Akaydın işte bunu yapmadı..
İcraatını anlatacağını duyurduğu afişlerde de “gelin geleceği konuşalım” diyor..
…
Mustafa Akaydın 4 yıldır oturuyor mu?
Elbette hayır..
Bu kentin adına yaraşır çalışmalar yaptı mı?
Elbette hayır..
En yakın örneği; dünkü yağan yağmurda Antalya’nın hali..
Hani, “takke düştü kel göründü” şeklinde bir deyişimizç vardır ya..
O misal, şiddetli bir yağış oldu ve Akaydın’ın “aslında bu kent için pek de bir şey yapmadığı” ortaya çıktı..
…
Bu sözlerime karşı, “kardeşim yağışı görmedin mi, böyle bir yağışta her kent bu hale gelir, her yerde sel baskınları olur” denebilir..
Diyecek olanlar da çoktur, biliyorum..
Ama..
Unutmayın ki, “afetleri Allah, felaketleri insan yaratır”..
…
Antalya’yı bilenler bilir, bilmeyenler de öğrensin artık..
Antalya’nın fiziki yapısı nedeniyle sel baskını yaşaması, yollarının göl haline gelmesi mümkün değil..
Kepez’den denize doğru yüzde 5’lik bir eğim var..
Ne kadar şiddetli yağış olursa olsun, “YEDİ ARIKLAR” yani, 7 tane su yolu ile o sular denize akar gider..
Daha doğrusu “gider”di..
Ancak..
Siyasi rant peşinde koşan belediye başkanları bu su yollarının üzerine çeşitli yapılar yapılmasına (plan tadilatlarıyla) izin verdiler..
İnsanlar da, “yahu buraya bir şey yaparsak sular altında kalır” diye düşünmeden ev ve işyeri yaptılar..
Yani..
Suyun yolunu kapadılar..
Şimdi de, “sular altında kaldık” diye feryat ediyorlar..
Başkanlar da, sulardan insanları kurtardık diye öğünüyor..
…
Gelelim, dünkü yağışla Akaydın’ın ilişkisine..
Su yollarının imara açılmasında Akaydın’ın da, Menderes Türel’in de, hatta Bekir Kumbul’un da pek bir suçu yok..
Ancak..
Alınmış tapular, yapılmış yapılar yok edilemeyeceğine göre..
Yapılması gereken tek şey, drenaj sistemleriyle “suya yol göstermek”..
Akaydın işte bunu yapmadı..
Güzelleştirdiğini iddia ettiği o caddelerde kimse (araçlar dahil) yürüyemedi..
Çünkü..
Akaydın ne yazık ki, altyapıyı çok ihmal etti..
Menderes Türel döneminde dünkü gibi çok yağışlı günler oldu..
Ama, Antalya halkı hiç yollarda kalmadı..
Bunun nedeni, altyapıya önem vermek, yapmak, daha da önemlisi çalışmasını sağlamaktı..
Belediyede genel sekreter dahil bütün daire başkanları her yağmur yağdığında kente dağılır, gece ve gündüz değişik yerlerde tıkanıklık olup olmadığını kontrol ederlerdi..
Tıkanan yerlere de derhal müdahale edilerek vatandaş mağdur edilmezdi..
Şimdi böyle mi?
Şöyle bir bakın bakalım, İtfaiye Müdürü’nden başka bir yetkili görebiliyor musunuz sokaklarda..
Türel zamanında yapılan drenaj mazgallarının da çoğu kapatıldı, kaldırıldı..
Buna rağmen, “kardeşim afet gibi yağış vardı, bu baskınlar gayet normal” diyecek misiniz hala?
…
Evet..
Büyükşehir Başkanı Mustafa Akaydın, bugün 4 yıllık icraatını anlatacak..
İcraatını anlatacağını duyurduğu afişlerde de “gelin geleceği konuşalım” diyor..
“Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz”mış..
Akaydın’la geçmişinize bakın, geleceği de tahmin edebilirsiniz..
Bugün “büyüklere masallar” okuyacak..
Saat 11.00’de sizleri bekliyor, sakın kaçırmayın..