Gündem

Adalet Bakanı Tunç: "Yargının teröristten de, yolsuzluk yapandan da hesap sorması hazmedilemiyor"

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Yargının vesayetçi ruhtan arındırılmış olması, yargının birilerinin arka bahçesi olmaktan çıkmış olması, milletin yargısı haline gelmiş, teröristten de, yolsuzluk yapandan da, arsızlık hırsızlık yapandan da hesap sorması hazmedilemiyor. Biz milletimiz adına doğru olanı yapmaya devam edeceğiz" dedi.

Loading...

Abone Ol

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Türkiye Yüzyılı Buluşmaları" çerçevesinde İstanbul Bağcılar’da vatandaşlarla bir araya geldi. AK Parti’nin kurulduğu günden bu yana milletle iç içe olduğunu vurgulayan Bakan Tunç, "İstanbul’un çöp çukur ile anıldığı, susuzluktan kırıldığı yıllarını hatırlıyoruz. İstanbul halkı bir karar verdi, ‘İstanbul’un sorunlarını Recep Tayyip Erdoğan çözer’ dedi. 1994 seçimlerinde İstanbul’a onu büyükşehir belediye başkanı yaptı. İstanbul’da su sorunu, hava kirliliği, hepsi 4 yılda çözüldü. O başarı İstanbul’dan Anadolu’ya yayıldı ve Anadolu’da milletimiz ‘İstanbul’un çözülemeyen sorunlarını Recep Tayyip Erdoğan çözmüşse Türkiye’yi de kronik sorunlarından kurtarır’ dedi. Adeta AK Parti’nin kurulmasını İstanbul ve milletimiz sağladı. AK Parti, Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan’ın bir masa etrafında birkaç arkadaşı ile toplanıp ‘hadi bir parti kuralım, gidelim millete oy isteyelim’ düşüncesiyle, siyaset mühendisliğiyle oluşturulmuş bir hareket değil. AK Parti millet hareketi. Milletin kendi elleri ile kurduğu bir parti" ifadelerini kullandı.

"Cumhurbaşkanımız BM Genel Kurulu’nda insanlığın vicdanı oldu"

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın BM Genel Kurulu’na dün yaptığı konuşmayı hatırlatan Bakan Tunç, "Dün BM Genel Kurulu’nda Sayın Cumhurbaşkanımız bütün dünyaya seslendi, insanlığın vicdanı oldu. ‘Dünyada hakkaniyet lazım’ dedi. ‘Çocuklar katledilirken, soykırım suçu işlenirken bu soykırıma duyarsız kalamayız’ dedi. ‘Uluslararası sistem yetersiz kalıyor’ dedi. Bunu sadece dün BM Genel Kurulu’nda söylemekle kalmadı, bunu yıllar boyunca söylüyor. 100 yıldan bu yana BM’nin hiçbir kararına uymayan, sürekli bir işgal politikası izleyen ve Filistinlileri yerlerinden yurdundan etmek için sürekli topraklarını işgal eden, 7 Ekim 2023’ten itibaren 2 yıl boyunca soykırım suçu işleyen bir devlet var ortada. Ona devlet demek bile zor. Adeta terör suçu işleyen, soykırım suçu işleyen bir yapı söz konusu. İşte sayın cumhurbaşkanımız dün BM Genel Kurulu’nda yine adaleti haykırdı, insanlığın sesi oldu. Onunla gurur duyuyoruz. İnşallah yine dünyada adaleti, mazlumun hakkını savunmaya devam edeceğiz" şeklinde konuştu.

"Kendi aralarında kavga edenler mi yönetecek Türkiye’yi"

Muhalefeti de eleştiren Tunç, "Muhalefetin durumunu görüyorsunuz. Kendi aralarındaki kavgalar. Bunlar mı Türkiye’yi yönetecek. Nasıl kongreler yaptıklarını birlikte görüyoruz. Kendi aralarında anlaşamayanlar, bir önceki cumhurbaşkanı adaylarını karalayanlar, partiden atanlar, bunları bizlere aday diye sundular. Geçmiş cumhurbaşkanı adaylarının hepsini kavgalı hale getirdiler. Kendi içlerinde kavgalı olanlar, iktidara geldiğinde Türkiye’yi yönetebilir mi?" diye konuştu.

"Bu ülkenin darbe anayasası ile yönetilmemesi lazım"

Türkiye’de yapılan hukuk reformlarına değinen Bakan Tunç, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Suni tartışmalar vardı Türkiye’de. Hukuksuz uygulamalar vardı. Kılık kıyafet özgürlüğü yoktu. Kadınlarımız memurluk yapamıyorlardı. Kız öğrencilerimiz okullarda birinci oluyordu diploması verilmiyordu başı kapalı diye. İmam hatip öğrencileri katsayıda farklı bir uygulama olurdu tıp fakültesine gidemezdi. Temel hak ve özgürlükleri daha da genişlettik. Hak arama yollarını arttırdık. Anayasamızda yaptığımız değişikler, muhalefetin ‘hayır’ oylarına rağmen gerçekleşti. Hayır dedikleri reformlar nelerdi; anayasamızdaki hak arama yollarını genişletmeye yönelik düzenlemelerdi. Milli Güvenlik Kurulu yapısı, Anayasa Mahkemesi yapısı, Yüksek Askeri Şura yapısı değişti. Askeri yargı kaldırıldı, yargı birliği sağlandı. Özel yetkili mahkemeler kaldırıldı. Anayasamızda sıkı yönetim ilan edilebileceğine yönelik maddeler vardı. Darbecilerin yargılanamayacağına yönelik maddeler vardı. Bunlar kaldırıldı. Anayasamızdaki vesayet ruhunu ortadan kaldırmaya yönelik çok büyük atılımlar gerçekleşti. Bizler diyoruz ki bu ülkenin darbe anayasası ile yönetilmemesi lazım. Artık Türkiye Yüzyılı’na başladık. Darbecilerin yazdığı bir anayasa ile değil milletin temsilcileri tarafından hazırlanan demokratik, sivil, katılımcı bir toplum sözleşmesi ile yolumuza devam edelim diyoruz. İnşallah Mecliste böyle bir uzlaşma sağlanırsa bu ülkemizin hayrına olur. Milletimize olan bu borcumuzu da ödemiş oluruz."

"Terörsüz Türkiye’yi kalıcı hale getirerek şehitlerimizin emanetine sahip çıkacağız"

Terörsüz Türkiye sürecine ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Bakan Tunç, "41 yıllık terörle mücadele söz konusu. Bu uğurda şehitler verdik. Onların emaneti üzerindeyiz. Onların emanetine sahip çıkacağız. Onlar Terörsüz Türkiye için mücadele ettiler. Biz de inşallah Terörsüz Türkiye’yi kalıcı hale getirerek, şehitlerimizin emanetine sahip çıkacağız. Birlik beraberliğimizi güçlendirerek yolumuza devam edeceğiz. Teröre mazeret sunulmaya çalışılan bütün unsurları birer birer ortadan kaldırdık. Yatırımlarla bölgeye hizmet ettik. O eserleri yapmaya çalışırken şantiyeler basıldı. Büyük acılar yaşadık. Artık ülkemiz, çocuklarımız gelecekte huzurlu bir Türkiye’de yaşasın istiyoruz. Milletimiz bunu istiyor. Birkaç hafta önce Hakkari’deydim. Çocukları gördüm, okul hazırlığı yapılıyordu. ‘Ne olacaksın?’ diye sorduğumda ‘mühendis’ diyor, ‘doktor’ diyor, ‘avukat’ diyor ışık ışıl. Hakkımız var mı o çocukların geleceğini karartmaya. Onları kaybetmeyeceğiz. Onların inşallah devlete, millete faydalı birer evlat olarak yetişmelerini sağlayacağız. Hep beraber Türkiye Yüzyılı’nı terör olmadan, ekonomik kayıplar olmadan daha hızlı inşa edeceğiz" açıklamalarında bulundu.

"Yargının teröristten de, yolsuzluk yapandan da hesap sorması hazmedilemiyor"

Türk yargısının geçmişte vesayetçi unsurların etkisi altında kaldığını belirten Tunç, "AK Parti ile beraber 15 Temmuz sonrası FETÖ’den arınma süreci ile yargımız bağımsız, tarafsız, milli iradeye saygı duyan bir yargı haline geldi. Milletimiz birlikte o gece bir kahramanlık gösterdi. Milli iradeye, hukuka sahip çıktı. Bütün badirelerden geçe geçe bugünlere geldik. Bu zorlukları da milletimizin desteği ile aştık. Milletimize şükran borcumuzu ödemek için gecemizi gündüzümüze katmak zorundayız. Dur durak bilmeden çalışmak zorundayız. Gece gündüz çalışan bir cumhurbaşkanımız var. Ona destek olmak zorundayız. İnşallah önümüzde depremlerin etkisiyle, pandeminin, küresel krizlerin, çevremizdeki çatışmaların etkisi ile ekonomideki alım gücündeki azalmayı telafi etme zamanı. Önümüzdeki 2 yılı çok iyi değerlendirerek yine halkımızın alım gücünü artırarak, bu eser siyasetine devam edeceğiz. Muhalefetin karalama siyaseti milletimiz tarafından hiçbir zaman tasvip edilmedi. Kendi içindeki tartışmalar, yargıya başvurmalar ve bu davaları sanki AK Parti ortaya koymuş gibi yansıtmaya çalışmalar, yargıya yönelik haksız eleştiriler, tehditler, hakaretler; bunlar milletimizin gözleri önünde gerçekleşiyor. Bugün adalet sistemine yönelik eleştirilerin arka planında yargının vesayetçi ruhtan arındırılmış olması, yargının birilerinin arka bahçesi olmaktan çıkmış olması, milletin yargısı haline gelmiş, teröristten de, yolsuzluk yapandan da, arsızlık hırsızlık yapandan da hesap sorması hazmedilemiyor. Biz milletimiz adına doğru olanı yapmaya devam edeceğiz inşallah" dedi. AK Parti Bağcılar İlçe Başkanlığı’nda düzenlenen programa Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, AK Parti MYK üyesi Serpil Kavrak, Milletvekilleri Tahir Akyürek, Turan Bedirhanoğlu, Yusuf Coşkun, Mervan Gül, Faruk Aytek, Bağcılar Belediye Başkanı Yasin Yıldız, AK Parti Bağcılar İlçe Başkanı Muhammed Yavuz Gültepe ve çok sayıda partili katıldı.