O Antalya’da zaten engelli bir çalışandı. Koroner arter hastalığı, hipertansiyon, kalp kapak hastalığı, ileri düzeyde restriktif tip solunum fonksiyon bozukluğu, sağ ve sol kulakta işitme kaybı, disk hastalığı vardı. Bu nedenle Mahsum Ay’a yüzde 92 oranında engelli olduğuna dair Engelli Sağlık Kurulu Raporu verilmişti. Bel fıtığı rahatsızlığına rağmen bir turizm firmasında bekçilik yapıyordu. 19 Ağustos 2018 günü bel fıtığı rahatsızlığı nüksetti. Çalışma arkadaşları kendisini özel bir hastaneye götürdü. Burada kendisine vurulan iğneden yerinden kalkamadı. Arkadaşlarının yardımıyla Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne götürüldü. Burada iğnenin sinire vurduğu belirtildi. Tedavisi sonrası kendisine bir tekerlekli sandalye verildi. Ancak sandalyeyi geri iade etmesi gerekiyordu. Birkaç gün sonra hastane yetkilileri kendisini aradı ve yerini sordu. O da Muratpaşa Camisi bahçesinde olduğunu beyan etti. Kısa süre sonra gelen görevliler, devlet malı dedikleri tekerlekli sandalyeyi iddiaya göre zorla altından aldı. Mahsum Ay işyerinden de zorunlu izne çıkartıldı. Kahreden sözler Ay sonunda işten de çıkartılacağını öğrenen Mahsum Ay şöyle konuştu; “Bu arada savcılığa suç duyurusunda bulundum. Doktor ve hastaneden şikâyetçi oldum. Ancak bürokrasiden dolayı her şey çok yavaş yürüyor. Tekerlekli sandalyem yoktu. Alo 170’i aradım, yardım istedim. Gitmediğim belediye, çalmadığım kurum kapısı kalmadı ama kimse derdime çare olamadı. Ben de aynı hastaneye tekrar giderek durumumu bir yetkiliye anlattım. Rahatsızlanmadan önce yeni çıkardığım nüfus cüzdanımı ve engelli kartımı verdim, karşılığında bana birkaç günlüğüne kullanmam için bir tekerlekli sandalye verdiler. Ancak üzerinden bir iki hafta geçti. Telefon açıp sandalyeyi geri istiyorlar. Benim gidecek, kalacak hiçbir yerim yok. İşyerimde de kalamıyorum. Sandalyeyi de geri istiyorlar. Daha güvenli olduğu için Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi bahçesinde yatıyorum. Kent merkezinden oraya bu sandalyeyle 4-5 saate gidiyorum. Altımdan alırlar diye üniversite hastanesinin bahçesine gidip kalamıyorum. O hastaneye tedaviye de gidemiyorum çünkü gidersem verdikleri tekerlekli sandalyeyi altımdan alacaklar. Ben çaresizim. Zor durumdayım. Allah rızası için yardımsever bir vatandaş ya da devlet sesimi duysun. Bir tane akülü tekerlekli sandalyeye ve bir kulak cihazına ihtiyacım var. Kulaklarımdaki rahatsızlık nedeniyle sesler kulağıma çok yüksek desibelle ulaşıyor ve bu nedenle beynimin içinde sesler yankılanıyor ve ben çıldırmamak için kendimi zor tutuyorum. Bu cihazlarla ben de normal insanlar gibi duyacağım, normal bir engelli gibi akülü tekerlekli sandalyede yaşayacağım. Doktorlar sinir damarına vurulan iğne nedeniyle yıllarca belki de hiçbir zaman yürüyemeyeceğimi söylüyor. Ne olur, Allah rızası için yardım edin, kimim kimsem yoktur. 3 ayda bir 800 lira engelli maaşı alıyorum. Hayırseverler sesimi duysun.”Şükrü AĞIRMAN
Video Haber
25 Eylül 2018 - 15:45
Güncelleme: 25 Eylül 2018 - 15:47
Adı Mahsum kendi mahzun
Yüzde 92 engelli raporluyken bir de yürüyemez oldu. Altındaki tekerlekli sandalyeyi geri almasınlar diye, sandalyeyi veren hastaneye bile gitmeyen o engellinin dramı bu satırlarda…
Video Haber
25 Eylül 2018 - 15:45
Güncelleme: 25 Eylül 2018 - 15:47