23 NİSAN VE KUTLU DOĞUM

Abone Ol

1989 yılından beri de Hz. Muhammed’in doğduğu hafta Kutlu Doğum Haftası olarak kutlanıyor. Peygamberimizi anlatan etkinlikler düzenleniyor. Antalya’daki etkinliklere katılma fırsatım olmadı ama gidenlerden olumlu geri dönüşler aldım. Emeği geçenlere tebrikler.
Son zamanlarda Kutlu Doğum Haftası’nın, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımıza bir alternatif olarak icat edildiğine ilişkin komplo teorileri dillendirilmeye başlandı. İşin ilginç tarafı bu teorilerin son yıllarda çıkarılmış olması. Yani tamamen siyasi bir amaçla.
İspat olarak deniyor ki, tüm dini günler hicri takvime göre tespit edilirken Kutlu Doğum miladi takvime göre kutlanıyor. 20 Nisan, 23 Nisan’a yakın ya. Oradan bağlantı kuruyorlar.
Bir kere hicri takvime göre belirlediğimiz dini günler ya ramazan orucu, kurban gibi ibadetler ya da 3 aylara bağlı olarak kutlanan geceler. O yüzden onların hicri takvime göre hesaplanması gerek.
Ancak Kutlu Doğum Haftası tam anlamıyla bir anma etkinliği. Dinin bir emri değil. Dinin atıfta bulunduğu bir konu da değil. O yüzden asıl miladi takvimle yapılmaması bence abes olurdu. Çünkü bizler artık ülkemizde miladi takvimi kullanıyoruz.
Daha derinlemesine bakarsak aslında bu durum miladi takvimin ne kadar özümsendiğinin, cumhuriyet kanunlarıyla dini yaşantımızın nasıl iç içe geçtiğinin, birinin ötekini olumsuz etkilemediğinin çok güzel bir örneği.
Öte yandan 23 Nisan 1920’de Meclisimiz açıldığında bırakın Kur’an hatmini, Sahih-i Buhari hadis kitabı bile baştan sona hatmedilmedi mi? O günlerde bunda bir çelişki görmeyenler kör müydü? Yoksa cumhuriyet düşmanı mıydı? Ya da şimdi bizler çok mu akıllıyız?
Ne mutlu ki ülkemizde, anlamını 23 Nisan’dan alan egemenliğimiz altındaki bu bağımsız topraklarda, dinimizi rahatlıkla yaşayabiliyoruz. Birisi ötekiyle çelişmiyor. Çeliştirmeye çalışanların da varabilecekleri bir sonuç yok gibi görünüyor.