Antalya’nın fethinin 818’inci yılı, Akdeniz Üniversitesi’nde düzenlenen çeşitli etkinliklerle kutlandı. Antalya Valiliği, Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Akdeniz Üniversitesi iş birliğiyle gerçekleştirilen programlarda, bir dizi etkinlikle şehrin tarihine ve kültürel mirasına dikkat çekildi. Etkinlikler kapsamında Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından ‘Antalya Fetihnameleri Sergisi’ açıldı. Sergide Antalya’nın 1207 yılında Selçuklular tarafından fethine dair tarihi belgeler ve fetihnameler yer aldı. Katılımcılar, fetih sürecine ışık tutan bu önemli belgeleri yakından inceleme fırsatı buldu. Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nde gerçekleştirilen programa; Antalya Valisi Hulusi Şahin, Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, İl Emniyet Müdürü İlker Arslan, Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Büşra Özdemir, Antalya İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Tarık Hekimoğlu, 3. Piyade Eğitim Tugayı Komutanı Piyade Albay Hüseyin Yılmaz, Konyaaltı Kaymakamı Rahmi Köse, Sahil Güvenlik Antalya Grup Komutanı Yarbay Tolga Coşkun, Prof. Dr. Haşim Şahin, akademisyenler ve üniversite öğrencileri katıldı.
‘Gönülleri de fethettiler’
‘Antalya Fetih Sempozyumu’nun açılış konuşmasını Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan gerçekleştirdi. Özkan, Antalya’nın fethinin sadece bir askeri zafer olmadığını, aynı zamanda bir medeniyet inşasının başlangıcı olduğunu vurguladı. ‘Bugün, Türk milletinin tarihindeki önemli dönüm noktalarından birini, Antalya’mızın fethedilişinin 818’inci yıl dönümünü büyük bir coşku ve gurur içerisinde kutlamak için toplandık’ diyen Özkan, “Antalya’nın fethi, yalnızca bir askeri zafer değil, bir vizyonun, bir inancın ve bir medeniyet anlayışının sonucuydu. Selçuklular bu topraklara yalnızca kılıçla değil, ilimle, sanatla, adaletle geldiler. Onlar surları aşarken ayrılıkları, düşmanlıkları ve her türlü kötülüğü de aşarak insanların gönüllerini fethettiler. Onların medreseleri, dünyaya yön veren bilim insanları yetiştirdi. Mimari eserlerle birlikte bir kimlik de inşa ettiler. Antalya’nın fethi, askeri bir zaferin ötesinde bir medeniyet inşasının başlangıcıydı” ifadelerini kullandı.
‘Bir mirasın taşıyıcısı oluruz’
Tarihin önemine dikkat çeken Özkan, “Antalya’nın fethinin 818’inci yılını kutlarken, bu şehri fetheden iradeyi, burada inşa edilen medeniyeti ve bize bıraktığı mirası çok daha derinlemesine anlamamız gerekiyor. Tarih geçmişin hikâyelerini anlatırken aynı zamanda bugüne ve geleceğe yön vermeyi de öğretir. Tarih, ona anlam katanlar sayesinde yaşar. Eğer bizler geçmişi sadece hatırlamakla yetinirsek, onu yaşatamayız. Ama onun ruhunu alıp bugüne taşır, yeni fetihler yaparsak, işte o zaman gerçek anlamda bir mirasın taşıyıcısı oluruz” diye konuştu.
‘Geleceği siz şekillendireceksiniz’
Konuşmasından gençlere de seslenen Rektör Özkan, “Sizler geçmişin mirasını taşırken, geleceği de şekillendirecek olan nesilsiniz. Bu sempozyumda, Antalya’nın fethi üzerine konuşurken aslında kendimize çok daha büyük bir soruyu sormamız gerekiyor; biz bugün hangi fetihleri gerçekleştireceğiz? Biz bugün, nasıl bir gelecek inşa edeceğiz? Çünkü fetih, sadece toprak kazanmak değildir. Asıl fetih, zihinde ve gönüllerde başlar. Asıl fetih, geleceği inşa etmektir. Bugün bu sempozyumda değerli hocalarımız, Antalya’nın fethini tarihi, kültürel ve edebi yönleriyle ele alacak. Ancak burada sadece geçmişi konuşmamalıyız. Bizim görevimiz, geçmişle övünmek değil, geçmişin mirasını geleceğe taşımaktır. Eğer bu sempozyumdan sadece tarih bilgisiyle ayrılırsanız, eksik ayrılırsınız. Ama eğer buradan ‘Ben neyin fethini gerçekleştireceğim?’ sorusuyla ayrılırsanız, işte o zaman gerçek anlamda bir şeyleri değiştirmiş oluruz. Bugün burada, Selçuklu’nun mirasını konuşuyoruz. Ama belki de en önemli konu, 818 yıl sonra biz nasıl hatırlanacağız? Bu sorunun cevabı, bugün verdiğimiz kararlarla şekillenecek” dedi.
Emeği geçenlere teşekkür
Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Büşra Özdemir programın önemine dikkat çekerek, “Antalya tarih boyunca doğal güzellik, stratejik konumu ile dikkat çeken bir şey olmuştur. Kentimiz Gıyâseddin Keyhüsrev 1207 yılında gerçekleştirdiği fetihle birlikte Selçuklu topraklarına katılmıştır. Bu sadece askeri bir zafer olmanın dışında kalmamış bölgenin kültürel, ekonomik ve idare açısından Akdeniz’in en önemli limanlarından biri haline gelmiştir. Bugün bu tarihi dönüm noktasına anmak ve Antalya'nın gelişimine dair bilimsel katkılarda bulunmak üzene 7’incisi düzenlenen Antalya Sempozyumu’nda sizlerle bir araya gelmekten büyük bir mutluluk ve onur duyuyoruz. Emeği geçenlere teşekkür ediyoruz” dedi.
‘Denizlerin korunması temel şart’
Vali Hulusi Şahin ise, Akdeniz’in stratejik önemine dikkat çekerek, denizlerin korunmasının, toprak bütünlüğümüzü muhafaza etmenin temel şartı olduğunu vurguladı. Akdeniz’in tarih boyunca ticaret, ekonomi ve medeniyetlerin şekillendiği kritik bir bölge olduğunu belirten Vali Şahin, “Antik Çağ’da ve Orta Çağ’da medeniyetler Akdeniz’in etrafında gelişti. Türk milleti olarak bizler de Akdeniz’e hâkim olduktan sonra imparatorluk sürecimizi hızlandırdık. Bu yüzden denizlerimize ‘Mavi Vatan’ diyoruz” dedi. Denizlere hâkimiyetin yalnızca ekonomik değil, stratejik açıdan da büyük önem taşıdığını ifade eden Vali Şahin, “Eğer Akdeniz’e hâkim olmazsanız, dünyaya ve kendi topraklarınıza da hâkim olamazsınız. Bizler, fethettiğimiz topraklarda hâkimiyetimizi ilim, irfan ve kültürle sürdürdük. 800 yılı aşkın süredir bu coğrafyada varız ve dünya var oldukça Akdeniz’deki varlığımızı sürdüreceğiz” şeklinde konuştu. Konferansın onur konuğu, tarih alanında önemli çalışmalara imza atan Prof. Dr. Haşim Şahin tarihle ilgili sunum gerçekleştirdi.