Akdeniz Üniversitesi’nde bu yıl düzenlenmesi beklenen toplu mezuniyet töreni, ‘Bütçe yetersizliği’ gerekçesiyle iptal edildi. Üniversite yönetimi, fakülte ve bölümlerin kendi bünyelerinde tören yapmasını önerdi. Ancak bu karar, öğrencilerin tepkisini çekti. Karara tepki göstermek amacıyla üniversitenin ana giriş kapısı önünde bir araya gelen CHP Antalya İl Üniversite Komisyonu ve Antalya Gençlik Kolları öğrencilere destek olmak amacıyla basın açıklamasında bulundu. Grup adına açıklamayı okuyan Hüseyin Avni Önal, “Cumhuriyetin ikinci yüzyılında, bilimle, akılla ve özgür düşünceyle aydınlanmış bir Türkiye hayalinin temel taşlarından biri olan üniversitelerimizin; aldığı basiretsiz kararlarla öğrencilerine neredeyse nefes dahi aldırmayan baskıcı uygulamalarla anılacak olması bizleri derinden yaralamaktadır. Akdeniz Üniversitesi’nde bu yıl yapılması planlanan mezuniyet töreninin hiçbir geçerli gerekçe sunulmaksızın iptal edilmesini, yalnızca bir etkinlik iptali olarak değil; gençliğin hayallerine, emeklerine ve özgürlük hakkına doğrudan müdahale olarak değerlendiriyoruz. Mezuniyet törenleri; bir öğrencinin yıllar süren emeğinin, ailesinin fedakârlığının ve toplumun geleceğe olan inancının sahneye çıktığı en kıymetli anlardır. Bu anlamlı ve bir o kadar hak edilmiş kutlamanın engellenmesi, üniversitelerin asli değerleriyle bağdaşmayan, üniversitenin teamüllerini çiğneyen, asla kabul edilemez bir tutumdur” diye konuştu.
‘Kamuoyu zekasına hakaret’
Gençleri emeklerinin kutlanacağı törenden tasarruf edilmesinin ekonomik değil, ideolojik bir tercih olduğunu vurgulayan Önal, “Akdeniz Üniversitesi’nde gençlerin yalnızca keplerini değil, umutlarını da yere düşürmek isteyen bir anlayışla karşı karşıyayız. Bu karar; eleştiren, sorgulayan, haksızlık karşısında susmayan, özgürlük talebini yükselten üniversite gençliğine karşı bir gözdağıdır. Oysa biz çok iyi biliyoruz ki bu ülkenin gençliği, yalnızca üniversite kapılarından değil, karanlığa karşı açılan bütün kapılardan içeri girmeye muktedirdir. Akdeniz Üniversitesi, Sayın Rektör'ün göreve atanma yılı olan 2020 yılından bu yana düzenli olarak milyonlarca lira bütçe fazlası veren bir kurumdur. Bu bilgi resmi kaynaklarla sabittir. Hal böyleyken, bu yıl mezuniyet töreninin ‘tasarruf’ adı altında iptal edilmesi, kamuoyunun zekasına hakarettir. Esas mesele tasarruf değil, öğrencilerin mezuniyet töreninde taşıyacağı pankartlardan, atacağı sloganlardan, söyleyeceği sözlerden duyulan korkudur. Bu karar, sadece bir tasarruf kararı değil; gençliğin sesine, iradesine, ifade özgürlüğüne vurulmuş siyasal bir prangadır” dedi.
‘Karar samimiyetsiz’
Bu kararı, anayasal hakların ayaklar altına alınması olarak değerlendiren Hüseyin Avni Önal, sözlerini şöyle sürdürdü: “Şayet esas mesele tasarruf ise tasarruf; öğrencinin sevinci, ifade özgürlüğü, protestosu üzerinden değil, yersiz protokol harcamalarından, yandaş projelerden, israf düzeninden yapılmalıdır. Gelen tepkiler üzerine üniversite yönetiminin yaptığı yeni açıklama ise tam bir fiyasko olmuştur. Her fakültenin kendi mezuniyetini kendi yapması gibi zaten daha önce üniversitede uygulanan sistemi sanki yeni bir buluşmuş gibi açıklamak, insan aklıyla dalga geçmektir. Yapılan açıklamada mezuniyetin daha samimi daha özel ve unutulmaz olması için böyle bir karar alındığı söyleniyor. Fakat madem bu uygulama daha özel, daha unutulmaz, daha samimi; neden önceki yıllarda kendi fakültesinde mezuniyet töreni yapan Hukuk Fakültesi’ne, sırf genel mezuniyet içinstadyuma katılsınlar diye salon vermediniz? Bu uygulama ile üniversite yönetiminin öğrencilerin tepkisini azaltmak için yaptığı açıklama birbiriyle çelişmektedir. Dolayısıyla alınan yeni karar da oldukça samimiyetsizdir.”
‘Ses yükseltmeye devam edeceğiz’
“Bu karar üniversite yönetiminin ‘özel ve samimi’ bir tören yaratma niyetinden ziyade; kontrol etme, yönlendirme ve tepkiyi dağıtma çabasının kararıdır. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu kararı asla kabul etmiyoruz. Bu baskıcı ve antidemokratik zihniyeti de reddediyoruz. Bizler, gençliğin sesi olmaya, onların haklı taleplerini savunmaya, emeklerinin, hayallerinin ve özgürlüklerinin yanında durmaya devam edeceğiz. Akdeniz Üniversitesi öğrencileri yalnız değildir. Onların kepleri havada olacak, umutları yarıda bırakılmayacaktır. Tüm kamuoyunu, demokratik haklarına sahip çıkan gençlerin yanında durmaya, bu antidemokratik karara karşı ses yükseltmeye davet ediyoruz. Üniversiteler suskun değil özgür, gençlik bastırılmış değil cesur, gelecek umutsuz değil aydınlık olacaktır.”