2.5 yıl daha sıkın dişinizi..

Her şeyi ölçüyor-biçiyor ve önceden “bil”iyor vallahi..
Baksanıza..
10-15 gün önce yeni ulaşım sistemini anlatırken, “bu sistem Antalya halkını isyan ettirecek” gibi şeyler söylemişti..
Cumartesi günü ne oldu?
Dediği çıktı..
Çallı’da “yeni sistemin halkı mağdur ettiğini” öne süren öfkeli bir kalabalık, gerçekten isyan etti..
Hatırlarsanız..
Seçimden önce de “Başbakan Antalya mitinginde benden söz edecek” demişti..
Ve Başbakan da gerçekten O’ndan söz etmişti..
Biraz yerin dibine sokmuştu Akaydın’ı, ama önemli değil..
Önemli olan Başbakan’ın kendisinden söz edeceğini bilmesiydi..
Nitekim, birkaç gün bununla böbürlenip durdu o günlerde..
…
Akaydın “bazı” şeyleri önceden “bil”iyor, anladık..
Ama..
“Bazı” şeyleri de sonradan bile “bil”emiyor..
İşte bunu anlamıyorum..
Örneğin, “yeni ulaşım sisteminin uygulama şekli”..
Daha Büyükşehir Belediyesi bir “ulaşım master planı” hazırlamamış..
- Hangi cadde ve sokakta veya durakta ne kadar insan sirkülasyonu var?
- Bu sirkülasyona göre hangi hatta kaç toplu taşıma aracı çalışacak?
- İnsanları bir yerden bir yere “eziyetsiz” nasıl taşıyabiliriz?
- Yolcuları taşıyacak toplu taşıma esnafının “keyfi” tutumunu nasıl engelleriz?
Gibi sorulara cevap bulmadan..
Bunların hesabı-kitabı yapılmadan..
Sırf “Halkkart” olayını gündemden düşürmek için..
Bir şehr-i emin, “ben yaptım oldu” diyerek kent halkını kandırır mı, sıkıntıya sokar mı?
Adı Akaydın’sa, evet sokar..
Cumartesi günkü isyan işte bu “bil”im adamı uygulamasınaydı..
O bunu çok iyi biliyor..
Ama, göreceksiniz..
Bilmezden gelecek ve “her yeni sistemin uygulanmasında bu tür sıkıntılar olur, alışkanlıkları atmak kolay değildir” diyerek işi pişkinliğe vuracak..
Ve..
“Sıkıntıya katlanmayan” Antalya halkını suçlayacak..
…
Yine aynı “bil”im adamının..
“Sonradan” bile “bil”mediği (ya da bilmesi işine gelmeyen) bir başka uygulama da “Halkkart”..
Sizce Akaydın..
Hemen yanıbaşında büyük hukuk danışmanı İlker Gedik varken..
1- Halkkart’la ilgili bir davanın açılacağını..
2- Dava açıldığında mahkemeden bir “iptal” kararı çıkacağını..
“Bil”miyor muydu sanıyorsunuz?
Elbette “bil”iyordu..
Bütün bunlar bir “hesap-kitap” meselesi..
Halkkart’ın yüklenici firması ile yapılan sözleşmedeki “tazminat”la ilgili maddeler her şeyi anlatıyor aslında..
…
Neyse..
Lafı uzatmayalım..
Antalya halkı her şeyi çok iyi “bil”en, özel bir “bil”im adamını Başkan seçerek, başına geleceklere peşin peşin razı olmuştu..
Şimdi ağlamanın bir faydası yok artık..
2.5 yıl daha dayanacaksınız..
Sıkın dişinizi..