Akaydın’ın tuzağına düşmeyin..

Abone Ol

Esnafın müşterisi, müşterinin karta yüklediği para “A-Kent sistemi”nin içinde eriyip gidiyor..
Ama..
Bugün “daha vahim” bir duruma dikkatinizi çekeceğim..

“Yeni ulaşım sistemi”nin başlayacağı günlerde, Büyükşehir Başkanı Mustafa Akaydın, “Halkkart’la ilgili hukuki hiçbir bağımız kalmamıştır” açıklamasını yaptı..
O günlerde gündemde ne vardı?
Gazetelerde TV’lerde yeni ulaşım sistemi..
Bilboardlarda yeni ulaşım sistemi..
Haritalarda yeni ulaşım sistemi..
Broşürlerde, yorumlarda, sokakta, durakta yeni ulaşım sistemi..
İşte..
Böylesine bir “yeni ulaşım sistemi” curcunası içinde, “Akaydın’ın yaptığı Halkkart ile hukuki bağımız kalmamıştır” açıklaması güme gitti..
Yeni ulaşım sistemi daha ilk günden kaos yaratınca, Akaydın ellerini ovuşturup, “aman şu Halkkart işi biraz soğusun” diye keyiflendi..
İstediği olmuştu..
Bu ovuşturma o gün bu gündür devam ediyor..

Akaydın niye ellerini ovuşturuyor?
Çünkü..
“Halkkart” işi, 23 günlük bir firmaya ihale edilmesinden başlayarak, işletim aşaması dahil tepeden tırnağa yanlışlarla, hatalarla, suçlarla dolu..
Elle tutulacak bir tek noktası yok..
Halkkart, Akaydın için tam bir “ateşten gömlek”..
İstedi, giyiyor, şimdi de çıkarmak istiyor, ama yapamıyor..
Yine de..
“Hukuki bağımız kalmadı” demesi, kendisini sorumluluktan asla kurtaramaz..
Ve..
Şu anda yapabileceği tek şeyi yapıyor..
Vatandaşın tepkisini azaltabilmek, konuyu unutturabilmek için dikkatleri “yeni ulaşım sistemi”nin üzerinde tutmaya çalışıyor..
Başarıyor da..
Halk ve STK’lar, hatta siyasi temsilciler sadece “yeni ulaşım sistemi”ne odaklanmış durumda..
Akaydın ellerini ovuşturmasın da ne yapsın?

Görüyorsunuz..
Mahkeme kararıyla iptal edilmiş bir sistem kent içi ulaşımda sürüyor..
Akaydın, “hukuki bağımız kalmadı” diyor, ancak firma hala vatandaştan para toplamaya devam ediyor..
Bu arada Belediye’ye vermesi gereken yüzde 2’lik payı da cebine indiriyor..
Belediye başkanı ulaşım esnafını açık-seçik tehdit ediyor..
Hukuk müşaviri gazeteci azarlıyor..
Ancak..
Halkkart’taki ve ulaşımdaki bu kaos ortamına rağmen ne sivil toplum örgütlerinden ne de Valilik’ten bir ses çıkmıyor..
Neredesiniz ey muhteremler?

Bu yazıyı yazmamın nedeni budur işte..
Antalya’nın başındaki en büyük bela olan “Halkkart”ı ne halk, ne STK’lar ve siyasiler, ne de Savcılar ve Maliye unutmasın istiyorum..
Hiçbiri Akaydın’ın tuzağına düşmesin istiyorum..
Bundan sonra..
Kimse, “bizi uyaran olmadı” demesin..