Şu günlerde Antalya’da “meclis üyesi transferleri” yoğun bir biçimde dilden dile dolaşıyor..
İddia o ki..
“Ak Parti, meclis üyesi transferine doymuyor..
Ercan Merthatun, Önder Önen, Eşref Ural gibi isimlerden sonra CHP’li 4 meclis üyesi daha Ak Parti’ye geçti..”
“Transfer edilenler” listesinde de Recep Tokgöz, Hüseyin Çetinkaya, Şevket Özkan’ın adı geçiyor..
Hatta..
Eğer “sosyal medya”ya inanacak olursak, bu üç isim çoktan Ak Parti’li oldular bile..
…
Dün Facebook’ta CHP’li Murat Kat şunları yazmış:
“Döşemealtı’nın CHP’li meclis üyeleri Hüseyin Çetinkaya, Şevket Özkan Ak Parti’ye geçti..
CHP’yi Antalya’da bitiren eski il başkanı Devrim Kök, Hoca (Mustafa Akaydın) vb. gibi sorumlular, görün adaylarınızı..
Bunlar sizin adamınız, sizin adaylarınız..
Yazıklar olsun bunları aday gösterenlere..”
Ve birçok CHP’li de bu paylaşıma epeyce bir yorum yapmış..
Biri, “pislikler çıkarcılar temizlensin” demiş..
Biri, “Bunlar kontenjandan mı girmişler seçime yoksa ön seçimle mi” diye sormuş.. (Ne fark edecekse..)
Biri de, “Murat Kat, beni bir kez daha Devrim Kök’e hakaret içeren herhangi bir şeyde etiketleme ve derhal etiketimi kaldır” diye çıkışmış..
Murat kat da cevap vermiş:
“Şimdi bizim CHP’liler başlayacak ‘partinin bağırsakları temizleniyor, hain, satılmışlar diye söylenmeye.. Allah için, bunları seçen, aday yapan hiç suçlu değil mi yaa?”
…
Gördüğünüz gibi..
Birileri sosyal medyada bir şeyler yazıyor, birileri de (gerçek mi değil mi araştırmadan) buna inanıp kendi partisinden insanlara verip veriştiriyor..
Sadece sosyal medyada mı oluyor böyle şeyler?
Hayır..
Önceki gün Akdeniz TV’de Ali Buldu’nun programına konuk olarak birlikte katıldığımız köşe yazarı arkadaşım Mehmet Talay da, (hemen hemen aynı şekilde) özellikle Recep Tokgöz’ün “Ak parti’ye transfer edildiğini” ısrarla ve defalarca söyledi..
Bunu “çok özel ve çok güvenilir bir kaynak”tan öğrendiğini, doğruluğu konusunda hiç şüphesinin olmadığını belirtti..
…
Ben de diyorum ki..
Bu “transfer” iddiaları doğru değil..
Bunu neye dayanarak söylüyorum?
Transferler konusunda 1 numaralı yetkili kişi (yani en doğru bilgiyi verecek) kişi olan Ak Parti’nin İl Başkanı Rıza Sümer’in sözlerine dayanarak söylüyorum..
Sümer’e iddiaları ilettim, o da şunları söyledi:
“Bu iddialar bizim de kulağımıza geldi, ama hiçbiri doğru değil..
Biz hiç kimseye ve hiçbir meclis üyesine ‘gelin bizim saflarımıza katılın’ demedik..
Evet, bize gelmek isteyenler var..
Ama sadece CHP’den değil, MHP’li meclis üyelerinden de, BBP’li partililerden de gelmek istiyorlar..
Ancak, bunların olabilmesi için, birçok aşamadan geçmeleri gerekiyor..
İlk şartımız; partimizin zihniyetine uygun ve kesinlikle isimleri hiçbir şaibeye karışmamış olacaklar.
Önce ilçe yönetimi bu talepleri görüşüp-kabul edecek..
Ardından Ak Parti’li milletvekillerimizin hepsi ‘olur’ verecek..
Konu İl yönetimine gelecek..
İl yönetimi de ‘oybirliği’ ile kabul ederse, işte o zaman bize katılım gerçekleşecek..
Şu ana kadar (dün 15.28 itibariyle) bize hiçbir katılım olmadı..
Partimize geçmek için talepler var, ama hiçkimseyle hiçbir görüşmemiz olmadı..”
…
En yetkili ve en doğru bilgiyi verecek kişi bunları söylüyorsa, buna herkes inanmak zorundadır..
Olay şudur:
Evet, Ak Parti’ye geçip iktidarın nimetlerinden faydalanmak isteyenler olabilir..
Evet, Ak Parti’ye geçip bazı hesapları olanlar olabilir..
Evet, kendi partisinde bu kente ve ülkeye hizmet edemediğini düşünüp bunu Ak Parti’li olarak yapacağına inananlar olabilir..
Bu nedenle de Ak Parti’ye geçme isteklerini ortaya koyabilirler..
Ama, şu ana kadar böyle bir talep ve işlem olmadan, “Ak Parti transfere doymuyor” algısı yaratma çabalarına İl başkanı açıklama yapmadan inanmayın derim..
Kaldı ki, kendi istekleriyle Ak Parti’ye geçenler ya da geçecekler için “transfer” ifadesini kullanmak da çok yanlış..
…
Unutmayın, “iddia” başka şeydir, “gerçek” başka şey..
Dedikodulara kulak asmayın..
Ve birbirinizi de yemeyin artık..