Bu konuyla ilgili olarak..
İki gün önce, “Toplu taşıma ve kişilik hakları..” başlığıyla bir yazı yazmıştım..
Yazıda, birçok vatandaşımızın toplu taşıma araçlarında kartlarını kullanırken, “öğretmen, emekli, engelli” olarak deşifre eden “sesli uyarı sistemi”nden rahatsız olduklarını ifade etmiş, bu konudan duyulan rahatsızlığın giderilmesi gerektiğini belirtmiştim..
Biliyorsunuz..
Bu uygulamadan rahatsız olanlar sistemi, “kişilik haklarına saldırı” olarak niteliyor..
Ve “konuya Büyükşehir Başkanı Türel’in bir çözüm getireceği umudunu taşıyoruz” diyor..
…
Bana bu şekilde serzenişte bulunan gruptan biri de, aynı istekleri A-Kent’e, yani akıllı kart sistemini işleten firmaya iletmiş..
“Lütfen bu uygulamaya bir son verin” diye de ricada bulunmuş..
(A-Kent’i hepiniz biliyorsunuz elbet.. Hani Mustafa Akaydın döneminde ihaleden 23 gün önce kurularak akıllı kart ihalesini alan firma..)
Firma, dilekçe sahibine bir yazı yazarak, bu isteği reddetmiş..
…
İşte A-Kent’in dilekçeye verdiği cevap:
Sayın ………
UKOME kararı gereğince öğretmen, öğrenci, emekli gibi indirim hakkı olan vatandaşlara yüksek oranda bir indirim uygulanmaktadır..
Ayrıca ağır engelli vatandaşlarımızdan ise hiç ücret alınmamaktadır..
Bu nedenle firmamızca, hak etmediği halde indirimli olarak kart almaya çalışanlara karşı titiz inceleme karşılığında kart tanzimi yapılmaktadır..
Düzenlenen bu kartların hak etmediği halde bir başka arkadaşı, yakını, refakatçisi vb. kişi tarafından kullanılmasını engellemek, sesli ve resimli olarak araç şoförünün kolay tanıması ve sahte beyanda bulunanların kamuoyu baskısına maruz kalmaları için bu sistem kullanılmaktadır..
Daha önce farklı kişiler tarafından yapılan başvurular değerlendirilerek engelli/özürlü kelimelerinin validatör ekranında Tip1/Tip2 şeklinde ve ses dosyalarının ise diğer ücretsiz geçişlerde olduğu gibi “ücretsiz geçiş” olarak kişi haklarını koruyacak şekilde değiştirilmiştir..
Sesin ve görüntünün tamamen kaldırılması araç şoförünün kontrolünün zayıflatır..
bilgiweb@a-kent.net
…
Yani A-Kent, “olmaz” demiş, “biz bu sesi kesersek, şoför arkadaş kartı kimin kullandığını anlayamaz..”
İyi de..
Bu uygulamadan rahatsız olan vatandaşlarımız “kartı kullananın kim olduğunu şoför bilmesin” demiyor ki..
Şoför elbette bilecek, ama bunu bütün yolcuların bilmesini istemiyor..
“Gizli” kalmasını istediği “özel durumu”nun ulu-orta söylenmesinden rahatsız oluyor..
…
A Kent bunu da şöyle açıklıyor:
“Şoförün bilmesi de yetmez, sahte beyanda bulunanları kamuoyu baskısına maruz bırakıp utandırarak, bir daha sahtekarlık yapmasını engellemek için de bu sistemi uyguluyoruz..”
Yani..
Sahte beyanda bulunan biri, araçtakilerden utanacak ve kartı uygulamaktan vazgeçecek..
Böylesine “saçma” bir gerekçe olabilir mi?
Zaten vatandaşın itirazı da işte buna..
“Beni hem potansiyel bir sahtekar yerine koyuyor, hem de kamuoyuna karşı gizli kalmasını istediğim bir özelliğim açıklanmış oluyor, bu resmen kişilik haklarına saldırıdır” diyor..
…
A-Kent’e ve akıllı kartı bu kentte uygulatan yetkililere diyeceğim o ki..
“Kamu hizmeti” yapan kurum ve kuruluşlar, vatandaşın “kişilik hakları”na karşı (hem yasalar çerçevesinde hem de etik olarak) çok hassas olmak zorundadır..
Kişi kendisi istemediği sürece, onunla ilgili bir bilgiyi –nedeni ne olursa olsun- böyle “kamuoyu baskısı” gibi saçma sapan gerekçeleri kimse kullanamaz..
Kendi firmana fayda sağlamak için kullandın ya da hala kullanıyorsun diyelim..
Eğer vatandaş , “bunu istemiyorum, bu beni kişi olarak rahatsız ediyor, kişilik haklarıma saldırı yapıyorsun” diyorsa, o kurum bu sese kulak vermekle yükümlüdür..
Ve A Kent “gelir kaybını” önlemek istiyorsa, başka bir sistem bulmalıdır..
…
Son bir not daha..
Sesli sistem uygulamasının kaldırılması için A-Kent’e dilekçe veren vatandaşımız, yukarıdaki “red” cevabını şöyle yorumlamış:
“A-Kent, çok saçma bir nedenden dolayı bu kararı almış bence..
Çünkü, fotoğrafsız öğrenci kartı o kadar çok var ki, 50 yaşındaki kişiler bile fotoğrafsız öğrenci kartı taşıyor..
Bunları neden görmüyor A-Kent yetkilileri?
Kendi akraba ya da tanıdıkları olduğu için olabilir mi acaba?”
…
Bir uygulamayı, bu uygulamaya duyulan rahatsızlığı ve rahatsızlığa ilgili firmanın cevabını aktardım..
Haklarına karşı duyarlı vatandaşlar, Antalya’da “akıllı kart” sistemini uygulayan ve uygulatanlardan “gereğini” bekliyor..
Bir kez daha hatırlatmış olalım..