Adres yanlış aga!
Antalyaspor’da hareketlilik bitmiyor.
Başkan Mustafa Yılmaz, sağlık nedenleriyle istifa etti.
İstifasını bir basın toplantısıyla duyurdu.
Toplantıda ne söyleyeceği merak konusuydu.
Konuşmasına göreve nasıl geldiğinden başladı, yönetim olarak neler yaptıklarından söz etti ve sonra da şok edici bir açıklama yaptı.
Dedi ki, “Fikret Öztürk’e sonuna kadar saygım var. Daha önce heykelinin dikilmesi gerektiğini söylemiştim. Ama oğlu ve önceki Antalyaspor Başkanı Ali Şafak Öztürk, bu kulübü zarara uğratmak için elinden geleni yapmıştır.”
Bu sözler salonda şok etkisi yarattı.
“Peki amacı ne olabilir” diye sordum.
“Sorunun muhatabı ben değilim. Bu soruyu Ali Şafak Öztürk’e sorun” dedi Yılmaz.
Sormuş olalım.
Umarım tatmin edici bir yanıt alırız.
PRİM SÖZÜ BAŞARISIZLIĞI GETİRDİ
Daha önceki bir yazımda eski Başkan Ali Şafak Öztürk’ün Servet Çavuşoğlu’nu soyunma odasına yollayarak prim sözü vermesini eleştirmiş, bunun kabul edilebilir bir tarafı olmadığını dile getirmiştim. Kulübü yöneten birine bu yapılanların büyük saygısızlık olduğunu söyledim. Beni anlamak istemeyenler, Başkan Mustafa Yılmaz ve yönetiminin bundan haberi olduğunu söyledi. Mustafa Yılmaz basın toplantısında, bu konuya da değindi ve primden haberinin olmadığını ifade etti. Hatta Antalyaspor’da son haftalardaki kötü gidişin de sorumlusunun bu hareket olduğunu dile getirdi. Yanlış yönlendirilenlere bu açıklamanın yeterli olduğunu düşünüyorum.
ÖRÜLEN DUVARI YIKTI
Antalyalıların Mustafa Yılmaz’a teşekkür etmesi gerekir diye düşünüyorum.
Hiçbir gerekçe göstermeyerek istifa eden Ali Şafak Öztürk ve babası Fikret Öztürk’ün bırakıp gittiği görevleri üstlendiği için.
Antalyaspor A.Ş.’de görevi olmamasına rağmen gece-gündüz demeden çalıştığı, takımın kötü günler yaşamaması için teknik heyet ve futbolcuları motive ettiği için teşekkür etmek lazım.
Her deplasmana gittiği, primleri zamanında ödediği için.
Kimse aday çıkmayınca başkan olduğu, ateşten gömlek giydiği için.
Antalyaspor’un menfaatleri nedeniyle sağlığını riske ettiği için.
Kısacası fırtınada açıkta kalmış gemiyi sağ salim limana yanaştırdığı ve kulüp ile camia arasına örülen duvarı yıktığı için minnet duymak gerekir.
Yıllar sonra böyle fedakar bir başkanı bulan Antalyaspor camiasının O’nu erken kaybetmesi gerçekten üzücü. Tek teselli ise yönetimin kalıyor olmasıdır. Yine bu yönetimin içinde yeni bir başkan çıkaracak olması yüreklere su serpiyor. Çünkü göreve gelen bu yönetim kısa sürede gerçekten iyi işler yaptı. Alanında başarılı olan iş insanlarının takıma maddi katkısını hepimiz biliyoruz. Bugüne kadar ceplerinden harcadıkları paraları hibe ettiklerini de duydum. Dolayısıyla bu yönetimin devam edecek olması camia adına umut verici.
HADİ ORADAN
Bugün bir haber ajansı, “Antalyaspor tarihinin en başarısız başkanı Mustafa Yılmaz oldu” başlığıyla bir haber geçti.
Haberi okuyunca, bir insan, Antalyaspor’u 26 yıldır takip eden bir gazeteci olarak “Bu kadar da olmaz” dedim.
Neymiş efendim şubat ayında göreve gelen Mustafa Yılmaz, başarısızmış.
Hadi oradan.
Başkasının başarısızlığını, kaçmasını, gövdesini taşın altına koyan birine nasıl yüklerseniz.
Kaldı ki kadroyu kuran, haberi yazdıran kişi. Giderken de transfer tahtası kapalı bırakıp gitti. Yani adres yanlış aga. Öyle Regnum Otel’de kalarak haber yazmakla olmuyor bu işler.
Son olarak şunu söylemek istiyorum. Mustafa Yılmaz’ın, basın toplantısında ne kadar haklı olduğu eski Başkan Ali Şafak Öztürk’ün yazdırdığı haberle tescillendi. Öztürk’ün geçmişte Yılmaz’ı başarısız göstermek için takımın motivasyonunu bilerek bozduğu anlaşılıyor. Planı belliydi ve istifadan bir gün sonra devreye soktu. Yazık!