Açıklamada, 10 Ekim 2015 sabahı saat 10.04’te gerçekleştirilen saldırının 103 kişiyi hayatından kopardığı, sayısız kişinin yaralandığı ve geride onarılmaz acılar bıraktığı hatırlatıldı. Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri, o gün barış, emek ve demokrasi talebiyle ellerinde karanfillerle ve ‘barış’ türküleriyle toplanan binlerce kişinin hedef alındığını vurguladı. Grup açıklamasında öne çıkan başlıklar ise, katliamın gerçek sorumlularının halen ortaya çıkarılmadığı; tek bir idari yetkilinin resmî olarak soruşturulup yargılanmadığı belirtildi. Katliamın “insanlık suçu” olarak tanınmadığı, faillerle olası örgütsel bağlantıların, istihbarat raporlarının ve devlet kurumlarının ihmallerinin örtülü kaldığı eleştirildi. Soruşturma süreçlerinde gecikmeler yaşandığı, kritik belgelerin kaybolduğu veya karartıldığı, tanık beyanlarına yeterli güven verilmediği, kamu görevlileriyle ilgili iddiaların geri plana itildiği vurgulandı. Davanın firari sanıklarının yargıya getirilmediği, yargının siyasi erkin etkisinde karar aldığı ve “hukuk devleti” iddiasının 10 Ekim davasında karşılık bulmadığı savunuldu. Devletin, anayasal yükümlülüğü olan yaşam hakkı ve can güvenliğini korumadığı; katliamda sorumluluğu bulunan yöneticiler hakkında soruşturma izni vermediği ve verilen tazminatların dahi geri istendiği ifade edildi.
Katliamın arka planı
Açıklamada, 7 Haziran 2015 seçimleri sonrası yaşanan siyasal gelişmelerin, artan kutuplaşma ve çatışma ortamının katliamın arka planıyla ilişkili olarak değerlendirilmesi gerektiği; katliamın hukuki ve siyasal arka planının bu bağlamda irdelenmeden aydınlatılamayacağı belirtildi. Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri, acılarını kararlılığa çevirerek gerçekler ortaya çıkıncaya ve sorumlular hesap verinceye kadar mücadeleden vazgeçmeyeceklerini bildirdi. Grup, milliyetçiliğe ve şovenizme karşı barışın, halkların kardeşliğinin savunulacağını; 10 Ekim katliamının üzerinin örtülmesine ve unutturulmasına izin verilmeyeceğini vurguladı. Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri, 10. yılda da katledilenlerin anısını yaşatmak, sorumluların ortaya çıkarılması ve benzer saldırıların tekrarının önlenmesi için toplumsal mücadeleyi sürdüreceklerini duyurdu.