Türkiye'nin koronavirüsle mücadelesinde en kritik dönemeçlerden biri olarak nitelendirilebilecek 6 Eylül'e 2 gün kala Eğitim-Sen Antalya Şubesi düzenlediği basın toplantısı ile okullarda gerekli ve önemli tedbirlerin alınmadığını açıklayarak, Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) eksiklerin giderilmesi konusunda acil önlem alması gerektiğini belirtti. 2021-2022 Eğitim Öğretim Yılı'nda tam zamanlı yüz yüze eğitimin başlayacağı ve ilk ders zilinin çalacağı 6 Eylül öncesinde tüm uyarılara rağmen Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yaz ayları boyunca ciddi bir hazırlık yapılmadığını söyleyen Eğitim-Sen Antalya Şube Başkanı Nurettin Sönmez, "Milli Eğitim Bakanlığı 2020 Mart ayından bu yana sağlıklı yüz yüze eğitimin devam ettirilmesinin koşullarını yerine getirmeye dönük atılması gereken adımları atmamış, günübirlik kararlarla süreci ilerletmeye çalışmıştır" dedi.
Öğretmen açığı
Okulların 6 Eylül’de yüz yüze açılacağı aylar öncesinden takvimlendirilmesine rağmen, Milli Eğitim Bakanının da katıldığı son Bilim Kurulu toplantısında eğitimle ilgili alınan kararlar ve sonrasında yapılan açıklamaların yapılmayan hazırlıkların üzerini örtmeye dönük olduğunu belirten Sönmez, "Milli Eğitim Bakanlığı kendi verilerine göre 100 bin öğretmen açığı olduğunu belirtiyor. Eğitim-Sen’in verilerine göre ise 300 bin öğretmen açığı bulunmaktadır. Bu gerçekliğe ve 6 Eylül’de yüz yüze eğitim başlayacak olmasına rağmen öğretmen atamaları hala yapılmamış. Yapılacağı söylenen 20 bin atama ise ihtiyacı gidermeyecektir. Taşımalı eğitimin pandemi koşullarında risk oluşturduğunu görüp köy okullarını açmaya dönük bir çalışma yapılmamıştır" ifadelerini kullandı.
Kalabalık sınıflar
Pazartesi günü yüz yüze eğitim öğretimin başlayacak olmasına rağmen eğitimde yaşanan önemli sorunların başında kalabalık sınıflar geldiğini vurgulayan Sönmez, "Kent merkezlerindeki okulların büyük bölümünde sınıf mevcutları 40 kişinin üzerindedir. İktidar bu sorunu aşmaya dönük adım atmıyor. Yeni okul ve derslik yapılmasına dönük bütçeden kaynak aktarılmıyor. Sınıflar seyreltilmediği için her sırada 2 veya 3 öğrenci oturacaktır. Mesafe kuralının tamamen ortadan kalktığı bir durumla karşı karşıyayız. Okullarda bütün hazırlıkların yapıldığını söyleyen Milli Eğitim Bakanlığı pandemide en temel kural olan mesafe kuralını kendisi ihlal etmiş oluyor. Derslerde her sırada 2-3 kişi oturan öğrencilerin teneffüste mesafeyi korumasının bir anlamı kalmıyor" şeklinde konuştu.
Temizlik malzemesi temini
Maske, sabun ve diğer hijyen malzemeleri konusunda okullarda ne düzeyde bir hazırlık yapıldığı ve bu malzemelerin temininin birçok konuda olduğu gibi yine velilerin sırtına mı yükleneceği konularına açıklık getirilmediğini söyleyen Sönmez, "Alınması gereken tedbirleri sıraladığımızda önemli bir bütçeye ihtiyaç olduğu anlaşılmaktadır. Ancak iktidar eğitimin kronikleşen sorunlarını çözmeye dönük yaklaşım içerisinde olmadığı için eğitime bütçeden ayrılan pay sadece personelin yetersiz ücretlerini karşılayacak kadardır. Eğitim alanında seferberlik düzeyinde bir çalışma için bir an önce kapsamlı bir ek bütçenin hazırlanıp hayata geçirilmesi gerekmektedir. Yüz yüze eğitimi sağlamakla görevli olanlar, sorumluluklarını yerine getirmelidir" dedi.
Aşı çağrısı
Aşı olmaktan kaçınan eğitim emekçileri için haftada iki defa PCR testinin zorunlu tutulması konusunun, kimi çekinceleri ve kaygıları beraberinde getirdiğinin altını çizen Sönmez, "Sendikamız, salgın sürecinin başından beri bilim insanlarının ve Türk Tabipleri Birliği’nin salgın yönetimine ve alınması gereken tedbirlere ilişkin raporlarını, çözüm önerilerini ve uyarılarını kendisine referans almaktadır. Bu nedenle de bütün eğitim emekçilerini aşı olmaya çağırıyoruz. Ancak aşı olmaktan kaçınan eğitim emekçilerinin haftada iki gün virüsün yoğun olarak yer aldığı hastanelere gitmek zorunda bırakılmamaları, oluşturulacak gezici sağlık ekipleriyle testlerin iş yerlerimizde yapılması önem arz etmektedir" ifadelerini kullandı.
Ramazan BOZCA
Öğretmen açığı
Okulların 6 Eylül’de yüz yüze açılacağı aylar öncesinden takvimlendirilmesine rağmen, Milli Eğitim Bakanının da katıldığı son Bilim Kurulu toplantısında eğitimle ilgili alınan kararlar ve sonrasında yapılan açıklamaların yapılmayan hazırlıkların üzerini örtmeye dönük olduğunu belirten Sönmez, "Milli Eğitim Bakanlığı kendi verilerine göre 100 bin öğretmen açığı olduğunu belirtiyor. Eğitim-Sen’in verilerine göre ise 300 bin öğretmen açığı bulunmaktadır. Bu gerçekliğe ve 6 Eylül’de yüz yüze eğitim başlayacak olmasına rağmen öğretmen atamaları hala yapılmamış. Yapılacağı söylenen 20 bin atama ise ihtiyacı gidermeyecektir. Taşımalı eğitimin pandemi koşullarında risk oluşturduğunu görüp köy okullarını açmaya dönük bir çalışma yapılmamıştır" ifadelerini kullandı.
Kalabalık sınıflar
Pazartesi günü yüz yüze eğitim öğretimin başlayacak olmasına rağmen eğitimde yaşanan önemli sorunların başında kalabalık sınıflar geldiğini vurgulayan Sönmez, "Kent merkezlerindeki okulların büyük bölümünde sınıf mevcutları 40 kişinin üzerindedir. İktidar bu sorunu aşmaya dönük adım atmıyor. Yeni okul ve derslik yapılmasına dönük bütçeden kaynak aktarılmıyor. Sınıflar seyreltilmediği için her sırada 2 veya 3 öğrenci oturacaktır. Mesafe kuralının tamamen ortadan kalktığı bir durumla karşı karşıyayız. Okullarda bütün hazırlıkların yapıldığını söyleyen Milli Eğitim Bakanlığı pandemide en temel kural olan mesafe kuralını kendisi ihlal etmiş oluyor. Derslerde her sırada 2-3 kişi oturan öğrencilerin teneffüste mesafeyi korumasının bir anlamı kalmıyor" şeklinde konuştu.
Temizlik malzemesi temini
Maske, sabun ve diğer hijyen malzemeleri konusunda okullarda ne düzeyde bir hazırlık yapıldığı ve bu malzemelerin temininin birçok konuda olduğu gibi yine velilerin sırtına mı yükleneceği konularına açıklık getirilmediğini söyleyen Sönmez, "Alınması gereken tedbirleri sıraladığımızda önemli bir bütçeye ihtiyaç olduğu anlaşılmaktadır. Ancak iktidar eğitimin kronikleşen sorunlarını çözmeye dönük yaklaşım içerisinde olmadığı için eğitime bütçeden ayrılan pay sadece personelin yetersiz ücretlerini karşılayacak kadardır. Eğitim alanında seferberlik düzeyinde bir çalışma için bir an önce kapsamlı bir ek bütçenin hazırlanıp hayata geçirilmesi gerekmektedir. Yüz yüze eğitimi sağlamakla görevli olanlar, sorumluluklarını yerine getirmelidir" dedi.
Aşı çağrısı
Aşı olmaktan kaçınan eğitim emekçileri için haftada iki defa PCR testinin zorunlu tutulması konusunun, kimi çekinceleri ve kaygıları beraberinde getirdiğinin altını çizen Sönmez, "Sendikamız, salgın sürecinin başından beri bilim insanlarının ve Türk Tabipleri Birliği’nin salgın yönetimine ve alınması gereken tedbirlere ilişkin raporlarını, çözüm önerilerini ve uyarılarını kendisine referans almaktadır. Bu nedenle de bütün eğitim emekçilerini aşı olmaya çağırıyoruz. Ancak aşı olmaktan kaçınan eğitim emekçilerinin haftada iki gün virüsün yoğun olarak yer aldığı hastanelere gitmek zorunda bırakılmamaları, oluşturulacak gezici sağlık ekipleriyle testlerin iş yerlerimizde yapılması önem arz etmektedir" ifadelerini kullandı.
Ramazan BOZCA