin fonksiyonları artar, hem yapımı hızlanır diye düşünüyorum. Belediye mevcut kaynakları ile 13-15 bin kişilik bir stadı yapabilir ama bana göre Antalya'mızın ihtiyacı, daha büyük bir stadyum. Bunun için de daha fazla kaynağa ihtiyacımız var. Şehre bir stat yapılması için bütün dinamiklerin bir araya gelmesi, kamu kurum ve kuruluşlarının ortak amaç doğrultusunda birleşmeleri gerekiyor.
Daha fazla kaynak bulamazsanız?
Daha fazla kaynak bekleyelim, 2-3 sene sonra yapalım, kaynaklarımız yerli yerine gelsin, bir bölümünü şimdi yapayım, bir bölümünü sonra yapayım gibi bir hayalimiz yok. İvedi, çağdaş normlarda, UEFA kriterlerine göre modern, butik bir stadı yapmaya şu an için hazırız. Elimizdeki bütçe bunu yapabilmek için yeterli. 25 bin kişilik bir stadyum için, tüm UEFA kriterlerini eksiksiz yerine getirmek kaydıyla, 40-45 milyon TL gibi bir bütçeye ihtiyaç var. Bizim bütçemiz, 13-15 bin kişilik stadyum için yeterli.
Son olarak yer konusu kalıyor. Stadı yapacak yeriniz var mı?
Belediyenin elindeki gayrimenkul portföyünde bu stadı yapacak arazi sınırlı. Ancak böyle bir projeyi hayata geçiriyorsanız, toplumun tüm kurumları tarafından bir sosyal mutabakat sağlanmalı. Pınarlı'da bir stadyum projesi var. Elimizdeki somut alanlardan biri bu. Birkaç alternatif daha var. Bir butik stat için bu yerlerin doğru olup olmadığı tartışılmalı. Nereye yapılacaksa, tüm dinamiklerin sahipleneceği toplumsal bir mutabakat neticesinde hazırlanan bir proje olması lazım.
Sizin yeriniz sınırlı ama devletin arazileri var. Başvuru yapıp talep etiniz mi?
Sayın Mustafa Akaydın'ın Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü (GSİM) ile yaptığı görüşmede, GSİM'nin uhdesine bulunan bir takım gayrimenkullere, beraber proje geçirilmesi konusuna hazır olduğumuzu ifade etti. 'Özellikle 100. Yıl Tesisleri diye anılan bölgede işbirliği yapmak istiyorsanız, maddi ve manevi katkı koymaya hazırız, gerekli tüm çalışmaları yaptım, projelerimiz hazır. Arzu ederseniz, hemen değerlendirelim' teklifi Sayın Akaydın tarafından sunuldu.
Yanıt geldi mi?
Şu ana kadar gelmedi ama kısa sürede de gelmesini beklemiyoruz zaten. Malumunuz burası hukuki bir sürecin yaşandığı bölge. Sayın Genel Müdür de yapılan görüşmede, konuyu yakinen inceleyeceğini, yapılabilirliği konusunda çalışma gerçekleştireceğini ifade etmiş.
Sayın Akaydın, 'Bize yer gösterileceğine inanmıyorum' demişti. Sizin fikriniz?
Çeşitli platformlarda Antalya'ya stat yapılması konusu tartışıldı. Benim fikrim hala beklenen reaksiyon tam olarak gösterilmedi. Medya bu konuyu ciddi işledi ancak biraz daha yukarı taşımamız lazım. Bu konuyu ne kadar çok konuşur isek konunun ilgilileri duyarsız kalamayacaktır. Ülkenin en parlak, en gelişmiş bölgelerinden birinde sportif faaliyetlerin yapılması için tesis anlamında yetersiz kalınmasına kimse rıza göstermez. Biz Antalya'da bulunanlar, herkes, daha yüksek sesle, arzulu ve istekli olarak bu konuyu dile getirmemiz lazım. Antalya'mızın en önemli markalarından biri olan Antalyaspor'un böyle bir tesisi hak ettiğine inanıyorum.
Şimdi daha net soralım. 'Projemiz hazır, maddi kaynağımız var. Yer gösterilsin, stadı yapalım mı' diyorsunuz?
Antalyaspor'un ihtiyacı olan butik stadın yapılması hususunda, Büyükşehir Belediyesi'nin maddi ve manevi tüm kaynakları, imkanları hazırdır. Bunun için yer gösterin, yapalım diyebiliyoruz. Ancak 14-15 bin kişilik stadyum Antalyaspor'un ihtiyacı. Antalya'mızın değil. Antalya'mızın ihtiyacı olan kapasitede bir proje için diğer kamu kurum ve kuruluşlarının desteği hem süreci hızlandırır, hem gerçek ihtiyacı karşılar. Şehrin iki stadyumu da olabilir. Biz Antalyaspor'umuzun ihtiyacını karşılayabiliriz. Ama önemli olan uluslar arası arenada bilinir, turnuvaların oynanmasına aday bir komple tesisin yapılması.
Size yer gösterilmezse stat proje aşamasında kalacak mı?
Bize yer gösterilmezse, biz bir şekilde, kendi imkanlarımızla, portföyümüzde bulunan gayrimenkulleri stat yapmak üzere de zorlayıp değerlendiririz.
Size göre doğru yer neresi?
Pınarlı tartışılır. Kızıltoprak'ta da bir yer var. Bunlar tartışılır. Fakat biz diyoruz ki, Antalyaspor için projeyi yaptık, kaynağı bulduk. Gelin bize destek verin. Gelin bu kente bir stat yapalım. Belediye olarak, bizim görev ve sorumluluk alanımızda olmamasına rağmen, bunu yapacağız. İmkanlarımızı zorlayacağız. Yok diyorsanız, elimizdeki imkanları kullanarak yapacağız ama gelin destek verin hızlandıralım diyoruz.
Projenizde stadın yanı sıra spor salonu ve yüzme havuzu da görüyoruz. Bunlar da olacak mı?
Bu proje bizim için olması gereken. Bu projenin altında o kadar hoş donatılar var ki Mesela stadın bir bölümünde sporcu sağlığı ile ilgili küçük bir hastane var. Kongre merkezi, eğitim salonu, seminer salonları var. Otoparklar, sportif ticari alanlar, iletişim alanları, dinlenme bölümleri var. Muhteşem bir tesis. Paramız buna yetmezse biraz küçülteceğiz. Maalesef yüzme havuzu ve salonu yapamayacağız.
Belediye olarak bir yandan böyle bir proje hazırlarken diğer yandan sayın Akaydın'ın 'Stat 15 günde bir maç yapılan yer. Acelemiz yok' ifadesi çelişki değil mi?
Hangi ortamda, ne amaçla söylendiğini bilmiyorum. Baştan beri, uzun zamandır Sayın Akaydın, biraz nüktedan, biraz baskıcı, 'Şu projeyi ne zaman tamamlıyorsun' diye soruyor. 2 buçuk ay önce bir mimari ofise bunu yaptırmak için anlaştık. Uzun zamandır peşindeyiz. Hoca bu konuda bu kadar ısrarcıyken, bu tür bir anlayış içinde olmaz diye düşünüyorum. Sonuç olarak ilk defa kamuoyunun önüne somut olarak sunduğumuz bir konsept proje var. Bu göz ardı edilemez. Stadyum yapılacak.
Farklı bir konuya geçelim ve Mardan'a neden otobüs seferi yapmadığınızı soralım.
Antalya şehir merkezinden Mardan'a ilk müsabaka oynandığında toplu taşım aracı organize ettik. İlk seferinde otobüste meşale yakıldı. Bir sonrasında halk otobüsleri gitmedi. Bizim kırmızı otobüsler gitti. Kamu malını darp ettiler. Şoför arabayı terk etti gitti. Böyle bir taraftarlık anlayışı yok ki. Bir gönüllü taraftar olarak bu yaşananlar bana anlatıldığında yüzüm kıpkırmızı oldu. Tutamaçlar sökülmüş, kapı kırılmış, içeride tuvaletlerini yapmışlar. Antalyaspor taraftarı olmak önemli bir meziyet gerektirir. Herkes olamaz. İnsanlar taraftarlık unvanını kendilerine göre yakaladıkları zaman dişleri uzuyor. Saldırı psikolojisine giriyor. Diğer yandan üniversiteden kalkan otobüslerde taraftarlar huzur içinde gidip geliyor. Böyle bir organizasyon da var. Biz şehrimizin taraftarları ile ilgili birlik beraberlik sağlayamıyoruz. Ssıl sorunlardan biri de bu. Her sene farklı gruplar çıkıyor, diğerleri yok oluyor. Önce tribünlerde yeknesaklık tesis edilmesi lazım. Antalyaspor'un taraftarı tribünde sayı olarak az olsa bile her zaman futbolcunun umudu olmuştur. Antalyaspor taraftarı çok önemli bir jeneratördür. Centilmendir, vefakardır. Denizli, Karşıyaka, Balıkesir deplasmanları hala anlatılır. Deplasmanda bile baskı unsurudur. Oysa artık kendi sahamızda bile artık yalnızları oynuyoruz.
Bu hafta yapılacak olan yönetimde yer alacak mısınız?
Yönetimde bulunsam da bulunmasam da hizmet anlamında bize isabet eden görevden büyük keyif duyarım. Tribünde yer almak bile çok önemli bir hizmettir. Herkes bu görevi yerine getirebilecek niteliktedir. Çok önemli spor adamları, iş adamları var Antalya'da. Bana görev düşerse, memnuniyetle. Olmazsa da, doğal Antalyasporlunun görevi olan taraftar olmak konusunda her zaman varız.
Vergide Antalya dokuzuncusu olmayı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Demek ki bir faaliyette bulunuyorsunuz, bulunduğunuz faaliyetten elde ettiğiniz kıymeti belgelendiriyorsunuz. Her bir Antalyasporlunun, vergi sıralamasında kulübün bu noktaya geldiğini bilmesi çok ciddi bir övünç kaynağıdır. Antalyaspor A.Ş.'nin sahibi taraftarlardır. Dolayısıyla bu gurur herkese aittir. Antalyaspor vergisini zamanında ödüyor ve rekortmenler arasına giriyor. Bugün Antalyaspor'a sponsor olan firmalar, kulübün kurumsal yapısına, duruşuna, vizyonuna, sürdürülebilir ekonomik yapısına bakıyor. Dünya markası firmalar, iflas etmek üzere olan, başarısız bir kulübe sponsor olmak istemez. Antalyaspor'un ilerlemesinin kendi markalarıyla örtüştüğünün farkındalar. Bütün bu sürecin oluşmasında herkesin büyük katkısı oldu. Ben önümüzdeki sezon Antalyaspor'un çok büyük sportif başarıya da ulaşacağına inanıyorum.
Bülent Yıldırım kimdir?
Antalya doğumluyum. İlk, orta ve lise eğitimimi Antalya'da tamamladıktan sonra, üniversite eğitimim için Antalya dışına ve yurt dışına çıktım. Çeşitli kurumlarda çalıştım. En son 90'lı yıllarda, 9 yıl Migros'ta Bölge Müdürlüğü yaptım. Koç Holding'in yurt dışındaki şirketlerinde genel müdürlük yaptım, Bulgar-Türk Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı yaptım ve 3 yıl önce Türkiye'ye döndüm. Bir Alman perakende şirketinin genel müdürlüğünü yaptım, 1 yıl kadar önce başladığım son görevimde Büyükşehir Belediyesi'nde danışmanlık yapıyorum. Tabi, Antalyaspor yönetim kurulu üyeliğim de var.