31 Mart sabahı
Yazmak istediğim asıl meseleye geçmeden önce CHP için önümüzdeki süreçte çok büyük önem taşıyan iki meseleye bir kez daha dikkat çekmek istiyorum. Birincisi; Aylardır aday olmak için büyük mücadele veren Bekir Kumbul ve Cavit Arı gibi değerli isimlerin bu saatten sonra ne yapacağı? Buna bağlı olarak daha da önemlisi Deniz Baykal’ın nasıl hareket edeceği ve karşımıza çıkan bu tablodan sonra Muratpaşa’da bir sürpriz yaşanırsa, bunun nasıl etkiler yaratacağı? Bunlar yaklaşan seçim öncesi çok ama çok önemli..
Gelelim asıl meseleye..
Önce Kemal Çelik MHP’nin adayı, sonra Menderes Türel Ak Parti’nin adayı olarak açıklandı. Pazar günü de mevcut Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, CHP adayı olarak duyuruldu. Hayırlı olsun. Üçüne de başarılar diliyorum. Bu memleket için hangi isim hayırlı ise, onun seçilmesini diliyorum.
Bu yarışta herkesin gönlünde bir isim olacak. Herkes kimi doğru görüyor ise, onun seçilmesi için çaba gösterecek. Buna biz gazeteciler de dahiliz. Bu şehrin birer ferdi olarak, gönlümüzden bir isim geçmesinden doğal bir durum yok. Onun projelerini anlatmaya çalışmak, halka tanıtmaktan daha doğal bir durum da yok.
İmece Gazetesi yazarı sevgili Veysi Sağlam dünkü yazısında “Nasıl bir seçim isterim” başlığı ile birkaç madde sıralamış..
Bakın ne diyor?
“Her seçim öncesi yaşanan sığ tartışmaların tekrar yaşanmasını istemem”
“Bu seçimlerde de siyasi kavgaların, yapılacak hizmetlerin önüne geçmesini istemem”
“Hesaplaşmaların yapılacağı bu seçimlerde bahanelere sığınılmasını istemem”
“Bireysel kavgaların, bu kentin çıkarlarının önüne geçmesini istemem”
“Daha önce vatandaşa karşı şahin olan tüm erk sahiplerinin, oy isterken kuzuya dönmesini hiç istemem”
Tüm maddelerin altına imzamı atıyorum. Umarım Antalya öyle bir seçim yarışı izler ki; Türkiye’ye örnek olur. Farkını ortaya koyar. Çünkü herkesin kabul ettiği bir gerçek var ki; Antalya’da bu işlerin çivisi çıktı. Herkesin görmesi ve kabul etmesi gereken bir gerçek var ki, biz Allah ömür verdiği sürece bu kent de yaşamaya devam edeceğiz. 30 Mart’a kadar bazı konularda göstereceğimiz hassasiyet, 31 Mart’tan itibaren birbirimizin yüzüne bakacak hal bırakmalıdır.
Daha önce de yazdım. Son kez bu konuyu işliyorum. Antalyalıların başkan seçeceği kişiler ile ilgili her türlü bilgiyi kesinlikle alması gerekir. Kim olduğu fark etmez, hangi adayın bir eksiği, yanlışı, hatası varsa bunların yazılması gerekir. Ancak şaşmaz bir ilke de olması gerekir. O da, yapılacak haberlerin doğru, belgeli ve tartışmasız olmasıdır. Ve ne olursa olsun adayların özel yaşantısı ile ailesinin bu yarışta uzak tutulmasıdır.
Veysi’nin yazdığı maddeleri, bu ilaveler ile bir çağrı haline getirmek istiyorum. Bakalım önümüzdeki süreçte bunun altına kaç kişi imza atacak?