3 yıl önce 3 yıl sonra.. 26 Kasım 2012
Çünkü..
“Türkler çok çabuk unutur”a kimse sığınmasın, ne olduğunu bilsin, işini adam gibi yapsın istiyorum..
Daha da ötesi, “daha iyi yaşanabilir bir Antalya” istiyorum..
Zihninizi tazeleyin ki, kimden neyi isteyeceğinizi ve kime ne kadar değer vereceğinizi anlayabilesiniz..
Tercih tabii ki yine sizin..
Buyrun..
……………………….
Akaydın şaka yapıyor herhalde..
Büyükşehir’in çiçeği burnunda Başkan’ı..
Galiba “rota”yı şaşırdı..
Öyle şeyler söylüyor ki..
Öyle şeyler yapıyor ki..
“Acaba Akaydın Antalya’ya başka bir kentten mi geldi” diye sormadan edemiyorsunuz..
…
FİBA yetkilileri ile görüşüyor..
Ve şöyle konuşuyor:
“Spor salonunu ne pahasına olursa olsun bitireceğim..
Müteahhit yapmazsa ben yaparım..
Oraya gidecek para fındık-fıstık parası..”
Aradan birkaç gün geçiyor..
Büyükşehir Meclisi, CHP grubunun aldığı kararla 100. Yıl’daki iş merkezini iptal ediyor..
Bu karar..
Salon ve stadyumun da yapılmaması anlamına geliyor..
Ve Akaydın şöyle diyor:
“Paramız yok..
Başbakan 25 milyon euro verirse salon yapılır..”
Allah Allah..
Hani fındık-fıstık parasıydı?
Hani, “Büyükşehir olarak bunun parasını bulurum” diyordun?
…
Geçelim..
Akaydın yine konuşuyor:
“Kentin imarını, kentin namusu gibi görüyorum..”
(Not: Başkan’ın bu ifadesine bütün kalbimle katılıyorum..)
Devam ediyor:
“Bunların (yani kentin imarının) iyi korunmadığını düşünüyorum..
Daha iyi bir kent planlaması yapılabilirdi..”
…
Yapma Hoca..
Kendini rezil ediyorsun..
Bu kentin üniversitesinde 8 yıl rektör yardımcılığı yaptın..
4 yıl da rektör olarak başlarındaydın..
Bu kentin imarı (yani namusu) korunmazken..
Bir bilim yuvasının başındaki biri olarak, niye yöneticileri hiç uyarmadın?
Niye bu kentin planlanması ile ilgili bilimsel çalışmalar yapıp, önermedin?
Yoksa..
Bu üniversite Antalya’da değil mi?
“Daha iyi bir kent planlaması yapılabilirdi” derken, hiç yüzün kızarmıyor mu?
Üniversite’nin dışına hiç mi çıkmadın?
…
Geçelim Güneşkent Projesi’ne..
Akaydın’ın yerine genel sekreteri (eski rektör yardımcısı) Mehmet Aktekin konuştu..
“Amacımız güneş enerjisini bilimsel olarak kullanılabilir hale getirmek” dedi..
Büyükşehir Belediyesi olarak -önümüzdeki günlerde- “Güneş evi” projesini hayata geçirerek bu alanda ilk çalışmaları başlatacaklarını ifade etti..
Zaman belirtmedi..
Nasıl bir şey olacak, söylemedi..
Güneş enerjisinden elektrik elde edip kente vereceklerini söylemedi..
“Elektriği bedava yapacağız” vaadlerinden hiç söz etmedi..
Çünkü..
Böyle bir sistemi hayata geçirebilmelerinin mümkün olmadığını çok iyi biliyorlardı..
Güneş evi kolay..
Peki ya Antalya’ya verilen “bedava elektrik” sözü ne olacak?
…
Başta söyledim..
Büyükşehir’in çiçeği burnunda Başkan’ı..
“Rota”yı şaşırdı..
100. Yıl’daki (söz verdiği) salonu yapamıyor, FİBA’ya Expo Center’ı öneriyor..
“Antalya’nın imarı (namusu) korunmadı” diyor..
Ama..
Bir bilim yuvasının başındaki kişi olarak, buna engel olmanın yollarını niye aramadığını söylemiyor..
Güneşkent Projesi’nden “Güneş evi”ne çark ediyor..
“Bedava elektrik” lafını ağzına bile almıyor..
…
Daha..
Raylı sistem var..
Ulaşım planı var..
Antkart var..
İşsize iş, aşsıza aş sözü var..
Ev kadınlarına sigortalı iş sözü var..
Bakalım, bunların akıbeti ne olacak..
Tanrı Antalya’yı korusun..
……………………….
İşte geçiverdi o 3 yıl..
Akaydın’ın Antalya’ya bakışı ve hizmet anlayışında bir değişiklik görebiliyor musunuz?
“Bu kafa”nın, bu kente neler kaybettirdiğini görün istiyorum..
Yazımın tekrarının nedeni de bu zaten..
CHP’li arkadaşlarım “eziyet”ten hoşlanıyor olabilir..
Bari diğerlerine acıyın biraz..
Kimi isterseniz seçin..
Yeter ki, Antalya’yı geleceğe taşıyacak birini seçin..