Siyasi parti, STK ve derneklerin çelenk sunumunun ardından konuşan Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Antalya Şube Başkanı İbrahim Daş, 24 Temmuz'un basından sansürün kaldırılışının yıl dönümü olduğunu ancak sansürün artan bir yoğunlukta devam ettiğini belirtti. 30 Ekim 1918'de imzalanan Mondros Ateşkes Antlaşması ile ülkenin işgale açık hale getirildiğini, 10 Ağustos 1920'de ise Sevr Antlaşması ile ülkenin ve Türk milletinin yok olmasının önünün açıldığını vurgulayan Daş, "Böyle bir dönemde Atatürk önderliğinde kurtuluş ve kuruluş gerçekleşmiş, 24 Temmuz 1923'de imzalanan Lozan Antlaşması ile de sınırları belli bağımsız bir ülke olduğumuz tüm dünyaya kabul ettirilmiş oldu" dedi.
Kazanılmış bir zafer
Lozan Antlaşması'nın kazanılmış bir zafer olduğunu söyleyen Daş, "Lozan ile bir vatan kazanılmış ve millet olunmuştur. Unutturulmak istenen budur. İşte bunu içindir ki vatanımızın bütünlüğünün, milletimizin birliğinin parçalanması için Lozan Barış Antlaşması geçersiz hale getirilmektedir. Gerek Möntro Boğazlar Antlaşması gerekse Lozan Barış Antlaşması; ülkemizin ve bölgemizin güvenliğinin sigortalarıdır. Bu iki antlaşmayı geçersiz kılmak, Cumhuriyetimizi ve üniter yapımızı geçersiz kılmak demektir. Tarih bu ateşten gömleği Türkiye'ye layık görenleri affetmeyecektir" ifadelerini kullandı.
Basın Bayramı mesajı
24 Temmuz tarihinin aynı zamanda basından sansürün kaldırılışının 113’üncü yılı olduğunu ve Basın Bayramı olarak da kutlandığını söyleyen Daş, “Basından sansürün kaldırılmasının 113’üncü yılında ve Basın Bayramı olarak da kutlanan bugün de; basınımızın Ali Kemalleri, ABD emperyalizmine hala uşaklık etmeye devam etmektedir. Diğer yandan bu haklı mücadelemizden geri adım atmayan vatansever basınımız da emperyalizme ve iş birlikçi iktidara karşı onurlu mücadelesini sürdürmeye devam etmektedir" şeklinde konuştu.
Lozan bağımsızlıktır
ADD Başkanı İbrahim Daş'ın ardından konuşan İYİ Parti Antalya İl Başkanı Mehmet Başaran ise, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün liderliğinde Türkiye'nin 24 Temmuz 1923'te imzalanan Lozan Antlaşması'yla büyük bir siyasi zafer kazandığını belirterek, "Lozan Antlaşması; milli onurumuzdur. Türkiye Cumhuriyeti'nin temeli ve tapusudur. Cumhuriyetimizle ve Atatürk ile sorunu olanların bir diğer hedefi de Lozan Antlaşması'dır. Lozan Barış Antlaşması ve Montrö Boğazlar Antlaşması başta olmak üzere Cumhuriyeti cumhuriyet yapan anlaşmalar, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün bir dünya lideri olduğunun göstergesidir. Bu anlaşmalar delinirse Türkiye'nin güvenlik sorunu yaşayacağı aşikardır. Gelinen noktada ya Sevr ya da Lozan seçenekleriyle karşı karşıyayız. Sevr; bölünmek, parçalanmak ve esaret olduğuna göre Lozan; bağımsızlık, insanca yaşamak ve milli onurumuza sahip çıkmak demektir" dedi.
Lozan’a sahip çıkacağız
CHP Antalya İl Başkanı Nuri Cengiz ise, Lozan Barış Antlaşması'nın Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş harcı ve tapu senedi olduğunu belirterek, "Genç Türkiye Cumhuriyeti, savaş meydanlarında kazandığı zaferi diplomasi masasında da perçinlemiş, teslimiyet anlaşması olan Sevr yırtılıp atılmış, yerine Lozan Barış Antlaşması imzalanmıştır. Lozan Antlaşması sayesinde tüm taraflar arasındaki anlaşmazlıklar giderildi ve modern Türkiye Cumhuriyeti'nin sınırları tanımlandı. Türkiye Cumhuriyeti, Osmanlı İmparatorluğu'ndan geriye kalan tüm haklarından feragat etti ve karşılığında Müttefik Devletler, Türkiye Cumhuriyeti egemenliğini resmi olarak tanıdı. Birileri Lozan'ı küçümsemeye hatta karalaya dursun bizler bağımsızlığımızı tüm dünyaya tescil ettirdiğimiz siyasi ve diplomatik zafer olan Lozan Barış Antlaşması'nın 98’inci yılında Lozan’a sahip çıkmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
Süheyla GÜRÜN
Kazanılmış bir zafer
Lozan Antlaşması'nın kazanılmış bir zafer olduğunu söyleyen Daş, "Lozan ile bir vatan kazanılmış ve millet olunmuştur. Unutturulmak istenen budur. İşte bunu içindir ki vatanımızın bütünlüğünün, milletimizin birliğinin parçalanması için Lozan Barış Antlaşması geçersiz hale getirilmektedir. Gerek Möntro Boğazlar Antlaşması gerekse Lozan Barış Antlaşması; ülkemizin ve bölgemizin güvenliğinin sigortalarıdır. Bu iki antlaşmayı geçersiz kılmak, Cumhuriyetimizi ve üniter yapımızı geçersiz kılmak demektir. Tarih bu ateşten gömleği Türkiye'ye layık görenleri affetmeyecektir" ifadelerini kullandı.
Basın Bayramı mesajı
24 Temmuz tarihinin aynı zamanda basından sansürün kaldırılışının 113’üncü yılı olduğunu ve Basın Bayramı olarak da kutlandığını söyleyen Daş, “Basından sansürün kaldırılmasının 113’üncü yılında ve Basın Bayramı olarak da kutlanan bugün de; basınımızın Ali Kemalleri, ABD emperyalizmine hala uşaklık etmeye devam etmektedir. Diğer yandan bu haklı mücadelemizden geri adım atmayan vatansever basınımız da emperyalizme ve iş birlikçi iktidara karşı onurlu mücadelesini sürdürmeye devam etmektedir" şeklinde konuştu.
Lozan bağımsızlıktır
ADD Başkanı İbrahim Daş'ın ardından konuşan İYİ Parti Antalya İl Başkanı Mehmet Başaran ise, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün liderliğinde Türkiye'nin 24 Temmuz 1923'te imzalanan Lozan Antlaşması'yla büyük bir siyasi zafer kazandığını belirterek, "Lozan Antlaşması; milli onurumuzdur. Türkiye Cumhuriyeti'nin temeli ve tapusudur. Cumhuriyetimizle ve Atatürk ile sorunu olanların bir diğer hedefi de Lozan Antlaşması'dır. Lozan Barış Antlaşması ve Montrö Boğazlar Antlaşması başta olmak üzere Cumhuriyeti cumhuriyet yapan anlaşmalar, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün bir dünya lideri olduğunun göstergesidir. Bu anlaşmalar delinirse Türkiye'nin güvenlik sorunu yaşayacağı aşikardır. Gelinen noktada ya Sevr ya da Lozan seçenekleriyle karşı karşıyayız. Sevr; bölünmek, parçalanmak ve esaret olduğuna göre Lozan; bağımsızlık, insanca yaşamak ve milli onurumuza sahip çıkmak demektir" dedi.
Lozan’a sahip çıkacağız
CHP Antalya İl Başkanı Nuri Cengiz ise, Lozan Barış Antlaşması'nın Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş harcı ve tapu senedi olduğunu belirterek, "Genç Türkiye Cumhuriyeti, savaş meydanlarında kazandığı zaferi diplomasi masasında da perçinlemiş, teslimiyet anlaşması olan Sevr yırtılıp atılmış, yerine Lozan Barış Antlaşması imzalanmıştır. Lozan Antlaşması sayesinde tüm taraflar arasındaki anlaşmazlıklar giderildi ve modern Türkiye Cumhuriyeti'nin sınırları tanımlandı. Türkiye Cumhuriyeti, Osmanlı İmparatorluğu'ndan geriye kalan tüm haklarından feragat etti ve karşılığında Müttefik Devletler, Türkiye Cumhuriyeti egemenliğini resmi olarak tanıdı. Birileri Lozan'ı küçümsemeye hatta karalaya dursun bizler bağımsızlığımızı tüm dünyaya tescil ettirdiğimiz siyasi ve diplomatik zafer olan Lozan Barış Antlaşması'nın 98’inci yılında Lozan’a sahip çıkmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
Süheyla GÜRÜN