Daha bir önceki yazımda; “İcraat yapmayan kişilerin, yapılan icraatları tenkit etmeye hakkı yoktur” diyerek, Menderes TÜREL’in hizmetlerinden dolayı tenkit edilmemesi gerektiğini ifade etmiştim. Sanırım bu yorumu biraz erken yapmışım, zira; şimdi bu ifade bana döndü ve elimi-kolumu bağladı. Tam da bugün, tenkit ve eleştiri dolu bir yazı kaleme alacaktım güya. Prof. Akaydın’ın icraatlarını -pardon, marifetlerini!- sıralayıp, efendiyi yerden yere vuracaktım. Ama, maalesef kazdığım kuyuya düştüm. Yaktım kendimi!
Çünkü sonuçta Prof. Mustafa’nın da marifetleri, “icraat” sınıfına giriyor. Ve ben, matematiksel olarak, Profumuz’u tenkit etmemeliyim! Beğenirsiniz beğenmezsiniz, fecaat dersiniz, facia dersiniz; ne derseniz deyin adı üstünde: “icraat!” Gazetemizin dünkü nüshasını görünce gerçekten şoke oldum. Prof. Mustafa’nın 5 yıllık icraatlarını enfes bir çalışma neticesinde “KARANLIK YILLAR!” başlığı ile bizlere hatırlatan Akdeniz MANŞET gazetesini tebrik etmek lazım. Tam bir ibret vesikası kıvamında hazırlanmış, “KARANLIK YILLAR”. Mutlaka arşivlemenizi öneririm.
O “Karanlık Yıllar”ı iki tam sayfaya sığdırmış arkadaşlarımız. Üşenmedim saydım, tam 15 tane ara başlık var haberde. Yani 15 tane yolsuzluk, rüşvet, zarara uğratma, çalma-çırpma gibi olumsuz “icraatları(!)” sıralamışlar. Bunların arasında çok ama çok bariz görünen kazıklar var. Yani evet, Prof. Mustafa masum(!); iş yaptığı şirketler başkanı kandırmışlar, belediyeye kazık atmışlar! Yoksa Profumuz asla göz yummaz, bile bile imza atmaz bu haksız trilyonların altına! Göz yummazsınız değil mi, sayın AKAYDIN!?
Nitekim önceki yazımda, “..değil Menderes TÜREL, hiç bir belediye başkanı şehrine ve halkına kötülük etmek için hizmet üretmez!” demişim. Ben şahsen Akaydın’ın da Antalya’ya kazık atmak için bu icraatları yaptığını düşünmüyorum. Bilememiştir garibim, zaten kendisi belediye işlerinden anlamadığını itiraf etmiş bir insan. Bilseydi bu fecaatlere imza atar mıydı hiç!?
Tamam, gazetedeki haberi okuduğunuzda tüyleriniz diken diken oluyor, kabul. Ama bir de Profumuz’u düşünün, kimbilir o ne haldedir? Neymiş efendim, “Menderes TÜREL’in 45 milyon liraya yaptırdığı temizlik işlerini, Akaydın 161 milyon liraya yaptırmış.” Ne var bunda, belki daha hijyenik olsun diye Arap Sabunu filan kullanmışlardır, olamaz mı!?
Araç kiralama konusunu da ara başlık yapmış bizimkiler. 2013 yılında 2.500 liraya kiralanan araçlar, bir yıl sonra tam 9.600 liraya ihale edilmiş! Hem de seçimlere 2 gün kala, yani 28 Mart 2014! Ne güzel işte, Menderes TÜREL’i giderayak bir ihale yükünden kurtarmış, fena mı! İçiniz fesat sizin. Motosiklet kiralama dosyasını da açmış bizim gazete. Kiralanan 17 tane motosikletin tamamının satış fiyatı 42.500 lira iken, yıllık 204 bin lira kiralama bedeli ödemeyi tercih etmiş Profumuz! Size ne!? Kiralamak daha mantıklı bence, çünkü dünya malı dünyada kalır! Hem ne istiyorsunuz Akaydın’ın motorlarından!?
Adam icraat yapmış işte, boş durmamış. Çalışmayaydı daha mı iyiydi?! Yok, garip olan bir şey var bu işte. Çünkü yaptığı bütün “icraatlara” takmışsınız, habire tenkit ediyorsunuz! Yok “bedava elektrik vaad edip, 11 milyon elektrik borcu bırakmış”, yok “Rusya’da 880 milyar masraf edip şirket kurmuş”, yok “Bol bol Rusya’ya seyahat etmiş” olmaz ki ama! Herifler karanlıkta mı oturacaklar yani, tabii ki elektrik kullanacaklar. Kış çok sert geçiyor Antalya’da, soba yakmayıp donsunlar mı!? Rusya’ya seyahat etmesin mi kardeşim, heriflerin seyahat özgürlüğünü mü kısıtlayalım. Hem adam dünyaya açılmak istemiş, niye önünü kesiyorsunuz!?
Ah Akaydın ah, ben bir önceki yazımda “icraatları tenkit edemezsiniz” demeyeydim var yaa!
Çok şanslısın çookk!