Aklınız tatile falan mı çıktı..

Abone Ol

Şehir merkezine üniversite yapılmasına karşı olanları anlayamadığını söylüyor..
Ve diyor ki:
“Birçok Büyükşehir’de üniversiteler şehrin tam göbeğinde ve orada esnaf kazanıyor, burada niye olmasın?”
Tam bir “çıkarcı” bakış..

ATSO Başkanı Çetin Osman Budak..
Doğu Garajı'ndaki çukur alana AVM ve üniversite yapılmasının tartışıldığını ve Doğu Garajı gibi Antalya'da çok sayıda çukur olduğunu söylüyor..
Ve diyor ki:
“Antalya zaten beton, bugün ne yapacağınıza karar veremiyorsunuz.. Doğu Garajı bölgesine niye bütünleşik proje yapılmıyor?”
“Çıkarsız” bir bakış..

Büyükşehir Başkanı Mustafa Akaydın..
“Antalya’yı üniversiteler kenti yapacağım” dedi, beceremedi..
Son anda, Doğu Garajı’na üniversite yapılması için atağa geçti..
Diyor ki:
“Değil Doğu Garajı, Karaalioğlu Parkı’na bile üniversite yapılır.. Kim diyor olmaz diye?”
Tam bir “siyasi” bakış..

Ve Antalya..
Çetin Osman Budak’ın dün ATSO Meclisi’nde söylediği gibi..
“Antalya'da hızlı tren, otoban yok, Toroslarla deniz arasına sıkışmış hinterlandı son derece kötü bir kent var..”
Niye böyle?
Çünkü..
Antalya’ya sadece “çıkarcı” taraflarıyla bakanlar ve “siyasi” çıkarlarına göre “kaçak emsaller” yaratanlar, “sahil kenti”ni ne yazık ki, bir “beton kent” haline getirmişler..
Denizin önüne duvar örülmüş ve kent meltemi hiç hissetmiyor..
Denize dik inen geniş-ferah koridorlar hiç düşünülmemiş..
Sıcaklarda beton yığınları adeta “yazın yanan bir soba” gibi ısıyı arttırıyor..
Daracık yollar ve çevresinde 10’ar katlı betonlar..

Bunlar yetmiyor..
Şimdi 5 katı zeminden aşağı olmak üzere, 17 katlı bir üniversite kentin merkezine dikilip yeni bir “beton yığını” daha kondurulmaya çalışılıyor..
Soruyorum; bu kentin yöneticilerinde akıl tatile mi çıktı?
Ya da “çıkarcılığınız” gözlerinize perde mi indirdi?

Bu arada, MHP İl Başkanı Osman Çetin de girdi tartışmaya..
“Doğu Garajı’na üniversite bal gibi olur, trafiği de tıkamaz” dedi..
Dün “kent içi ulaşım”la ilgili iki-üç uzmanla ve bazı çevre esnafıyla konuştum..
Dediler ki:
“Sayın Çetin ya Antalya’da yaşamıyor ya da Doğu Garajı’ndan pek geçmiyor..
Veya 4-5 bin kişinin yaratacağı insan ve araç sirkülasyonunu hayal bile edemiyor..”
Ama ben Çetin’i anlıyorum..
Doğal olarak; esnaftan yana gözüküp, alabileceği kadar oy almanın hesabını yapıyor..

Şunu söyleyip, bugünü noktalamak istiyorum:
“Esnaf, işadamı, siyasetçi, kim olursanız olun..
Çıkarlarınız, ‘daha iyi yaşanabilir bir Antalya’ olgusunun önüne geçmesin..
Bir gün ‘para’nın yenmeyeceğini anladığınızda, vakit çok geç olabilir..”
Benden söylemesi..