Toplum bilimciler, toplumlardaki sosyal sıkıntıların bazı kişilerin kendi çıkarları doğrultusunda lehlerine olabilecek veya bir başkasını ekarte etme çabalarında adı geçen insanları anlatırken eleştiri düzeyinde abartıyı, yalanı, ikiyüzlülüğü ve iftirayı gözlerini kırpmadan yapabiliyor.
Atalarımız ‘Her şeyin azı karar çoğu zarar’ diye yüzyıllardan günümüze kadar gelen bir deyim üretmişlerdir.
Ama bazı kişiler abartıyı hayatlarının her bölümünde kullanmayı, yaşamının içinde tutmayı alışkanlık haline getirmiş durumdalar.
Bazıları için ise yalan bütün yaşamlarının vazgeçilmezi olmuş, menfaatleri için, arkadaşlıklarının ne kadar samimi olduğunu belirtmek için hatta dostluk ve sevgi gibi kutsal kavramlarla ilgili yalan söyleyip kendi lehlerine inandırıcı yalanlar söyleyebiliyorlar.
Riyakarlık, iki yüzlülük ise maalesef yaygınlaşmış durumda Karşısındaki insana yalnızken hatta toplum içinde övgüler dizen ama o kişinin olmadığı ortamlarda aleyhine konuşmalar ise düzgün insan fıtratına uymayan davranışlardan.
İftira ise kendisinin menfaatinin bittiği ve menfaatinin kalmadığı insandan, menfaat durağında inerek o insandan uzaklaşırken o insanla işi bittiği için o insana zarar verebilmek için iftira atmayı huy edinmiş insan çehreli acizlerin başvurduğu bir kötülük.
Kalbi iyilikle çarpan insanların uzak olduğu bu tür kötü ve yanlış duygular günümüzde kendi çıkarları uğruna her kötülüğü yapabileceğini bize gösteriyor.
O yüzdendir ki özellikle ailelerin çocuklarını abartı, yalan, riyakarlık ve iftira atmayı kendisine iş edinmiş kişi ve kurumlardan uzak tutması ve çocuklarını bu yönde yetiştirmeleri gerekiyor.
Yaşamın her kesitinde karşımızda bulduğumuz ya da bulabileceğimiz abartılı konuşan, yalancı, riyakar ve iftiracı insan kılıklı canlılardan kendimizi ve yakınlarımızı uzak tutmamız yanında deşifre ve tecrit etmemiz toplumumuza fayda getirecektir.
Gönlünüz dostluk ve spor dolsun.